1. YAZARLAR

  2. D. Ali TAŞÇI

  3. MISIR’A SULTAN OLMANIN YOLU YUSUF’ÇA YAŞAMAKTIR
D. Ali TAŞÇI

D. Ali TAŞÇI

Yazarın Tüm Yazıları >

MISIR’A SULTAN OLMANIN YOLU YUSUF’ÇA YAŞAMAKTIR

A+A-

 

            Onu gören kadınlar, onun yakışıklığı karşısında büyülenip parmaklarını kesmişler, fakat hiç acı duymamışlardı. On kardeş, kıskançlıkları yüzünden onu götürüp kuyuya atmışlar, sonra da bir tacire satmışlardı.

            Yusuf’u satın alan sahibi, Yusuf’u satan kardeşlerinden kendi el yazılarıyla yazılmış satış senedi aldı, sonra da on kardeşin hepsini şahit tuttu.

            Mısır azizi Yusuf’u satın aldığında, o satış yazısının olduğu hıyanet senedi olan belge Yusuf’un eline geçti. Nihayet Yusuf Mısır’a sultan olunca on kardeşi, buğday almak için Yusuf’un huzuruna çıktılar.

            Yusuf, kardeşlerini tanıdı; fakat kardeşleri Yusuf’u tanıyamadılar. Yusuf, kardeşlerine:

            “Bende İbranice yazılmış bir yazı var. Bizden hiç kimse o yazıyı okuyamadı. Eğer sizler okursanız, size çok buğday veririm.” dedi.

            Hepsi birden: “Ey sultan, yazıyı getir, biz okuruz.” dediler.

            Yusuf ellerine, kardeşlerinin kendi el yazıları olan yazıyı verince, onları bir titreme aldı; çünkü kendi yazılarını tanıdılar. Hepsinin dilleri tutuldu, suspus kaldılar. Acı geçmişleriyle karşı karşıya olduklarının farkına varıp dilleri konuşamaz oldu.

            Kendi hikâyemiz de aslında bundan pek farklı değildir. Yarın, daha önce “Kalubela”da vermiş olduğumuz söz ve ahitname (anlaşma) karşımıza geldiğinde ve “Oku kitabını!” denildiğinde, dili tutulanlardan mı olacağız, yoksa yüzü ak bir şekilde şakır şakır o ahitnameyi okuyanların sevincini mi tadacağız?

            Dünyadayken, daha önce ruhlar âleminde vermiş olduğu kendi sözünü unutanların mahcubiyeti ve sarhoşluğu, acaba insanın aklını alacak düzeyde değil midir? Bu dünyada kendi ruhlarıyla tanış olamayanların bütün bunları bilebilmesi de mümkün değildir. Yusuf’un kardeşlerinin kendi yazılarını ummadıkları bir yerde görüp dehşete kapılmaları ve bildiklerini unutmaları gibi.

            Ya bu sözlerden hiç haberi olmayanlar ve yaşarlarken günlerini gün edenler? Fakir, düşkün, muhtaç, aç, hasta, yetim, dul demeden kendi nefislerini ilahlaştıranlar ve kendilerine kul arayışına çıkanlar?

            Geçici olan dünya güçlerine aldanıp ülkelerin kanına girenler, zenginliklerini sömürenler; insanlığa olmadık eziyet ve işkenceleri, kendi uydurdukları yasalarla yapmayı kendilerine hak görenler? Gücü hak gören yasaları, dünyanın beynine şırınga edenler?

            Dünya ilahlığına kalkışan bu elitist zümrenin uslanmasını beklemiyoruz. Bunlar tarihte de boy göstermiş, insan emeğini ve kanını içmişlerdi. Firavun bunlardan biriydi ve yalnız değildi. Firavun zorba devlet gücünü temsil ediyordu. Onun tek başına zorbalık yapması mümkün değildi. Yanına yandaşlarını almalıydı. Hemen Karun’u yanında görüyoruz. Karun, zorbaya yardım eden zengin, para babası idi. Haram zenginlik, gücü çok severdi. Zorba devlet başkanı ve sermayedar (kapitalist) yeterli değildi, zulüm düzeninin ayakta kalabilmesi için. Üçüncü ve en can alıcı bir yandaşın da bu otoriteyi onaylaması gerekiyordu. O da bulundu; Bel’am! Bel’am, bu zulüm düzenine, bu insan fıtratına aykırı olan vahşi düzene “bilimsel” kılıf uydurup “evet” diyen, onu şirin gösteren “bilim adamı”ydı.

            Bugünkü dünyada, araçlar/isimler değişse de eskiye nazaran, sonuç itibarıyla benzer şeyler yaşanmaktadır. O zamanlar kralların astığı astık, kestiği kestikti. Şimdi de “demokrasi “adı altında korkunç cinayetler işlenmektedir. Hatta, son “korona- kovit 19” örneğinde görüldüğü gibi, yeryüzünden insanlığı yok etmeye kalkışmışlardır.

            Her an Yusuf’u satanlarla alışverişe kalkışmanın sonucu yeryüzünde bir sürü “izm” doğmuştur. Fakat sonunda Yusuf Hakk’ın inayetiyle Mısır’a sultan olmuştur.

            “Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer hakikaten inanıyorsanız muhakkak üstün olan sizsinizdir.” (Âl-i İmrân: 139. Âyet)

D. Ali TAŞÇI (dalitasci@hotmail.com) Twitter:@DAliTasci

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız