Benden silah ruhsatı istemeyin

Osman YAZICI

Sevgili Okurlarım,
ORÜS eski Genel Müdürü Yaşar Gülbay çok yakın aile dostumdu..
Tanıyanlar bilirler, yere göğe sığmaz, çok hareketliydi.
8 ay önce hastalanmış, önceki gün de hayatını kaybetmiş,
Ankara’daki cenaze törenine katıldım.
Dünyaya sığmayan dostumun, bir tabuta kolayca sığdığını gördüm…
Yakın ve ortak dostlarımızdan, Sabahattin Önkibar ile Nazmı Alçın, tabutun başında nöbet tutanlardandı…
Ardeşen’de defnedildi.
Ailesine başsağlığı, kendisine rahmet diliyorum…
En yakın dostumu kaybettim…
***
Rize’nin yeni valisi, Zekeriya Şarbak’ı Ankara’da misafir ettik...
Yeni Valiyi gece boyunca dinledim, dahası izledim…
İzlenimim şöyle; kendini aşmış, mütevazı, halka yanaşabilen, bürokrasi deneyimi olan, hukuka saygılı, mevzuatı herkese eşit uygulamak isteyen bir Vali..
Rize ve Rizeliyi tanımaya çalışıyor.
İki Başbakan çıkarmış bir ilde görev yapmanın zorluklarını da biliyor.
Rize demek silah demek, ruhsat demek..
Bu konuda çok talep var.
Yeni vali bu konuda kesin kararlı…
‘Benden her şey isteyin, ama silah ruhsatı istemeyin. Kimi vuracaksınız?’ diyerek ‘Bulundurma yeter’ mesajını veriyor..
Bu konudaki kararlılığını destekliyoruz…
Güzel bir uygulama…
***
Sevgili Okurlarım,
Rize’de görev yapmak zordur…
Dengeler gözetmek daha zordur...
Bu yüzden Valimizin işi de kolay değildir.
Rize’deki tablo şu: Belediye Başkanı Bakirci, Kasımpaşa’dan geldi, Başbakan’a direk bağlı.
Çaykur Genel Müdürü Ekrem Yüce, Rize’deki tek Genel Müdür, hesabini tepeye verir…
AKP İl teşkilatı, Başbakan çıkarmış bir teşkilat. Hakkı ve gücü fazla.
Ali Bayramoğlu, bakanlar üstü, Lütfü Çırakoğlu, halkın arasından çıkmış iki güçlü vekil de bu topraklardan...
Başbakana çok yakın, Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı da bu ilden...
Her şeyden önemlisi, dirayetli, kudretli Recep Tayyip Erdoğan gibi Başbakanımız da Rizeli…
Bu yüzden Valimiz hem çok şanslı hem de işi hem çok zor…
Bıçak sırtında yürüyüp, ip üzerinde denge kurmak zorunda…
Başarılı olacağına inanıyorum…
***

“Ayder öldü, sırada hangi yayla var?” sorular soruldu…
Rize Çamlıhemşin’e bağlı Kaçkar Dağları Milli Park içindeki Ayder Yaylası, milli park alanı dışına çıkarıldı…
Bunu talep eden Rize Orman Müdürü’nün gerekçesi hazırdı...
“Çirkin yapılaşma ve doğal yapının bozulması nedeniyle korunacak herhangi bir güzellik kalmadı” demiş…
Şimdi Ayder’de; Tokmak Çamlıhemşin Belediyesi’nde, Davul İl Özel İdare’de.
Bu durumdan Vali Şarbak’ın da rahatsız olduğunu gördük…
Dünya harikası Ayder’de çirkin yapılaşma olduğu doğru…
Buna kim izin verdi?
Bu çirkin yapılaşmalar bir gecede mi oldu?
Dahası burası kimin korumasındaydı?
Tabiki Orman ve Çevre Müdürlüğü’nün korumasında…
Söz ettiği çirkin yapılaşma yapılırken, görevliler neredeydiler?
Yol giden bütün yaylalarımızda durum aynı.
Tarihi ahşap evler korunmadı,
Beton arma evler yapılmasına göz yumuldu.
Ormanlarımız kesilip, yok edildi…
Çocukluğumuzun hayallerimizi süsleyen o güzelim gürgen, çam ağaçları tarihe karıştı.
Şimdi, kalkmış müdür fetva veriyor.
“Milli Park’tan çıkarılsın” diyor.
Çıkarıldı işte…
Gözü aydın olsun… Murada erdiniz mi?
***
Bu kötü yapılaşmadan, bir Rizeli olarak ben de çok rahatsızım.
Buna çare aramalıyız.
Bu şekilde yapmak isteyenlere izin vermemeliyiz.
Yapanlara da alternatif çözüm üretmeliyiz.
Tek tip evlere izin vermeliyiz.
Vatandaşı de fazla mağdur etmemeliyiz.
Tapu Kadastro çalışmalarında olduğu gibi.
Karadeniz köylüsü atasından, dedesinden kalan arazilerini korumuş, şimdi bir yasa ile bu arazileri elinden alınmış, ormana verilmiş.
Bu ormanları zaten köylü korumuş, kesmemiş.
Taş yapılaşmalara ‘ahşap kaplama’ zorunluluğunu getirmeliyiz.
Bu konuda taviz asla vermemeliyiz.
Sevgiyle kalın