Halk arasında "Karalahana guatr yapar. Karadenizliler çok yediği için onlarda guatr fazla" önyargısı, 100 bin kişi üzerinde yapılan bir araştırmayla bilimsel olarak çürütüldü.

Doç. Dr. Hasan Acar, "Karadeniz'in ve karalahanın adı çıkmış. Karalahananın guatr yapabilmesi için her gün 4 kilo yemek lazım" dedi.

TÜRKİYE Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Vakfı (TAÇSAV) Genel Başkanı Doç.Dr. Hasan Acar, Karadeniz'de Rize Valiliği'yle yaptıkları guatr taramasında, bu bölgenin geleneksel mutfağında önemli yer tutan "karalahana"nın masumiyetini kanıtlayan sonuçlar elde ettiklerini açıkladı.

Doç. Acar, 2 yılda 100 bin kişinin taramadan geçirileceği çalışmada, Çernobil'in etkisinin bilimsel yönden ilk kez araştırıldığını belirterek "İlk etapta 8 bin kişiyi guatr taramasından geçirdik. Sadece 30 kanser olayı yakaladık. Karadeniz'in adı çıkmış" dedi. Karadeniz gibi karalahananın da adının çıktığını öne süren Doç. Acar, "Karalahanadaki bakterinin guatr yapabilmesi için her gün 4 kilo yemek lazım. Bu da imkansız. Karalahana, söylenenlerin aksine A vitamini ve antioksidan açısından zengin bir gıda" diye konuştu.

Doç. Acar, Ankara Sincan Cezaevi'nde, özellikle "saldırgan suçlular" üzerinde yaptıkları bir araştırmada ise "zehirli guatr" vakalarına rastladıklarını belirterek "Bu hastalığı olanlara ceza indirimi yapılmalı" önerisinde bulundu. Acar, "Guatr, ailede, toplumda, okulda, eğitim ve iş hayatında toplumun davranışını etkileyen bir olgu. Bu nedenle, evlilikteki rutin kan testlerinde guatr da yer almalı. Zehirli guatrı olan bir annenin çocuğunda zeka geriliği tehlikesi var. Türkiye'de AIDS'li hasta sayısı 1100 ama zehirli guatr hastası 300 bin kişi. Evlenirken de cezaevine girişte de guatr testi yapılmalı" diye konuştu.