DİSK/Gıda-İş’ten, Genel Başkanı Seyit Aslan imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, “ÇAYKUR’un zarar ettiği yalan! ÇAYKUR zarar ettiriliyor, özelleştirmeye gerekçe oluşturuluyor!” denildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “2018 yılı faaliyet raporunda 42,3 milyon TL kâr öngören ÇAYKUR, yılı 657 milyon TL zarar ile kapattığını açıkladı. 46 yaş çay işleme fabrikası, 1 paketleme fabrikası, 1 ana tamir fabrikası, pazarlama ve üretim bölge müdürlüğü, 8 pazarlama bölge müdürlüğü, Atatürk Çay ve Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü, ülke geneli 12 bin 500 çalışanı ile çay sektöründe ülkenin en büyük kuruluşunun zarar ettiğine inanmak mümkün değil. Türkiye’nin kuru çay piyasasında %45-50 pazar payına sahip ÇAYKUR zarar etmiyor, zarar ettiriliyor. Eski Genel Müdür İmdat Sütlüoğlu’nun kurmuş olduğu ve ÇAYKUR’un reklam işlerini yürüten ÇAYTAŞ şirketi 290 milyon lira reklam gelirine sahip. Sayıştay raporlarıyla ortaya çıkan bu rakam, ÇAYKUR’un adım adım zarar ettirildiğinin bir kanıtı. 2014 yılında 12,06 milyon TL, 2015 yılında 22,67 milyon TL, 2016 yılında 82,12 milyon TL kâr ettiğini açıklayan ÇAYKUR’un, 2017 yılında zarar etmesi anlaşılır değil. Yıllara göre kârı artan ÇAYKUR’un 2017 yılı için 131 milyon TL kâr öngörmesine rağmen 267 Milyon TL zarar etmesinin ve bu zararın 2018 yılında da devam etmesinin nedenleri belli. ÇAYKUR’un daha az çay satmasına sebep olan yönetim anlayışı ve özel çay şirketlerine hizmet eden çay alımı, fiyatlandırma, üretim ve pazarlama politikaları sorgulanmalı. Arka arkaya üç yıl boyunca kâr eden ÇAYKUR’un Varlık Fonuna devredildiği yıl olan 2017 ve sonrası zarar etmesi de başka bir soru işareti. Gelinen noktada; ÇAYKUR fabrikalarında kapasite kullanımı ve yaş çay alımı artarken, ÇAYKUR zarar ettiriliyor. Varlık fonuna devredilen ÇAYKUR için “Zarar ediyorsa satılsın” algısı oluşturularak özelleştirmenin önü açılmak isteniyor. Mayıs ayı başında hükümet tarafından ÇAYKUR’un yaş çay alım fiyatı açıklaması bekleniyor. 2015 yılından bu yana milletvekili genel seçimi, referandum ve cumhurbaşkanlığı seçimi derken, seçimler öncesi çay üreticisi yedeklenmek istendi. 2019 mayısında durumu hep birlikte göreceğiz. Ancak çay şirketlerinin sömürü ve kârını artırmak isteyen hükümet bu mayıs ayında ya fiyat açıklaması yapmayacak ya da çok düşük bir fiyat açıklanmış olacak. Çünkü yerel seçimler geride kaldı... Piyasada üretici lehine denge oluşturmak üzere fiyat açıklayarak alım yapan ÇAYKUR’dan mahrum kalacak olan çay üreticisi, çay şirketlerinin dayattığı ucuz fiyata ürününü vermek zorunda kalacak. Varlık Fonuna devredilen ÇAYKUR’un özelleştirilmesine karşı başta ÇAYKUR işçileri olmak üzere, çay üreticilerini de ürününe ve toprağına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Çünkü ÇAYKUR’un özelleştirilmesi, işçiler üzerinde düşük ücretle çalışma baskısını artıracak hatta işçilerin bir kısmı işsizlikle yüz yüze gelecek. ÇAYKUR, halkın emekleri ve vergileriyle kurulmuş, Karadeniz çay üreticisinin, işçinin ve küçük esnafın geleceği. Çay üreticileri ve ÇAYKUR çalışanları kendi gelecekleri olan kuruma sahip çıkmalı ve hesap sormalı. ÇAYKUR’u zarara uğratanlar görevden alınmalı, gereken yaptırımlar uygulanmalı. ÇAYKUR’un partizanca yönetilmesine son verilmeli ve varlık fonundan çıkarılmalı.”