A.Sebat karşısında tel tel dökülen, ahı gitmiş vahı kalmış bir Pazarspor izledik.
Ligin en zayıf takımını, en zor zamanında yakalamışsın, bırak yenmeyi kendi canını zor kurtarıyorsun.
Nerede? Kendi evinde.
Yazık, gerçekten çok yazık.

Takımın mücadele ruhu bitmiş.
İki top yapacak becerisi yok.
Futbolcuların koşmaya mecali kalmamış.

Sezona şampiyonluk iddiasıyla başlayıp sonra da bu duruma gelmek için özel bir gayret sarf etmek lazım.

Pazarspor, A.sebat maçında resmen; suyu gitmiş, posası kalmış meyve kokteyli gibiydi.

Bu takımın hemen her gün suyunun çekildiğini, yavaş yavaş beti benzinin attığını yazmadık mı?

Biz yazdıkça birileri gocundu, darıldı, surat yaptı.

'Bu takımı gazeteciler mi yönetecek' diye söylenenler, şimdi çıkıp kendi eserleriyle övünebilirler.

Biz size 'gözünüzde çapak var' dedik. Siz ise, 'bunlar gözümüzü çıkarmak istiyorlar' paranoyasına düştünüz.
Ne çapağı sildiniz, ne de gözünüzü açtınız.
İnat ettiniz, beklediniz…

Başarısızlığa bu kadar tahammülünüz hiç olmamıştı.
Kazanılan maçlardan sonra bile kendi evlatlarınıza kameralar önünde göndermeler yapıp, teknik dersler verdiğinizi unutmadı bu taraftar.
Pazar53’ün arşivi burada. İsteyen açıp; dinler, bakar.

Pazarspor’u, 3. lige yükseldiği günden beri yaklaşık 16-17 yıldır takip ediyorum.
Teknik kadro anlamında hiç bu kadar başarısız bir dönem yaşanmadı ve bu kadar da tahammül gösterilmedi.

'Genel kurulda yetki bize verildi, biz kimseden akıl almayız, bu işi en iyi biz biliriz' yanlışına düşülmemeli.
Göreve getirdiğinizden, göndereceğinize kadar herkese dikkat etmek zorundasınız.
Nihayetinde yönettiğiniz takım bu kentin ismini taşıyor.

Sorumluluklarınızı zaman zaman unuttuğunuzu fark ediyoruz.
Bu kulübü herkesten çok sevdiğinizi de iddia etmeyin, sizinle aynı düşüncede olmayanlara sevgisizlik suçlamasında da bulunmayın.

Boş tribünler, her geçen gün azalan ilgi, Pazarspor’un grupta kaybolan itibarı; yukarıda yazdıklarımızın somut delilleridir...
İddiamızı tekrarlıyoruz:
Böyle giderse; saha komiserleri, top toplayıcılar bir de protokole oynar bu takım...

Gelinen noktada büyük bir risk almıştır Pazarspor yönetimi...
Pazar’ı, Pazarspor’u tanımayan, taraftarın beklentisine uymayan bir hoca ile zor dönemde kan nakli yapıldı.
Umarız doku uyuşmazlığı olmaz.

Pazarspor yönetiminin bundan sonraki en önemli sorumluluğu; taraftarla, bu kentle olan diyalogundaki umursamaz tavrını, somut adımlarla ortadan bir şekilde kaldırmak olmalıdır.
Yoksa bu vizyonsuzluktaki ısrarın sonu, duvara toslamayla biter.
Artık tek başına Sayın Başkan Hüseyin Yangın da yeterli gelmeyebilir kurtuluş için...
Göz göre göre takımı bu hale düşürenler, bundan sonra da ayağa kaldırmak zorundadır.