Torununun torunu ile Ramazan Bayramı'nın 1. günü bayramlaşan Ümiye Temizel, sağlığını tarlada çalışmaya ve yöresel yemeklere borçlu olduğunu dile getirdi.

28 yıl önce eşini kaybeden ve Yenicami köyündeki evinde tek başına yaşayan Ümiye Temizel, her yıl İzmir ve Kocaeli'ndeki kızları ile Sakarya'da yaşayan oğullarını ziyaret etmeyi ihmal etmiyor.

Yılın belli dönemlerini çocuklarıyla, belli dönemini ise kendi evinde geçiren Temizel, otobüs yolculuklarını ise tek başına yapıyor.Çevresi tarafından 'lafını esirgemeyen' ve 'hakkını savunan' kadın şeklinde tanımlanan Temizel, yaşadığı köyde ise yılların aşçısı olarak biliniyor.

Gayreti ve çalışmasıyla gençlere taş çıkaran 102 yaşındaki Temizel, sadece 6 aydır iş yapamadığını, sağlık problemlerinin sadece 6 aydır iş yapmasına müsaade vermediğini dile getirdi.

Sağlığını, yıllarca bahçesinde yetiştirdiği doğal besinlere borçlu olduğunu söyleyen Temizel, "Sağlığımı çalışmaya borçluyum. Her yerde çalıştım, ot biçtim, çay topladım, odun ettim, ineklerle uğraştım, çoluk çocukla uğraştım. Kendimi bildim bileli çalışıyorum" dedi.

Rize'nin yöresel yemekleriyle beslendiğini ve bu besinleri kendi tarlasından elde ettiğini söyleyen Temizel, "Yöresel yemeklerle beslenirim ben. Kara lahana, fasulye turşusu bunları yerim. Doğdum doğalı da onları yemişim" şeklinde konuştu.

102 yaşındaki Ümiye Temizel, 85 yaşındaki kızı Fatma Saruhan, Sarunah'ın 55 yaşındaki kızı Aynur Ayhan ve Ayhan'ın 36 yaşındaki kızı F. Yeliz Turanlı ve onun da kızı 4 yaşındaki Beyza Turanlı ile aynı anda bayramlaşmanın sevincini yaşadı.

7 çocuğundan kendi torunları, çocuklarının torunları ve torunlarının torunları olmak üzere 5 kuşakta toplam 62 torun sahibi olan Ümiye Temizel, hepsinin adını bildiğini dile getirerek "Mal, mülk onların. Ben çalıştım da buldum, onlar da çalışsınlar yesinler" dedi.