Senoz Vadisi'nde HES'lerin yapıldığı alanda toplanan TEMA Vakfı Rize Temsilciliği üyeleri, bölgedeki köylerin muhtarları ile yöre halkı, vadide yapılan HES'lere tepki gösterdi.

Vadi çevresindeki 11 köyün muhtarınca hazırlanan basın bildirisini okuyan Seslidere Köyü Muhtarı Mehmet Ali Şark, Senoz Vadisi'nin doğal SİT alanı olarak tescil edilmesi taleplerinin, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından 'halen faaliyet gösteren taş ocakları ile yapımı devam eden HES projeleri vadiyi olumsuz etkilediğinden söz konusu alan doğal SİT gerektiren özellikleri yitirmiştir' gerekçesi ile reddedildiğini belirtti.

Çekilen yoksulluk, verilen göçlere rağmen, ataları tarafından özenle korunn Senoz'un bugün istedikleri gibi olmadığını öne süren Şark, ''Gelinen bu aşamada, bizlere emanet olarak teslim edilmiş, doğa cenneti Senoz Vadisi'ni maalesef bizlere teslim edildiği şekliyle gelecek nesillere bırakamıyoruz. Bu sonuç bizlere acı vermekte. Bu durumu kabullenmemiz mümkün değildir. Senoz Vadisi'nin korunabilmesi adına birçok mağduriyeti göze alarak 2008'de 12 köyden 11 köy muhtarının imzasıyla bölgenin SİT alanı ilan edilmesi talep edilmişti. Şu anda bölgedeki 12 köyün muhtarı ve köylerimiz halkının da görüşü olarak bu isteğimizi yeniliyoruz. Senoz Vadisi'ni eski haliyle istiyoruz.'' dedi.

Şark, Senoz Vadisi'nde yaşayanlar olarak, doğayı koruma kararlığının bir ifadesi olarak bugünden itibaren ortaya çıkan tahribatı gidermek üzere TEMA Rize Temsilciliği ile birlikte bölgede ağaçlandırma çalışması başlattıklarını söyledi.

TEMA Vakfı Rize Temsilcisi Nevzat Özer ise Senoz Vadisi'nin Karadeniz'in diğer vadileri gibi ciddi ekolojik tehlikeler altında olduğunu savunarak, ''Kelimenin tam anlamıyla dere soykırımının yaşandığı bir vadi. HES projelerinin ilk başladığı vadiler. Burada büyük tahribatları görüyor ve yaşıyoruz'' dedi.

Yöre halkının mahkemeler, kamuoyu oluşturma çalışmaları ile bu tahribatı durdurmaya çalıştığını anlatan Özer, ''Ancak ne mahkeme kararları, ne yöre halkının bu konudaki tepkisi bu katliamı durdurmaya yetmiyor. Nitekim her iki proje için de verilmiş mahkeme kararları Senoz'da uygulanmıyor. Senoz gibi dünyanın sayılı ekolojik zenginliğine sahip bir vadide ÇED raporu bile gereksiz denilebiliyor. Bakanlık bu katliama seyirci kalıyor. Yöre halkının 'doğal SİT alanı olarak ilan edilsin' talebi son derece onurlu ve saygıdeğer davranış. Doğal SİT alanı kararının reddini yöre halkı kabul etmiyor. Burada bozulan yamaçları yöre halkı ağaçlandırarak eski haline getirmenin sembolik de olsa çabasını gösteriyor. Yetkilileri, bu duruma neden olan kuruluşları görevlerini yapmaya, yargı kararlarını uygulamaya davet ediyoruz.'' diye konuştu.