Selçuk, Rize İl İnsan Hakları Kurulu ve Rize Barosunca Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Türkiye'de Demokratikleşme ve İnsan Hakları'' konulu konferansa katıldı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) önüne gelen davalarda işkence konusunda Türkiye kadar sabıkalı bir ülke bulunmadığını savunan Sami Selçuk, ''İşkence konusunda Türkiye hakkındaki yakınmalar son yıllarda biraz azaldı. Ama düşünceyi açıklama özgürlüğü konusuna geldiğimizde, 1999 yılında Türkiye hakkında 1 gün içinde 11 kez 'düşünceyi açıklama özgürlüğü ihlal etmiştir' diye karar verildi. Bu bir rekordur. Türkiye 2005'de AİHM'nin önüne gelen 50 düşünceyi açıklama özgürlüğünü ihlal davasının 39'u Türkiye'ye aittir.'' Diye konuştu
Sami Selçuk, 301. maddenin Türkiye'nin başını ağrıtan maddelerden biri olduğunu vurgulayarak, ''Konu sadece hukuksaldır. Hukuksal konular demagojiye gelmez. 'Türkiye'ye hakaret mi edelim, onu boş mu bırakalım?', bu tür tartışmaları bırakalım. 301. madde ile ilgili tartışmalar demagojidir. Konu sadece hukuk çerçevesinde bir maddenin nasıl değiştirilmesiyle ilgilidir. Türkiye bunu başaramamıştır. Önce bunu itiraf edip doğrusunu yapalım. Çünkü bu maddenin düzenlenmesi başarısızlıktır. Bu madde her ülkede olmaz. Brezilya'da bile yoktur. Ama bu madde Türkiye'de olan ülkelerden de çok farklı biçimde uygulanmaktadır. Öncelikle bu maddeyi doğru dürüst düzenleyelim, sonra üzerinde konuşup tartışırız. Yargı da görüşlerini buna göre düzenler'' dedi.
Türkiye'nin bir Anayasa hazırlığı içinde olduğunu ifade eden Selçuk, ''Türkiye 1982 Anayasası ile demokrasiyi kuramaz, nitekim bugüne kadar da sağlıklı bir demokrasi kuramamıştır. Zaten Türkiye 2000'li yıllara 1982 Anayasası ile girmemeliydi, girmesi büyük bir talihsizlik olmuştur'' diye konuştu.
Yapılan genel seçimlerden sonra 2002 yılında tek parti iktidara geldiği zaman bu konuda çalışmaların başlamasını arzu ettiğini ifade eden Selçuk, ''Sonuçta 5 yıl sonra da olsa başladı. Bu konuda Türkiye'nin daha hızlı adım atmasını bekliyorum. Çünkü ne kadar gecikirsek o kadar zarar etmiş oluruz'' dedi.
Türkiye'nin 27. partisini kapatmak için adımını attığını da vurgulayan Selçuk, ''Bu da dünyada bir rekordur. Avrupa'da bugüne kadar bir elin parmaklarının sayısını geçmeyecek kadar parti kapatılmış. Bir kısmı da kapatıldıktan sonra tekrar kurulmuştur. Türkiye bu konuda Avrupa'yı 5-6 defa katlıyor'' şeklinde konuştu.