Ahmet Kabil, sahildeki tüm çay fabrikalarının, Çaykur özelleştirilmeden önce, Başbakan Erdoğan varken iç kesimlere taşınarak elde edilecek boş arazilerde turistik tesisler kurulması yönünde çalışma başlatılması gerektiğini söyledi.
Dilek ASLAN - 3 dönem Rize’den Milletvekili seçilen Ahmet kabil, ilin Turizme yönelmesi gerektiğini söyledi. Kabil, çayın önemli bir geçim kaynağı olduğunu ancak değişen şartlarda Rize’nin çaya bağımlı büyük bir atılım yapmasının mümkün olmadığını belirterek, “Rize’de halkın geçimini ve istihdamını sağlayan çay sektörüdür. Son yıllarda yüksek enflasyon zamanla çayın alım gücünü bitirmiş, artık bu sektör Rize’yi beslemez hale gelmiştir. Dolayısıyla Türkiye’de en çok göç veren üç ilden birisi Rize’dir. Alternatif ürün arayışları yıllardır netice vermemiştir. Bana göre Rize’de göçü durduracak istihdam sayılacak tek sektör artık turizmdir. Karadeniz bölgesi ve Rize dünyada eşine ender rastlanan güzellikte tabiat zenginliği, temiz akarsuları, termalleri, tarihi kale ve kemer köprüleri yaylaları ile Türkiye’de Turizm’in gelişmesine en çok katkı sağlayacak ildir. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi 2005 raporuna göre gelecek 10 yıl içinde turizminde en hızlı gelişmesi belenen ülkeler içeresin de Türkiye ilk sıradadır. Türkiye rekabet gücü en yüksek sektör turizm sektörüdür. Turizm sektörünün önde gelen isimleri Karadeniz Bölgesinde yayla ve doğa turizminin bir patlama yapacağı beklentisinde olduklarını zaman zaman ifade etmektedirler. Geç kalmadan Rize’de turizmin altyapısını hızla hazırlamalıyız. İl ve ilçelerimizde yıldızlı konaklama tesislerimiz çok yetersiz. Yayla yollarımız ve turizm tesislerimiz yok denecek kadar az. Ayder’de dahi birçok eksikliğimiz var. Yat limanımız hala yarım duruyor. 2005 yılında Türkiye’de turist sayısı 21 milyon, Turizm geliri 18 milyon dolardır. Direk ve dolaylı turizmin sağladığı istihdam 2 milyon insandır. Mevcut büyüme trendinin korunması halinde bile 2020 yılında bu rakamların ikiye katlanması beklenmektedir. Yani 2020 yılında 42 milyon turist, 36 milyar dolar turizm geliri ve 4 milyon istihdam düşünülmektedir.
2020 yılında Karadeniz bölgesine 7, 8 milyon turist 6 milyon dolar turizm gelir girmesi halinde Rize’ye yılda 1,5 milyon turist, 1 milyar dolar da turizm geliri ve 100 bin kişiye iş sahası sağlanabilir. Bu Rize’nin kurtuluşu olur ve hayal değildir. Rize’de bulunan 46 Çay Fabrikasından sahilde en güzel yerlerde olanlar iç kesimlere taşınmalıdır. Cumhuriyet, Gündoğdu, Taşlıdere hatta sahilde bulunan diğer fabrikalar Çay Kurumu özelleştirilmeden, geç kalınmadan iç kısımdaki fabrika sahalarına taşınıp bu arsalarda da 5 yıldızlı otel ve turistik tesisleri yapmalıyız. Rizeli bir Başbakan varken bu arsalar özel idareye tahsis edilmezse, yarın eyvah para etmez. Rize’de ne turizm ne de gelişme alanında mesafe alınamaz.
Ayrıca Rize Turizminin gelişmesi için İç Anadolu ve Doğu Anadolu’yu Rize’ye bağlayacak olan Bingöl, Erzurum duble yolu yapılmalıdır. Erzurum’dan sabah 7.00’da hareket eden kişi 9.30 da Rize’de olacak ve akşam isterse Erzurum’a dönebilecektir. Bu yolun turizme katkısından başka bölgeler arasındaki kültür farklılıklarını da ortadan kaldıracaktır.
GAP Projesinde yılda toplam yaklaşık 50 milyon ton ürünün Zonguldak’tan Hopa’ya kadar 10 limandan Karadeniz Ülkelerine ve Türk Cumhuriyetlerine ihraç etme imkânı olur. Avrupa Birliği Ülkeleri bizim ürünlerimizi hiçbir şartla almayacağı kesin. Rize Üniversitesi’nin de coğrafi konum olarak Türk Cumhuriyetleri ile ortak bir Üniversite olacak uluslar arası konumu vardır. Üniversitemiz, ekonomik büyümenin dışında sosyal ve kültürel olarak da Rize’nin kalkınmasına önemli ölçüde katkı sağlayacaktır” dedi