İlk olarak 17 Aralık 2019 yılında Çin devletinin Wuhan şehrinde görülen Covid-19, namı diğer korona virüs, tüm dünyayı kasıp kavurmaya yetti.

Özellikle Avrupa ve Amerika bu virüsün pençesinde zor zamanlar yaşamakta.

Ölüm sayıları her geçen gün katlanarak artıyor.

Hastanelerin şartları yetersizleştikçe vaka sayılarının artması kötü senaryoların yazılmasına, yeni teorilerin atılmasına gebeydi. Ve de öyle oldu.

Şu anda Avrupa’da durum Ne?

Medeniyet adıyla adlandırılan Avrupa bugün tek dişiyle medeniyetsizleşme yolunda açık ara birinci.

Yaşlı insanlarla yeterince ilgilenilmemesi, yoğun bakımda yatıp durumu ağır olanların daha sonra ölüme terkedilmesi ve daha onlarca sebep.

O zaman şu soruyu sorabilir miyiz?

Avrupa sınıfta kaldı.

Peki ya Amerika…

Amerika farksız mı Avrupa’dan?

Aslına bakarsanız cevabı siz de biliyorsunuz.

90 bin Ölüme yaklaşan Amerika ilk sırada.

Sözüm ona Savunma Sanayisi ülkesi, Silah ülkesi, Ekonomi ülkesi,

Medeniyetler ülkesi…

Hatta ve hatta reklamlarda bazen karşımıza çıkar ya, “Hayalinizdeki yaşamı Amerika’da yakalayın.”

“Amerika’da yaşayın”,  “Amerika’da bir hayatınız olsun”

Bunca övülmelerin odağı, Teknoloji ülkesi Amerika bu hastalığın önüne geçemiyor maalesef.

Hatta daha da ileri gidecek olursak Trump ölü sayısının daha da artacağından söz etmekte.

Peki ya Türkiye?

Türkiye’yi anlatmaya ne hacet.

41 kere maşallah.

Zamanında ve yerinde alınan önlemler hastalığın ileri boyutlara ulaşmasını engellendi.

Ve dahi milletimizin bu konudaki hassasiyeti takdire şayandı.

Arada canımızın sıkıldığı hususlar da elbette oldu.

Yasağın çiğnenmesi, fütursuzca sosyal mesafe kuralı ihlalleri ve sosyal mesafe duyarsızlığı.

Buna rağmen iyi bir tablo çizdiğimizi düşünüyorum.

Özellikle son zamanlarda ölümlerin sayısı ellinin altına düştü.

Sağlık bakanlığımızın ve sağlık çalışanlarımızın özverili, gayretli çalışmaları için kendilerine ne kadar teşekkür etsek azdır.

Ama bu başarının rehaveti olmamalı.

İkinci dalga konusu şu an gündemimizde.

Ben şahsen ikinci dalganın olacağını düşünmüyorum.

Ama Rize için şunu söyleyebilirim.

Aman dikkat! Aman dikkat!

Çay sezonu açıldı ve alım yerlerinde çay satmalar olacak.

Müstahsilin tek toplandığı alanlardan biri alım yerleri.

Ve imece usulü çay toplamalar, yardımlaşmalar.

Bu da ister istemez risk taşımaktadır.

O yüzden;

Sosyal mesafeye değil, fiziki mesafeye çok ama çok dikkat edelim.

2020 çay sezonu tüm müstahsillerimize hayırlı olmasını temenni ediyor, Salı günü idrak edeceğimiz “Kadir Gecemiz” tüm ulusumuza hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Ali Büyükbaş.

Twitter: https://twitter.com/Tarik_ziyad_