Daha önce çalışanlarını mahkeme ve işten çıkarmalarla tehdit eden Çaykur, bu kez de yaş çay alım yerinde yaşanan bir olay sonrası, "Üreticimizin teşekkülümüzle olan sözleşmesi hemen feshedilmiş, böylece bu üreticinin Çaykur’a çay satma imkânı ortadan kaldırılmıştır." ifadesinin yer aldığı bir basın açıklaması yaptı.

Çaykur, yaşanan olayla ilgili de bir basın metni hazırlayarak basın kuruluşlarına servis yaptı.

Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Geçtiğimiz günlerde Teşekkülümüz Sabuncular Çay Fabrikasına bağlı bir alım yerinde çay alımı esnasında alım kontrol işlemini yapan eksperimize karşı çay bezini açmak istemeyen bir üreticimiz tarafından fiili saldırıda bulunulmuştur. Konu adli mercilere intikal ettirilmekle birlikte saldırıyı gerçekleştiren üreticimizin teşekkülümüzle olan sözleşmesi hemen feshedilmiş, böylece bu üreticinin Çaykur’a çay satma imkânı ortadan kaldırılmıştır."

ÜRETİCİLERDEN TEPKİ: ÇAYKUR’A ÖZEL BİR HUKUK MU VAR?

Konuyla ilgili Pazar53'e tepkilerini dile getiren bazı üreticiler, "Saldırı diye kamuoyuna verilen tek taraflı bilgi ne derece doğrudur? Üreticiye nasıl davranıldığı, tahrik edilip edilmediği, olayın neticesi hukuki olarak alınmadığı bir konuda, üreticinin çay satma hakkı nasıl engellenebilir? Kanun var, hukuk var. Olay madem adli mercilere intikal etmiş, sonucunu beklemeden Çaykur böyle bir kararı nasıl alır? Bu, diğer üreticileri tehdit eder şekilde nasıl kamuoyu ile paylaşır? Çaykur kanunlarla mı yoksa 'ben ne dersem o olur' mantığıyla mı yönetiliyor? Üretici el arabasıyla çay taşırken genel müdür 500 bin TL'lik makam arabasıyla dolaşıyor. Üreticinin emeği ile gezip dünyayı dolaşan, bu işin sefasında olanlar; cefa çeken, kaynak sağlayan üreticileri bu şekilde tehdit edemez. Sayın Başbakan, memleketindeki bir genel müdürlükte yaşananlardan haberdar değil mi? Onun ildeki temsilcileri, meclisteki seçilmiş vekilleri ne iş yapar?" ifadelerini kullandı.