Sevgili okurlarım,

Yorumlarınıza yürekten teşekkür ediyorum. Bazı okuyucularım haklı olarak, “Her görüşteki insanları övüyorsunuz, çizginizden şüphe eder olduk” diyorlar.

Pazar53, bölge sitesidir. Dahası bölge insanının gözü, kulağı, dili ve sözcüsüdür. Görüşü ne olursa olsun, her görüşteki hemşerilerimize eşit mesafededir. Bölge sitesi olmanın sorumluluğudur bu.

Bu köşenin yazarı olarak, görüşüm, çizgilerim, taraf olduklarım, sevdiklerim, bağlı olduklarım bellidir. Bunu zaman zaman yazılarımda da belirtiyorum. Beni yakından tanıyanlar bilirler. Hiç eğilmedim, bükülmedim. Mevsimine göre çiçek açmadım, meyve vermedim. Bedeli ağır olsa da bu düşüncelerimden asla taviz vermedim, vermeyeceğim.
Dost bildiklerimden kazık yedim. Bütün bunlara rağmen bu özelliklerimle köşeyi işgal etmeyi, okurlarıma empoze etme hakkını kendimde görmüyorum. Her kesimdeki hemşerilerime eşit mesafede durmaya çalışıyor, herkese yer veriyorum.

Bir beklenti içinde olmadım, kimseden bir şey istemedim. İsteseydim de zaten, yapmayacaklardı! Bu kişilerin birçoğu geçmişte kapımın önünden geçemeyenler, muhtemelen de zamanı geldiğinde yanıma uğrayamayacak kişilerdir.

***

Başka bir eleştiri ise, hak etmeyen kişileri, fazla övdüğümdür. Doğrudur. Bu düşüncenize aynen katılıyorum. İçimdeki hemşeri sevgisinin ölçüsünü fazla kaçırdığımın farkındayım. Çok övdüğümüz, köşemizde yer verdiğimiz, haber olarak sayfalara aktardığımız birçok kişinin bunu hak etmediği, marifeti kendinde gördüğünü fark ettik. Oturduğu koltukta yapışanlar, ellerindeki yetkilerini kendilerinden başkalarına kullanmayan, ya da kullanmasını bilmeyen o kadar hemşerilerimiz var ki bunları zaman içinde deşifre etmeye karar verdim.

Bunların içinde kısa sürede çok zengin olanları, çiftlikler, villalar, lüks arabaları satın alanları, bu servetlerini hanım tarafındakilere ve akrabalarının üzerinde gösterenleri de biliyoruz. Vatandaş; göreve başladığı günden beri maaşlarını hiç almasa, biriktirse toplam para ile bir daire alamazken, milyon dolarlık servetleri bulunuyor. Unutmasınlar ki bu devlet, bunların hesabını mutlaka soracaktır.

***

Vali, görev yaptığı ilde devleti temsil eder. Kısacası devlettir. Türkiye’de görev yapan birçok valiyi yakından tanıyorum. Geçmişlerini biliyorum. Bazı valiler, seçilmiş siyasetçiler gibi davranıp, tarafsız olamıyor. Bu durum; hem hükümeti, hem de kendilerini zora sokuyor. Siyaseti, siyasetçiler yapmalı, onlara bırakılmalıdır. Bölgemizdeki bazı valilerimiz de, siyasetçilerden iki adım önde gittikleri, hükümete yaranmak, ya da daha büyük bir ile vali olabilmek için tarafsızlığını kaybedenler var. Unutmasınlar ki, Ankara, Kızılay’da; geçmişte böyle davranan merkez valilerinden geçilmiyor.

Hatırlatalım istedik.