1. HABERLER

  2. SAĞLIK

  3. Kabakulak deyip geçmeyin
Kabakulak deyip geçmeyin

Kabakulak deyip geçmeyin

Trabzon Özel İmperial Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Öztürk Sarpkaya'dan yetişkinlere kabakulak uyarısı

A+A-

Özel İmperial Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Öztürk Sarpkaya, virüse bağlı kabakulak rahatsızlığının, kulakların ön kısımlarının ağrıyla şişmesiyle sonuçlanan ve tükürük bezi iltihaplanmasıyla oluşan bulaşıcı bir hastalık olduğunu belirterek kapalı ortamlarda kolayca yayılan kabakulak hastalığının her ne kadar çocuklarda sıklıkla rastlansa da yetişkinlerde de kalıcı izler bırakabildiğini söyledi.

Kabakulak hastalığının kış ve bahar aylarında daha çok görüldüğünü ifade eden Dr. Ahmet Öztürk Sarpkaya, bu hastalığın çoğunlukla çocukluk çağında görüldüğünü fakat bu hastalığı geçirmemiş kişilerde yetişkinlik döneminde de görülebileceğini kaydetti.

Dr. Sarpkaya ”Hastalık, tükürük bezlerini, özellikle kulağın hemen altında ve önünde, çene kemiklerinin köşelerinde yer alan parotid bezlerini etkiler. Başlıca belirti, parotid bezlerinin şişmesi ve hassaslaşmasıdır. Genellikle hastalık, önce bir kulağın altında başlar ve en fazla beş gün içinde diğer kulağın altına atlar. Genellikle hafif ateş ve halsizlik duygusu vardır. Parotid bezleri tükürük salgılanmasıyla ilişkili oldukları için çocuk, ağzının kuruduğundan yakınabilir” dedi.

Hastalığın, virüsü taşıyan kişinin konuşma, öksürük ve aksırması sırasında çıkan tükürük damlacıkları yoluyla veya tükürükle kirlenmiş eşya yoluyla bulaşabildiğini ifade eden Dr. Sarpkaya, virüsün, vücuda ağız ve burun yoluyla girdikten sonra kan yolu ile vücutta yayıldığını belirtti.

Kabakulağın rahatsızlıklarının giderilmesi dışında özel bir tedavisinin olmadığını kaydeden Dr. Ahmet Öztürk Sarpkaya “Acıyı gidermek amacıyla ılık bir tülbent ya da ılık su dolu bir şişeyle, şiş bezler üzerine kompres yapılması yararlı olabilir. Aspirin gibi uygun analjezik ilaçlar kullanılabilir. Çocuk, ağzını açmakta güçlük çekeceğinden besleyici, yumuşak yiyecekler ve yeterince sıvı verilmelidir. Ağız kuruysa, dili ve ağzı nemli tutmak amacıyla gargara yapılmasına özen gösterilmelidir. Böylece temiz olması da sağlanır. Hastalığın gereksiz yere aşırı yayılmasını önlemek amacıyla hasta çocuğun kullandığı çatal, bıçak ve kaplar ayrılmalıdır” diye konuştu.

Dr. Ahmet Öztürk Sarpkaya, kabakulağın basit bir çocukluk çağı hastalığı olarak görülse de nadiren menenjit, ensefalit, işitme kaybı, orşit(testislerde iltihabi şişlik) gibi ciddi komplikasyonlara yol açabileceğini hatırlatarak hastalığın klasik bulguları haricinde gelişen baş ağrısı, kusma, çok yüksek ateş, testislerde şişlik, ağrı, kızarıklık, karın ağrısı gibi şikayetler mevcut ise komplikasyonları değerlendirmek açısından hekime başvurulmasının önem taşıdığını söyledi.

Dr. Sarpkaya “Hastalık ortaya çıktıktan yedi gün sonrasına kadar da virüs tükürük ile çıkabileceği için bu dönemlerde hastayı diğer aile fertlerinden ayrı tutmak gerekir. Tek doz aşı ile bile yüzde 96 oranında koruyuculuk sağlandığından aşılı bireylere hastalığın bulaşması güçtür. Bir kez geçiren çocuk bağı¬şıklık kazanacağı için ikinci kez geçirilmesi olasılığı çok düşüktür” şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız