1. YAZARLAR

  2. D. Ali TAŞÇI

  3. HER ŞEYE RAĞMEN “EVRENSEL DİRİLİŞ” BAŞLADI!
D. Ali TAŞÇI

D. Ali TAŞÇI

Yazarın Tüm Yazıları >

HER ŞEYE RAĞMEN “EVRENSEL DİRİLİŞ” BAŞLADI!

A+A-

Suriyeli üç mazlumun medyaya düşen sözlerini aktarmak istiyorum:

            Bombardıman sonucu son nefesini vermek üzere olan bir çocuk:

            “ Allah’a her şeyi şikâyet edeceğim.”

            Yine bombardıman sonucu evi yıkılmış ve enkaz altında kalan bir kız:

            “ Amca, Allah rızası için fotoğrafımı çekme, örtülü değilim.”

            Açlıktan ağlayan bir çocuk:

            “ Allah’ım, ölmek istiyorum! Ekmeğimiz yok; bizi cennetine al da orda ekmek yiyelim.”

            Memleketimin camilerine giriyorum, cep telefonuyla konuşulan cümlelerin bazıları şöyle:

            “ Yahu kaç kez söyledim sana, çekinin parasını üç gün sonra yatıracağım.”

            “ Filan bankanın kredi faizi daha düşük, arabanın kredisini ordan al.”

            “ Bugün işler pek iyi gitmedi, ne yapmak lazım bilmiyorum.”

            Otobüste, vapurda duyduğum cümlelerin birkaçı:

            “ Maşallah, kızın manken olmuş; artık Anadolu çocuklarının da hakkı canım; Cumhuriyet’in en büyük kazanımı işte bu; köylü çocuklarının önünü açtı. Manken olması için iyi dua ettin mi bari?”

            “ Etmez olur muyum, sabahlara kadar yatmadım.”

            “ Oh oh! Nefesin kuvvetli Hayriye Hanım!”

            Misafirliğe gidiyorum, belki sohbet edip bir iki kelamın belini kırarız diyorum; ama orada da duyduğum ses:

            “ Sus, kahrolasıca; dizi başlıyor!”

            “ Ah şu çocuklar, artık bizimle oturmaz oldular, hepsinin ayrı dünyaları var ve hepsi de kendi dünyalarına sığınmışlar.”

            “ Ahmet, bugün var ya, bizim müdür bir çıkıştı hepimize, sorma gitsin.”

            Politikacıyla oturuyorum, belki memleket meseleleriyle ilgili bir şeyler söyler de biz de bilgileniriz diye. Aman Allah’ım, dedikodunun bini bir para:

            “ Şu bizim filan milletvekili var ya!..” Arkası tümüyle dedikodu.

            “ Filancanın oğlu için söylemişlerdi, filan yere verelim diye, ama..”

            Televizyonun karşısına geçiyorum, “Bilim adamları”nı dinleyerek bilgim artsın diye. Oradan yankılanıyor:

            “ Onun dediği külliyen yalan, asıl sorgulanması gereken şey şudur.”

            “ Mezhepsizin tekidir, sözüne itibar edilemez.”

            “ Mezhep imamları sanki bizden büyük kişiler miydi ki…”

            “ Ne var yani, dışkı yemek… Ihh..”

            Medyanın her çeşidine bakıyorum; sarı yılanlar, kara, kahverengi yılanlar ıslık çalıyor. Tilkiler, aslanı kuyuya düşürmüşler. Sırtlanlar zavallı geyiğin peşine takılmış.

            Ben bir muallimim ve insanın fıtri olarak terbiye olması için bunca yıl çabalayıp durdum, duruyorum.

            Duyduklarım ve gördüklerim tamamen fıtrat sapması şeyler. Ne yaptık Allah’ım bunca zaman; sanki tüm varlığımızla insanların fıtratlarını bozmak ve çürütmek için uğraştık! Bu yanlışlık nerede? Yanlışa değil de yanlışı bulabilecek beyine ihtiyacımız var; hani o beyin kimde, kimlerde?

            Evime dönüyorum, divana oturuyorum ve tekrar Suriyeli çocukların sözlerini kaydettiğim sayfayı açıp, onların o sözlerini okuyorum, okuyorum… Duygularımızı kaybettirme Allah’ım! Aklımızı sen koru.

            Mağaramız kalmadı Allah’ım, ruhumuzu Ashab-ı Kehf gibi demleyecek. Kuyularımızı yılanlar doldurdu, Yusuflar ses vermiyor. Şeytanı taşlayacak İsmailler gölgede kaldı. Hira’dan yankılanan seslerin frekansını bozuyor davranışlarımız!

            Ama ümitliyim Suriyeli çocuklar, belki sizlerin, belki başkalarının sayesinde “Evrensel  Diriliş” başladı, Hamdolsun Rabbimize!..

                                 D. Ali TAŞÇI (dalitasci@hotmail.com)  Twitter:@DAliTasci

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
1 Yorum