1. YAZARLAR

  2. D. Ali TAŞÇI

  3. “BUGÜN ZAFER VE TEVAZU GÜNÜDÜR”
D. Ali TAŞÇI

D. Ali TAŞÇI

Yazarın Tüm Yazıları >

“BUGÜN ZAFER VE TEVAZU GÜNÜDÜR”

A+A-

 

                Bu milletin sağduyusuna, irfanına güvenmek lazım; 1 Kasım’ı bayrama dönüştürdü. Başbakan Sayın Davutoğlu, dün gece Konya’da konuşurken, “ Bugün zafer ve tevazu günüdür.” diyerek, Medeniyetimizin bir ferdi ve gerçek bir lider olduğunu cümle âleme duyurdu.

                Artık eskiden olduğu gibi sabahlara kadar seçim sonuçlarını beklemek yerine, sandıklar kapandıktan bir iki saat sonra sonuçlar belli olmaya başlıyor. Zamanla belki evlerimizden çıkmayarak da oy kullanma durumuna geleceğiz; teknolojik gelişmeler bunu gösteriyor.

                Türkiye artık dönülmez bir noktaya gelmiş bulunuyor. Yüz yıllık yetimliğinden sıyrıldığının çok önemli işaretleriyle karşı karşıyayız. Haçlı ve Moğol sürülerinden kurtuluşun canlılığı Anadolu’yu kuşatmış bulunuyor. Türkiye kıpır kıpır, millet ayakta. Sayın Davutoğlu, Mevlâna Meydanından halka seslenirken, Mevlâna’dan bir alıntı yapıyor: “ Bu topraklara sevgi tohumları ekeceğiz.” diyor. On üç yıldır ayrık otlarını söke söke işte bu noktaya gelindi; bundan sonra artık sevgi tohumları ekilerek başarı ve muhabbet meyveleri yenilecektir.

                Seçim öncesi TV ekranlarına çıkıp ipe sapa gelmez yorumlar yapanların bugün utandıklarını sanmayınız; onların utanacak yüzleri yoktur; onların yüzlerinin ince lifleri felç olmuştur. Bunalımlarını, secdeyle gidermeyecekler, Boğaz’daki yalılarında viski yudumlayarak kendilerinden geçecekler ve bugünü unutmaya çalışacaklar. Oysa zafere erenler, iki rekât secde namazı kılarak, mensubu bulundukları medeniyetlerinin gereğini yerine getireceklerdir.

                Bugün gerçekten zafer ve tevazu günüdür; çünkü yüzyılda bir değişen devlet rejimleri, daha özgür, daha fıtri ve daha medeni bir seyire doğru yol aldığının işaretlerini vermiştir. Bayraklar ellerinde “Allahuekber!” diyen kalabalıkların sedaları gökleri delerken, bu seslerin toprağa kazınmayacağını kim söyleyebilir? Dün özgürlüklerinden alıkonulanların, dün başörtüsünden dolayı okuldan kovulanların, sokaklarda sürüklenenlerin, dün inançlarından dolayı horlananların, bugün elbette fetih günleridir. Sevinin fetihlerinize ve kucaklayın, size bilmeyerek zulmedenleri de. Ne var ki, Haçlı ve Moğol sürülerine asla yüz vermeyin, onları kinleriyle baş başa bırakın! Mekke’yi fetheden Sevgililer Sevgilisi’nin yaptığını yapın, diklenmeyenleri bağışlayın!

                Bugünleri gösteren Rabbimize hamdolsun; kaybolmak üzere olan medeniyet toprağımızı sulayan ve verimli bir hale getirip bugünün erlerine teslim eden geçmişimize de Allah’tan rahmet diliyorum. Yıllar önce, hiçbir beşeri ödül beklemeden, sadece Allah rızası için yollara düşen, bu uğurda canlarını veren şehitlerimize de rahmetler diliyorum. Rahmetli Erbakan Hocamızın atmış olduğu hangi tohum yeşermedi? Sırat-ı Müstakim işte böyle bir şey olsa gerek.

                Şimdi yepyeni bir devir açılıyor: Ak Parti’nin önünde artık engeller kalkacak. Anayasa yapma sıkıntıları henüz ortadan kalkmasa da % 50 gibi bir başarının karşısında direnebilecek içte ve dışta güçlerin zayıflaması, hatta kahrolması gündemde. Ne var ki, bu evrensel yenilgiyi hazmedemeyen Haçlılar ve Moğolların her türlü şeytanlığa başvurabilecek olduklarını da gözden uzak tutmamak gerekir.

                Mevlâna’ya “ Moğol ajanı” diyebilen nasipsizlere inat, Sayın Başbakan, Mevlâna meydanından, sırtını Mevlâna’ya dayandırarak halka sesleniyor: “ Bu topraklara sevgi ekeceğiz!” diyor. Mevlâna da aynısını yapmıştı, Moğol sürülerinin zulümlerini, gönlünün derinliklerinde eriterek halkın nefes almasına vesile olmuştu. Şeytan kılıklı çok az bir azınlık dışında, başarıya, kalkınmaya, özgürlüğe ve medeni yürüyüşe “hayır” diyebilecek bir memleket evladı hayal edemiyorum.

                Bu arada Sayın Cumhurbaşkanımızın seçim öncesi konuşmalarında “ Dört yüz milletvekili”nden söz etmesi, çoklarını güldürse de, onun ne kadar siyasi bir deha olduğunun da resmidir, 1 Kasım! 7 Haziran’da millet tarafından Ak Parti’ye sarı kart gösterilmişti; Ak Parti bu sarı kartı kırmızıya dönüştürmeden zafere dönüştürmesini bildi.

                Jakoben bir biçimde işbaşına gelen CHP, asla hiçbir seçimde bu milletin teveccühünü kazanarak iktidar olamadı; ancak vesayet sistemlerine sığınarak işbaşına gelince de, milletin ona karşı takındığı olumsuz duruşa karşı da hep “intikamcı” bir anlayış sergiledi ve her zaman olduğu gibi bugün de demokratik dersini almış oldu.

                TV kanallarını seyrederken, bazı kanallara çıkanların yüzlerinin sararmış olması anlaşılır bir durumdur. Ne var ki hala kedi gibi sırtlarını yere değdirmeyenlerin gülünç yorumları, onları izleyenler tarafından ne kadar zavallıca bulunduğunu da bilsinler istedim.

                Evet, 1 Kasım tam bir zaferdir ve bu zaferi kazanan başta milletimiz olmak üzere, tüm Ak Parti camiasının tevazu kanatlarını yere koyarak, bu aziz milleti kucaklamak, onu, “çağdaş uygarlık”tan çok, çağlar üstü bir medeniyetle tanıştırmak boynunun borcu olmalıdır.

                Bu zaferi ve sevinci Gazze’ye, Filistin’e, Bosna’ya, Makedonya’ya, Balkanlara, Türki Devletlerin halkına, Doğu Türkistan’a, Mısır’ın Rabialarına, Kuzey Afrika sıralarına, Somali’ye, Arakan’a ve Tüm dünya Müslümanlarına, mazlumlarına yaşatanlardan Allah razı olsun. Bütün dünya Müslümanlarının bu gece şükür namazı kılarak bu millete dua ettiğinden şüpheniz olmasın. Medeniyetimizin ışığını göremeyerek hala dünyevi mavallar okuyanlar da varsın mavallarına ve masallarına devam etsinler.

                Siz zaferinizi kutlayın, kutlu olsun!

                                      D. Ali TAŞÇI ( dalitasci@hotmail.com) Twitter:@DAliTasci

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız