Sevgili Okurlarım,

Eski Başbakan, Rize Bağımsız Milletvekili Mesut Yılmaz,

Merkez sağda yeni oluşum için düğmeye bastı.

Sevenleri sevmeyenleri hep merak ediyordu.

22 Temmuz seçimlerinde Rize bağımsız Milletvekili olarak Meclis’e giren Yılmaz, bugüne kadar neden sesiz kaldı,

Meclis kürsüsünden neden fazla konuşmadı,

Hedefi ne, dahası ne yapmak istiyor?

***

Yeni oluşumda kimler olacak?

Önce DP ile Anavatan birleşecek.

DSP davet edilecek, olmazsa ağır topları, oluşuma alınacak.

TUSİAD bu oluşumun içinde olacak.

Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile yakın temasta.

Abdüllatif Şener, kabul ederse davet edilecek.

Eski Cumhurbaşkanı Sezer’e teklif gidecek.

Hemen belirtelim, Yılmaz, liderliğe oynamıyor.

Sağda ve solda geniş bir oluşumu gerçekleştirip, masada olmak istiyor.

Süleyman Demirel, Hüsamettin Cindoruk, Hikmet Çetin, Tansu Çiller, Numan Kurtulmuş, Yılmaz Büyükerşen, Murat Karayalçın, Celal Doğan, İlhan Kesici, Hüsamettin Özkan ile görüşmeler sürüyor.

Dahası sağda ve soldaki önemli isimlerle temaslar bitti.

Genel başkan kim olacak?

Anketler yapıldı.

Üç isim ön plana çıktı.

Şimdilik gizli tutuluyor.

***

Mesut Yılmaz, Başbakanlık koltuğuna üç kez oturdu.

1983–2002 yılları arasında aralıksız Başbakan, Bakan ve Anavatan Partisi’nin Genel Başkanı olarak görev yaptı.

Türkiye’nin yetiştirdiği ender dürüst Siyaset ve Devlet adamıdır.

Siyasi bir kararla Yüce Divan’da yargılandı

 Türkiye’de iktidarı dönemindeki her icraatının hesabını teker teker vermek durumunda kalan, dahası hesabini verebilen ve aklanan tek Başbakan oldu.

22 Temmuz seçimlerinde, kale gibi arkasında duran Rizeli hemşerilerinin desteği ile tekrar Meclis’e girdi.

***                                      

Mesut Yılmaz, aksine çok çalıştı.

Meclis çalışmalarını, ülke gündemini yakından takip etti.

Deneyimi ve birikimi herkesten fazla siyasetçidir...

Yılmaz, Meclis’e bir koltuk kapmak için girmedi.

Hayal ettiği ‘Merkez sağı’ birleştirmek, ya da özlenen yeni bir oluşumu gerçekleştirmek, çağdaş modern bir Türkiye’yi yaratmak için çalışıyor.

Yılmaz, vatandaşın algıladığı AKP ile gerçek AKP’nin farklı olduğunu, ancak bunun toplum olarak yeni fark edildiğini, bunun de bu seçimlere yansıdığını söylüyor.

Yakın kurmaylarına,  bir yıl önce ’AKP  yerel seçimlerde yüzde 40’ın altına düşecek, o zaman düğmeye basacağız’ demişti.  

***

Türkiye’nin giderek kutuplaştığını, kutuplaşmayı aşmak için de yeni merkez siyası yapıya ihtiyaç olduğunu söylüyor.

29 Mart seçim sonuçları, Türkiye’nin en çok ihtiyaç duyduğu sağda birliği sağlamayı zorunlu hale getirdiğine inanıyor.

Vatandaşa vurulmuş, vurulmak istenen kelepçeleri yine vatandaşlar tarafından bu seçimlerde kırıldığını söylüyor

Mesut Yılmaz:

*Millet Devlet için değil, Devlet Millet için vardır.

*Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyini yakalamak zorundayız.

*AKP İktidarı, Türkiye’yi yeni, aydınlık çağa taşıyamıyor’

*İktidarın üzerindeki elbise sökülmüştür.

*Çünkü bu sökük elbise, artık dikiş tutmuyor.

*Köklü bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç vardır.

*Bu elbise Merkez oluşum olacaktır.

*Ve zamanı gelmiştir.

Mesut Yılmaz:

1-Türkiye’nin rotası ileriye değil, geriye, aydınlığa değil, karanlığa çevrilmeye çalışılıyor.

2-Vatandaşımızın ve Cumhuriyetimizin edinimleri tek tek yok ediliyor. Buna izin verilmemelidir

3-Din milletimizin en önemli değerlerinden birisidir. Can damarıdır. Bu damarın kesilmesine, Yüce dinimizin dolaysıyla, dindar insanlarımızın duyguları siyasete alet edilmemelidir.

4-Bizim sürekli savunduğumuz, üç temel hürriyeti tam anlamıyla gerçekleştirmemiz lazımdır.

*Fikir ve ifade hürriyeti,

* Din ve vicdan hürriyeti

*Teşebbüs hürriyeti

Bu üç hürriyetin alanını mümkün olan en geniş şekilde hayata geçirmemiz lazım.

5-Demokratikleşme Türkiye’nin en acil sorunudur.