1. YAZARLAR

  2. D. Ali TAŞÇI

  3. GAYESİ ALLAH OLAN ÜMİTSİZLİĞE DÜŞMEZ
D. Ali TAŞÇI

D. Ali TAŞÇI

Yazarın Tüm Yazıları >

GAYESİ ALLAH OLAN ÜMİTSİZLİĞE DÜŞMEZ

A+A-

 

            Bir insanı veya bir toplumu karamsarlığa, bedbinliğe, çıkmaza sürüklemenin biricik yolu, onu/ onları ümitsizliğe sürüklemektir. Sıradan haberlerden, devletlerarası haberlere kadar;  kriz haberlerinden, siyasi haberlere kadar her şey ve her olgu abartılarak, moralleri bozacak tarzda verilir ve insanlara ümitsizlik aşılanır.

            Ümitsizlik, bütün silahları yere bırakıp, elleri havaya kaldırmanın ve teslim olmanın adıdır.

            Ümitsizlik, zihin dünyasındaki bütün çıkış yollarının kapanması halidir.

            Bireyde ümitsizlik hali sürekli olursa, birey intihar eder.

            Toplumda ümitsizlik hali kangrene dönüşürse, toplum kimliğini yitirir ve tarihi süreç içinden getirdiği medeniyetini, kültürünü,  kavrayışını ve sahip olduğu bilgilerin işe yaramadığını görür ve dağılır.

            Kişi veya toplum için ümitsizlikten daha korkunç bir hastalık yoktur.

            Bir insan bir çöle düşebilir ve susuzluktan dili damağına yapışabilir. Daha da önemlisi, çölde ümitsizliğe düşebilir ki,  bu onun için ölümdür.

            Bir su kuyusunun dere kenarında olmasının pek dikkat çekici bir tarafı yoktur; fakat ya çölde bulunması!

            Çölün güzelliği, içinde sakladığı su kuyusudur. Bunu serap olarak görmek bile insanda büyük ümitler doğurur ve onu hayata bağlar.

            Türkiye’de ve dünyada (Özellikle ABD’de ve Avrupa’da) Türkiye gündemden düşmüyor.

            Son yüzyıldır geleceğe hiçbir ümit gözüyle bakamayan Türkiye’nin dünya gündemine oturması mümkün değildi. Geleceğe ümit gözüyle bakabilmenin biricik yolu, kendi medeniyetine sahip olmaktır. Türkiye, yüz yıldır vahşi bir uygarlığın kuyruğu olmaktan öteye maalesef geçememiştir. Ümit tohumlarını ekebilecek medeni bir bahçeden mahrum kalmıştır.

            Bu nedenle “müstağripler” üzerimize direkt olarak saldırı gerçekleştirmemişlerdir; çünkü onların gözünde adeta yoktuk. Ufak kıpırdanışlarda darbeler yaptılar ve bizi sindirmeye çalıştılar.

            Şimdi çölde su kuyusu bulmanın ümidi ve heyecanıyla ayağa kalkınca, birileri harekete geçiyor ve kuyumuzu kirletmenin yoluna gidiyor. İçimizdeki gafil ve hainleri de örgütleyerek toplumumuzu ümitsizliğe sevk etmek için her türlü şeytani metodu denemekten çekinmiyorlar.

            Vücutta ağrının olması, vücut için bir nimettir. Organlar ağrımasa çürüyüp giderdi ve insanlar tedavi denilen şeyden mahrum kalırlardı. Ağrı, organın kurtuluş sinyalidir ve onu emin ellere (doktor) teslim etmenin adıdır.

            Bir toplumda ağrı varsa, orada tedavi de var demektir. Türk toplumu uzun yıllar narkozda yatmanın ardından ilk defa ağrı çekiyor ki, bunun adı sağlıktır, selamettir.

            Burada bilecek olduğumuz en önemli şey, topluma ümitsizlik aşılayanların iyi niyetli olmadıkları bilgisidir. Siyasi, ekonomik, psikolojik… ümitsizliği kim nerede seslendiriyorsa, onları yalnızlığa mahküm etmek her vatandaşın görevi olmalıdır.

            Gezi olaylarının en önemli amacı, toplumu ümitsizlik girdabına sürüklemekti. Başarılı olamadılar, ama çekilmediler. 28 Şubat, Fetö kalkışması, medya organlarıyla sürekli pompalanan “ümitsizlik” mikrobu, hep bu toplumun kendi medeniyetiyle buluşmasının önünü tıkamak için başvurulan engellerdi.

            “Bunca ekonomik sıkıntıya rağmen hâlâ bu adamlar niçin birinci sırada?” sorusunun en inanılır cevabı, bu toplum, yemekten önce kendi kimliğini arıyor da ondan. Türkiye’nin uluslar arası gündeme oturması, Cumhurbaşkanı’nın  evrensel prfonması bugüne kadar görülmüş şeyler değildi. Osmanlı geçmişimizi unutturdular, fakat onlar asla unutmadılar.

            Sabaha Besmele ile uyanıp onu secde ile taçlandıranların tek gayesi Allah’tır.

            Gayesi Allah olanların ümitsizliğe düştüğü nerede görülmüştür?

D. Ali TAŞÇI (dalitasci@hotmail.com) Twitter:@DAliTasci

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız