AB ilerleme raporu yanlı
Saadet Partisi (SP) Rize İl Başkan Hasan Uzun, AB İlerleme Raporunu topa tuttu.
Saadet Partisi (SP) Rize İl Başkan Hasan Uzun, 8 Kasım'da yayımlanan "Türkiye'nin AB İlerleme Raporu"nun önyargılı ve sübjektif olduğunu öne sürerek AB'nin isteklerinin yine bu topluluğun "Hıristiyan Kulübü" olma tezini kuvvetlendirdiğini söyledi.
Dilek ASLAN - Saadet Partisi Rize il başkanı Hasan Uzun,AB'nin Kıbrıs'la ilgili taleplerinin sadece liman ve havaalanlarının Rum gemi ve uçaklarına açılmasıyla sınırlı olmadığı, ek protokolün Meclis'ten onaylanarak geçirilmesi talebini de içerdiğinin anlaşıldığını kaydederek, "Böyle bir hareket KKTC'yi kağıt üzerinde kalan içi boşaltılmış bir devlet haline dönüştürecektir" uyarısında bulundu. Raporda azınlıklarla ilgili taleplerin ise başka bir büyük problem olarak görüldüğüne dikkat çeken Uuzn, "Lozan'da kayıt altına alınan ve sadece gayrimüslimlerin azınlık sayılabileceğine dair hükümlerin değiştirilerek Müslüman milletin etnik ve dil temelinde azınlıklara ayrılması da raporda yerini alıyor. Özellikle Kürt ve Alevi vatandaşlarımızın azınlık olarak gösterilmesi talep ediliyor. Bu kabul edilemez" dedi.
Dini özgürlükler bölümünde ise "Müslüman" kelimesinin geçmediğine işaret eden, Hasan Uzun bütün azınlıklarla ilgili dini özgürlükler konusunun raporda belirtildiğini, burada AB'nin başka bir çifte standardının ortaya çıktığını söyledi. Uzun, "Bilindiği üzere Türkiye'de hali hazırda Hıristiyan ve Musevilerin 12 yaşından küçük çocuklarına dinlerini öğretme hususunda yasak bulunmazken, 12 yaşın altında bulunan Müslüman çocuklarının Kur'an-ı Kerim öğrenimi yasaktır. Türkiye'de hala başörtülü insanlar temel özgürlük hakları olan eğitim haklarından mahrumdur. Bu bağnaz tutum dolayısıyla Türkiye'den dünyanın birçok ülkesine her yıl binlerce beyin göçü yaşanmaya devam etmektedir. Belgede misyonerlik çalışmalarına Diyanet İşleri Başkanlığı'nın zaman zaman yaptığı aleyhte açıklamalar da şiddetle kınanıyor. Gerek bu ve bundan önceki ilerleme raporları ve gerekse AB'nin genel tavrı partimizin 'AB bir Hıristiyan kulübüdür' değerlendirmesini doğrulamaktadır" diye konuştu.
8 Kasım belgesinin ön yargılı ve sübjektif olduğunu, AB'nin taleplerinin yerine getirilmesinin ise imkanı bulunmadığını belirten Uzun, gerek temel insan hak ve özgürlüklerine taraflı yaklaşımı ve gerekse diğer siyasi talepleri karşısında Türkiye'nin AB ile müzakere sürecini ivedilikle durdurması gerektiğini savundu.
HABERE YORUM KAT