1. HABERLER

  2. YÖREDEN SPOR

  3. TRABZONSPOR

  4. Trabzonspor taraftarları isyan bayrağını çekti
Trabzonspor taraftarları isyan bayrağını çekti

Trabzonspor taraftarları isyan bayrağını çekti

BORDO-MAVİLİ TARAFTARLAR, 2010-2011 SEZONU ŞAMPİYONLUK KUPASININ TRABZONSPOR'A VERİLMESİNİ BEKLİYOR

A+A-

Trabzonspor taraftarları, şike soruşturmasını yakından takip ettiklerini ve gelinen noktada Trabzonspor'un ve mevcut yönetim kurulunun pırıl pırıl, tertemiz olduğuna hatta ceza değil, Fair-play ödülü alması gerektiğine ikna olduklarını açıkladı. Açıklamada, Türk futbolunu yönetenlere de zehir zemberek ifadeler kullanıldı.
Bordo-mavi.net Trabzonspor Birliği'nden "Trabzonsporluyuz, Onurludur Kavgamız!" başlığı ile yayınlanan duyuruda şike soruşturmasındaki gelişmeler sonunda bugün gelinen noktada bu açıklamayı yapma gerekliliğinin duyulduğu belirtildi. İlk günden bu yana temizliğin tarafında duydukları belirtilerek, "Şike soruşturmasının hakkıyla yürütülmesini ve sonucunda suç varsa suçluların ceza almasını, suç yoksa rakibimizin şampiyonluğunu tescillemeyi bekledik. Trabzonspor'un tarafında olmakla birlikte, hakkımızdan ötesine tenezzül etmiş olmamız halinde, Trabzonspor'un da ceza almasını talep ettik. Bu nedenledir ki, Trabzonspor Yönetimi'ni savunmak yerine hep gerçeklerin ve doğruluğun tarafında olduk.
Tarihinde defalarca hakkı gasp edilmiş bir camianın yıllara yaydığı vakur duruş yanında, ortalıkta artık saklanamaz halde duran belge ve bilgileri görünce sezon içinde düşündüğümüz pek çok şeyin bir paranoya değil, gerçek olduğunu acı ile gördük; zira Türk Futbolu'nu, tek amacı ondan çalmak olanlardan çok daha fazla önemsedik" denildi.

"TRABZONSPOR'UN CEZA DEĞİL FAİR-PLAY ÖDÜLÜ ALMASI GEREKTİĞİNE İKNA OLDUK"
Şike soruşturmasının başladığı 3 Temmuz'dan bugüne yaşanan süreçte sadece Trabzonspor'un, onu efsane ve bir Karadeniz Fırtınası yapan değerlerini savunduklarını vurgulanarak, "Bugüne geldiğimizde artık mevcut yönetim kurulumuzun da pırıl pırıl, tertemiz olduğuna hatta ceza değil, Fair-play ödülü alması gerektiğine ikna olduk. Böyle başa baş giden ve rakibimizin legal olan olmayan tüm imkânlarıyla saldırdığı, manipüle edilmeye son derece açık bir yarışta Trabzonspor'un ne denli dürüst kaldığını görmekle gururlandık. Bunca detaylı yürütülen bir soruşturmada en ufak bir hatasını görmediğimiz Trabzonspor Yönetimi'ni ve Başkanımız Sn. Sadri Şener'i tebrik ediyor ve bizlere yaşattıkları gurur için teşekkür ediyoruz. Bu soruşturmadan temiz çıkmanın gururu, 7. şampiyonluğumuzu elde etmiş olmanın gururundan çok daha ötedir" ifadelerine yer verildi.

"AZİZ YILDIRIM'IN AZMETTİRİCİSİ FENERBAHÇE TARAFTARIDIR"
Açıklamada, iddianameye ve Etik Kurulu raporuna göre defalarca şike ve teşvik eylemlerinde bulunan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın azmettiricisinin Sarı-lacivertli taraftarlar olduğunun altı çizilerek, şöyle denildi:
"Gönül isterdi ki, şike ve teşvik işlerini yapan, hatta yapmakla kalmayıp bunların odağı olan camianın da kendi yöneticilerini kör gözle savunmak ve onların suçlarına ortak olmak yerine süreci bekleseler ve bu lekeyi tüm camialarına bulaştırmasalardı; ama bugün gelinen nokta bir başka gerçeği de su yüzüne çıkarmıştır. Bu da şike - teşvik suçlamasıyla şu anda cezaevinde yatanların azmettiricisi, bizzat onlar için yürüyüş yapan ve onları kahraman gibi göstermeye çalışan camianın büyük kitlesidir.
"Ne olursa olsun, her ne pahasına olursa olsun kupa" söyleminin ucu işte buraya kadar dayanmaktadır. Sonu hüsran ve rezilliktir. Artık acı gerçeklerle savaşmak yerine onları kabullenmeyi öğrenmelidirler. Keza her suçun bir cezası olduğunu da*"

"FUTBOL CESARETSİZ, HUKUK TANIMAYAN, BASKIYI KALDIRAMAYANLARCA YÖNETİLMEKTEDİR"
Duyuru metininde Türk futbolunun cesaretsiz, hukuk tanımayan ve baskıyı kaldıramayanlar tarafından yönetildiğini kaydedilerek, "TFF, PFDK, TSYD, MHK gibi bilimum tuhaf kısaltmalı kuruluş ise bu süreçte ne denli aciz kaldıklarını her defasında yüzümüze vurmuştur. Türkiye'nin acı gerçeği budur: Futbolumuz en ufak cesareti olmayan, hak - hukuk tanımayan ve baskı altında anında rayından çıkan, ilkokul çocuğunun yapmayacağı hatalardan bile kaçamayacak kadar zavallı durumdaki unsurlar tarafından yönetilmeye çalışılmaktadır. Sonuçta çıkan işin kalitesi de seviyelerine yakışmaktadır" denildi.

ANADOLU TAKIMLARINA İSTANBUL FİGÜRANI BENZETMESİ
Anadolu kulüplerinin türlü nedenlerden dolayı dik duramadıkları belirtilerek şu ifadeler kullanıldı:
"Bu soruşturmanın nihayetinde pek çok farklı konu da gündeme gelmiştir ve üzerine konuşularak temizlik yapılmalıdır. Bunlardan biri Anadolu Kulüpleri'nin niyet ve davranışlarıdır. Büyük takımlara kuyruk olmakla hayatını idame ettirmeye çalışan pek çok Anadolu Kulübü görülmüştür ki, gerçekleri çok iyi bilmelerine rağmen pisliklerin tarafı olmuş, camialarını da bu pisliklerle dolu denize sürüklemişlerdir. O camialardan beklentimiz, bu pisliklerden arınmalarıdır. Aksi halde sadece 3 İstanbul Takımı'na figüranlık rolünden yukarı çıkamayacaklarını bilmelidirler. Ya da bu pislikler ve çirkinlikler içinde sadece bir tiyatro oyununun izleyicisi olacaklardır. Ünlü futbol adamı Özkan Sümer'in dediği gibi: "Büyüklerle sevişe sevişe değil, savaşa savaşa büyük olunur."
Tüm diretmelere rağmen, inat ve ısrarla bu soruşturmanın yapılmasından ve temizlikten yana olan az sayıdaki kulüp ise bu duruşlarını onurla hanelerine yazacaklar ve inanıyoruz ki, sonunda kazananlardan olacaklardır."

FENERBAHÇE'NİN "ELİNİZDE BELGE VARSA ADALETE TESLİM EDİN" AÇIKLAMASINA GÖNDERME
Fenerbahçe Kulübü'nün geçtiğimiz sezon Mart ayında yaptığı "Elinizde belge varsa adalete teslim edin" açıklamasına gönderme yapılarak, "Elimizden defalarca çalınan, bazıları açıkça belli, bazıları şüphe aşamasında kalan diğer şampiyonluklarımız yanında şüphesiz ki, 2010-2011 yılında yaşananlar şüpheye mahal bırakmayacak netliktedir. Suç bellidir, suçlular bellidir, azmettiriciler bellidir. Büyüklük ukalalığı yaparken "elinizde belge varsa adalete teslim edin" diyerek Mart ayında yaygara koparan, şu anda da Metris'te ikamet edenlere de atalarımızın sporu yağlı güreşten bir hatırlatma yapalım: "Üste çıktım diye gerinme, altta kaldım diye erinme. Bu meydan Er Meydanı".
Zekâ seviyesi belirli bir eşiğin altındakileri kandırmaya yönelik bir söylem olan "Biz bize yeteriz" safsatasının da bize bir başka atasözümüzü hatırlattığını söyleyelim: "Yavuz hırsız, ev sahibini bastırır" ifadeleri kullanıldı.

TFF'YE ELEŞTİRİLER
Türkiye Futbol Federasyonu'nun süreci iyi yönetemediği ve defalarca yanlı kararlar aldığı zaman zaman da alması gereken kararları almayarak Fenerbahçe'yi koruma derdine düştüğü vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:
"Sabah akşam, Fener'i korumak için ne derece çabaladığını açıkça belli etmesine, bu yöndeki konuşmaları bizlere yansısa da hala yüzü kızarmayan, eline geçen her fırsatta Trabzonspor'la aşık atmaya çalışan TFF'nin başkanı geçtiğimiz gün Başkanımız Sn. Sadri Şener'e laf yetiştirirken yine faka bastı: "Ayıp" dedi. Siz ayıbın ne olduğunu nereden bilirsiniz? Hırsıza "hırsız" diyemiyorsunuz daha. Önce fenerin, ardından UEFA'nın elinde oyuncak oldunuz. Önce kendinizi sonra ülkeyi rezil ettiniz. Dürüstlük, onur, haysiyet, cesaret.Çok mu yüksekmiş sizden beklentimiz?"

YAYINCI KURULUŞA, TSYD'YE, YAZARLARA VE YORUMCULARA GÖNDERME
Bordo-mavili taraftarlar, geçen sezon ve şike soruşturması sürecinde bazı basın kuruluşlarının ve bir takım yazar ve yorumcuların, yanlı davrandıkları ifade edilerek, "Maç yayın hakkını elinde bulunduran ve bugün bu soruşturma nedeniyle zarara uğradığını beyan etmekten utanmayan kuruluşun muhabiri, şike - teşvik işlerine alet oluyor, bir takımın kadrosunu üçüncü bir takımın başkanının kulağına üflüyor. Aynı ekranlarda boy gösteren ve dışarıdan bakılınca Beşiktaşlı görünen bir yorumcu, şike ve teşvik organizasyonunun odağından emir ve sipariş alıyor ve ardından Aziz Başkanını arayarak onay alıyor. Ve bu kişi hala daha televizyonlarda arz-ı endam ediyor. Onu Beşiktaş taraftarının inisiyatifine bırakıyoruz. Bizden uzak, Allah'a yakın olsun!
Neredeyse her medya grubunda birer kalemşör militan, Trabzonspor'u doğramak için fırsat kolluyor ve emiri/siparişi yine aynı odaktan alıyor. Anladın mı TSYD? Neymiş ininden çıkan basın mensupları? Anlayabildin mi? Boşa mı konuşmuşuz aylar önce? Zavallısınız!" denildi.

"GURURUN ADI: TRABZONSPOR!"
Trabzonspor Camiası'nın geçtiğimiz sene çok önemli bir sınav verdiği kaydedilerek, şöyle denildi:
"Camiamız bu sınavda alınabilecek en büyük dereceyi aldı. Manipüle edilmiş onlarca maça, hakemler ve TFF tarafından oynanan onca oyuna rağmen, inanılması güç işler yaptı. Sonunda da o kupayı kazandı. Bu mutluluk ve gurur tablosunda emeği olan herkesi kutlarken ayırarak teşekkür etmek istediklerimiz var.
Bu işin başında bulunan Trabzonspor Yönetim Kurulu'na ve Trabzonspor Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Sadri Şener'e, önceki dönemlerde görev alıp, bu kadronun kurulmasına vesile olan yönetim kurulu üyelerine, elindeki imkânlarla yeni bir mucize gerçekleştiren, ekibiyle birlikte bir bütün halinde hedefe inatla koşan, tevazuyu ve erdemli tavrını hiç elden bırakmayan, camiasına gurur veren, futbol filozofu, değerli hocamız Sn. Şenol Güneş'e, sahada ter döken, terle ulaşamadığı yerlere ulaşmak, hormonlu rakiplerini geçmek ve camiasını onurlandırmak için kanını dahi akıtan, sonunda da kimseye kolay kolay nasip olmayacak başarılara ulaşan futbolcu kadromuza, Bize Her Yer Trabzon sloganını Türkiye'ye ispatlayan, takımının peşinden koşan, en umutsuz anlarda bile ondan umudunu kesmeyen Şanlı Trabzonspor Taraftarı'na, Teşekkür ediyoruz. Asil ve tertemiz başarılarından sonra gelen bu anlamlı şampiyonluktan dolayı tüm camiamızı tebrik ediyor, başarılarımızın devamını diliyoruz. Eze Eze Kupa Karadeniz'e!"
 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız