Eski Başbakanlarımızdan Mesut Yılmaz’a uğradım.
Rize Valisi Kasım Esen ziyaretine gelmişti.
Görüşmeden sonra Vali Esen’i yolcu ettim.
Bu arada “yılan hikâyesine” dönen ve on yılda bitirilmeyen, benim de köyüm olan, Ardeşen-Yukarıdurak köy yolundan söz ettim.
Bir an önce bitirilmesi için ricada bulundum.
Gecikmenin nedeninin müteahhit olduğunu söyledi.
Müteahhit çekilirse, KÖYDES olarak yolu hemen yapmak istiyorlar.
Uzlaşma biter ve yolumuz tamamlanırsa köylü rahatlar...
Rize Milletvekili Lütfü Çırakoğlu ile koridorda karşılaştık.
Kısa bir sohbet ettik. Plan-Bütçe görüşmelerine gidiyordu.
Geniş zamanda kendisine uğrayacağım.
Bu arada Köy Hizmetleri’nden sorumlu Devlet eski Bakanı Mustafa Yılmaz ile karşılaştık.
Kaza geçirmiş ve ayağını kırmış.
Ayaküstü sohbet ettik.
***
“Mesut Yılmaz ne yapıyor?” diyenlere bir az daha sabretmelerini öneriyorum.
Sürprizlere hazırlıklı olun.
Sessizliğine asla aldanmayın.
Bu ülkede 20 yıl bakanlık, başbakanlık ve genel başkanlık yapmış, siyaset ve devlet adamından, ucuz şov yapmasını beklemek haksızlık olur.
Zamanı geldiğinde projesini açıklayacak.
Dünyayı ve Türkiye’yi yakından takıp ediyor.
Geleni gideni çok..
Kendisine gerçekleri söyleyenler de, iltifatın dozunu artıranlar da var.
Eski- yeni siyasetçiler, yabancı ülkelerin büyükelçileri kuyrukta…
Sağ ve soldan, geniş bir oluşumun içinde
29 Mart 2009’da yapılacak belediye başkanlığı seçimleri sonrası düğmeye basacak.
Başbakanlık dönemdeki kadar yoğun olduğunu gördük.
Bu yoğunluğundan dolayı Rize’ye gitmeyi, hemşerileri ile kucaklaşmayı ihmal ettiğinin de farkında.
Kurban Bayramında bu özlemini gerçekleştirecek..

***
Mesut Yılmaz’ın gönlümdeki yeri ayrıdır.
Benim, Mesut Yılmaz’a hem vefa borcum, hem de gönül bağım vardır…
Ailece desteklerini hiç esirgemediler…
1984 yılından beri gazeteci, siyasetçi, hemşeri ilişkimiz hep devam ediyor.
Yüce Divan sürecinde bir çok hemşerisi gibi ben de hep yanında oldum..
Bürokrasideki bütün görevlerim, Mesut Yılmaz’ın döneminde ve desteği ile gerçekleşmiştir.
Başı bir yerde, gövdesi başka yerde olanlardan değilim.
Bunu her defasında söyler, övünürüm…
Bunun için de samimi duygularımı her zaman ifade ederim
Yılmaz’dan sonra da ilk görevden alınan genel müdür olarak da tarihe geçtim..

Meclis’i turlamaya devam ettim.
TBMM Başkanı, hemşerimiz Köksal Toptan’la görüşme fırsatını buldum.
Sayın Toptan, uzlaşmacı kimliği ve kişiliği ile Türkiye için bir şanstır.
Göreve geldiğinde meclis bürokrasisine dokunmadı, kimseyi görevden almadı.
Dahası, kendisinden önce atananlara itibar etti.
Başkanın iyi niyetini suiistimal eden, makama yanlış bilgi veren bürokratlar var.
Başkan göreve geldiği gün, hemşerimiz Yaşar Sancak’ın terfisi ile ilgili talimat vermiş, ama olmadı.
Hemşerimiz, bürokrasi entrikasına takılmış…
Meclis bürokrasisi… Yaşar’ı kötülemişler, iftira atmışlar, üstüne de sicilini bozmuşlar.
Başkan Toptan’ı de inandırmışlar…
Bunların hiç birinin doğru olmadığını sayın başkana arz ettik.
Yaşar Sancak, meclisin en kaliteli, en dürüst, en donanımlı insanlardan birisidir.
***

Yazılarımda herkese eşit mesafedeyim
Sitenin yayın politikası de bu zaten.
Siyasi partideki her hemşerime destek veririm
Bürokrasideki her Karadenizliden gurur duyarım.
Çok sayıdaki okuyucumdan yorum alıyorum.
Öven de var, eleştiren de…
Bu benim zenginliğimdir.
Çok hemşericilik yaptığımı diyenler de, tepeden hava basanlar da var.
Çok havalarda uçanlara, bilinen bir sözü hatırlatmak istiyorum.
“Sular yükselince, balıklar karıncaları yer,
Sular çekilince de karıncalar balıkları yer.
Kimse bugünkü üstünlüğüne güvenmemeli...
Çünkü kimin kimi yiyeceğine suyun akışı karar verir.”
Haksız yere saldıranlara da Mevlana’dan.
“Kör cehalet çirkefleştirir insanları…
Suskunluğum asaletimdendir.
Her lafa verecek bir cevabım var
Lakin bir lafa bakarım, laf mı diye.
Bir de söyleyene bakarım, adam mı diye…”
***.
Daha önce yazmıştım.
Anavatan Partisi Genel Başkanı Salih Uzun Trabzonlu…
Önceki gün DYP Genel Başkanlığına yeniden seçilen Süleyman Soylu da Trabzonlu.
Her iki genel başkan ile dostluğum eskilere dayanır..
Ayrıca, 22 Temmuz 2007 Milletvekili seçimlerinde, Demokrat Parti’nin Yalova’dan milletvekili adayı idim..
Mehmet Ağar ile Erkan Mumcu, ittifakı bozunca adaylıktan çekilmiştim.
Sağlık olsun…
Her iki hemşerimize görevlerinde başarılar diliyorum..
***

Ankara’dan son notum.
Değerli dostlarımdan Şahap Tonyalı ile bürokrat terzisi Turan Akın, rahatsızlıkları nedeniyle İbni Sina hastanesinde tedavi görüyorlar.Her ikisine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.