6Saadet Partisi eski Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, türban kararıyla Anayasa Mahkemesi'nin kendisine verilmeyen bir yetkiyi kullandığını ifade ederek, "Keyfiliktir. Bu işlemin 12 Eylül askeri darbesinin yaptıklarından hiçbir farkı yoktur. Bu darbenin iktidar partisine karşı yapıldığını sanıp sevinen başta anamuhalefet partisi olmak üzere bazı siyasetçilerin tutumu, aptallıktan başka bir şey değildir" dedi.

Bekaroğlu yaptığı açıklamada, Anayasa Mahkemesi'nin türban kararını "darbe" olarak değerlendirdi.

Bu kararla Anayasa'nın bazı maddelerinin askıya alındığını savunan Bekaroğlu şunları kaydetti: "Anayasa Mahkemesi üyelerinin "şekil denetimi yetkilerini genişletip dolaylı esas incelemesi yapması' Anayasa'nın tanımadığı bir yetkiyi kullanmaktır, keyfiliktir, Bu işlemin 12 Eylül askeri darbesinin yaptıklarından hiçbir farkı yoktur. Bu darbenin iktidar partisine karşı yapıldığını sanıp sevinen başta anamuhalefet partisi olmak üzere bazı siyasetçilerin tutumu aptallıktan başka bir şey değildir. Anayasa Mahkemesi bu karar ile TBMM'nin Anayasa değiştirme yetkisinin olmadığını söylüyor ki bunun anlamı da 22 Temmuz seçimlerinin yok sayılması, TBMM'nin bir şekilde kapatılmasıdır."

AKP'nin bazı yanlışlarının bu sonuca sebep olduğunu söyleyerek susmanın darbe ile işbirliği yapmak anlamına geleceğini ifade de eden Bekaroğlu, "Bu darbenin muhatabı, parlamentonun tamamı ve bütün olarak milletir, herkesin demokrasi ve siyaset adına bu müdahaleye karşı çıkması gerekmektedir" dedi.

Bekaroğlu sözlerini şu şekilde tamamladı: "En yumuşak ifadesi ile halkı rüştünü ispatlayamayan çocuklar olarak gören vesayet sisteminin elitlerinin durumu ortada, hiç kuşku yok ki onlar, ellerinin altından kayan iktidarlarını korumaya çalışıyorlar. Burada esas sınavı yine halkı temsil etme konumunda olan siyasetçiler verecektir. AKP'nin kapatılmasından doğacak boşluğu doğduracaklarını sanıp avuç ovuşturanlar müthiş bir şekilde yanılmaktadırlar, kapatılan siyasetin kendisidir, askıya alınan demokrasinin kendisidir, siyasi rakiplerini demokrasi ve siyaset dışı yollarlarla, vesayet sisteminin elitlerinin omuz vermesi ile saf dışı ederek siyasi alan bulacaklarını hesaplayanlar, Türkiye demokrasisi ve siyasetine en az darbeciler kadar zarar vermektedirler. Yaptığı yanlışlarla bu sonucu hazırlayan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin de bir daha yanlış yapma lüksü yoktur. AKP milletin kendisine verdiği demokratik temsil yetkisine sahip çıkmak zorundadır. Bu nedenle AKP, vesayetçi elitlerle uzlaşma çabaları içine girmemeli, bu müdahaleye karşı demokratik direnişini açıkça ortaya koymalı, başta siyasi partiler olmak üzere 'demokrasi' diyen herkes de bu direnişinde AKP'nin yanında yer almalıdır. "