1. YAZARLAR

  2. Osman YAZICI

  3. Karadeniz serttir, uğraşılmaz
Osman YAZICI

Osman YAZICI

Yazarın Tüm Yazıları >

Karadeniz serttir, uğraşılmaz

A+A-

 

Meslek büyüğüm Bekir coşkun,başta olmak üzere,bir çok meslektaşım yazdı.

Tekrarlamaktan fayda var.

Yıllardan beri yazıp,çiziyorum.Sonunda haklı çıkmaktan yoruldum.

“Yeşil Yol” Avrupa Birliği fonlarıyla yapılmak istenen emperyalist bir projedir.Karadenizi’i talan etmek,yeraltı ve üstü kaynaklarını yabancılara peşkeş çekme  oyunudur.

Yıllardan beri,bölgemizde cirit atan ajanlar, bölgemiz kaynaklarını talan etmenin alt yapısını oluşturdular

Karadenizlide mangal gibi yürek…

Dünyasını hırsızlara, yabancılara vermek istemiyor…

hemşerilerim,onurludur,gururludur,vatanperverdir.

Dinine bağlı,cumhuriyetine sevdalıdır.

Bayrağına,vatanına, ata yadigarı toprağına sahip çıkar

 

***

 

Ben doğa ile insanların kimliği arasında bire bir ilişkiye inanırım…

Dağlık, ormanlık alanların insanları daha serttir… Daha savaşçı, daha kavgacı ve daha inatçıdır hırçın doğanın insanları…

Engebeler sanki insanlara kimlik olmuş, içlerine gizlenmiştir…

Sorular zordur…

Yanıtlar sivri…

Arazi düzleştikçe kimlik yumuşar giderek… Çöl ortamında insanların toleransları fazladır… Yüzler değişkendir…

Çünkü dağ insanı; arkasına hırçın doğayı alıp direnebilir…

Ama çöl insanının kaçacak yeri yoktur, sığınacağı tek yer kendi yüzünün arkasıdır, gelene ağam, gidene paşam…

 

***

 

Karadenizli serttir…

Çatmaya gör…

Bir kadın bağırdı,

“Ben halkım, halk…”

Yer gök inledi sanki…

Hem Karadenizli, hem kadın…

Yaylasını vermek istemiyordu sadece hırsıza… Direndi, kavga etti, ağladı bağırdı, çağırdı… Ve iğde dalından sopasını yere vurdu:

“Ben halkım, halk…”

 

63 yaşında…

Adı; Rabia…

 

***

 

Karadeniz hepimizin özlemidir…

Orada yaşayan insanlar ilgimiz, mizahımız, kahkahamız, ama en çok güvenimizdir…

İlişmeyin

Karadeniz’in yaylalarına gelindiğinde sıra, Karadenizliye çattınız ya…

Yedirmezler size…

İyi dinleseydiniz; ne dedi Rabia nine:

“Ben halkım, halk…”

***

Türkiye’de ortalama 1500,sadece Karadeniz’de 800, HES Projesi var.Peki müteahhitlerin ve yatırımcıların söyledikleri gibi ”Bölgeyi kalkındıracak mı?’.Yoksa “Derelerimizi elimizden almayın” diyerek eylemlerini genişleten halkın dediği gibi,bu HES’ler Karadeniz’in sonunu mu getirecek.?

Önce Karadeniz sahil yolu dolgu malzemeleri için ormanlarımızı yok ettiler, kayaları tepeleri indirdiler.

Şimdide HES projeleri nedeniyle derelerimizi, ırmaklarımızı kuruttular. Doğalarımız yok ediliyor.

***

Sevgili Okurlarım,  Tapu Kadastrosu çalışmaları adı altında; Karadeniz köylerinin tümü ormana tescil edildiğini, köylülerden; atalarından kalma ormanların nasıl alındığını, yine dedelerinden kalma yayla evleri için nasıl mahkûm edildiklerini belgeleriyle görmüştüm. Orman Şeflerinin keyfi tutumları sonucu tüm köylülerin Adliyeye sevk edildiğini yazmıştım.

Karadeniz’in sonunu getirecek, eko-sistemini bozacak, iklimi değiştirecek HES projeleri en büyük sorun olarak karşımıza çıkıyor.

Yabancıların gözü; Karadeniz’de

Son yıllarda Karadeniz’de farklı oyunlar oynanıyor. Ajanlar cirit atıyor. Yabancıların mülk alımı arttı. Turist kimliği ile bölgemizdeki bitki örtüsünden, tarihi bölgelerimize kadar inceleyenlerin sayısında artış oldu.

2800 ölü kelebeği kaçırtmak isten yabancı yakalandı. Böyle olaylar her gün yaşanıyor. Karadeniz’e her gelen yabancı turist değildir. Polis kayıtlarında buna benzer çok olaylar var. Ya yakalanamayan turistler, pardon ajanlar.

Bu nedenle Karadeniz’de farklı sesler yükseliyor. HES’ler konusunda kimse gerçekleri bilmiyor. Yatırımcılar ”Karadeniz’i kalkındıracak” derken, Sivil Toplum Örgütleri, Bilim Adamları ve yöre halkı” HES’lere hayır, derelerimizi almayın, ormanlarımıza kıymayın” diyerek isyanda. Sesini duyuramıyor. Çünkü lobi güçlü.

 

***

Köylü ihtiyacı için kestiği bir iki ağaç için savcılıklara sevk edilirken, HES projeleri nedeniyle ormanlar yok edilirken, kayalar indirilirken kimsenin sesi çıkmıyor.

Karadeniz’de dereler kurutuluyor. Ormanlar yok ediliyor, kayalar indiriliyor. Türkiye’de 1500,Karadeniz’de 800 HES Projesi var. Her iki projeden biri Karadeniz’de. Neden. Müteahhitler ”bölge kalkınacak” diyor. Bölgenin kalkınacağı yok. Müteahhitler zengin olacak, yabancı firmalar para kazanacak. Sanki Karadenizliye bedava enerji verecekler.

HES’ler deredeki suyun tamamını kullanıyorlar.”Can suyu” denen yaşam için gerekli bırakılması gereken suyu bırakmıyorlar. EPDK’ dan denetime gelmeden önce kapaklar

İklim değişti, sıcaklar arttı

Küresel ısınmadan dolayı Karadeniz’in özelliği artıyordu.Türkiye’nin her Bölgesi’nde çöl sıcakları yaşanırken,Karadeniz,kendine has soğuk ve yağışlı ortamını koruyordu.Yapılan HES’ler nedeniyle dereler kurutulup,,ormanlar yok edilince;Karadeniz’deki iklimde değişti,sıcaklar arttı ve etkisini bu yıl gösterdi.Serinlemek için Karadeniz’in dağlarına kaçanlar ”buralarda cehennem sıcakları bastı” diyerek geri döndüler.

Anlayacağınız, Karadeniz elden gidiyor. Ormanlar yok ediliyor, dereler kurutuluyor. Ne için? Yatırım yapmak adı altında müteahhitler ile yabancılar para kazanacak diye. Yabancılar cirit atacak diye. Karadenizlinin eline ne geçecek? Ücretsiz enerji mi verilecek, yoksa o derelerden kar payımı dağıtılacak. Boşuna vatandaşı kandırmayın, Karadeniz’i gözden çıkarmayın.

***

Yeşil Yol,yeşil vurgundur.

Yaylalarımızı emperyalistlere peşkeş çekmektir.tüm kaynaklarımızı kurutmaktır.Satmaktır.atalarımıza ihanet etmektir.

Diren karadeniz, diren rabia nine.

Bütün gücümle yanınızdayım.

Tatil beldesi Alanya tatil beldesi aska  otelden hepinize selamlar,saygılar

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız