Bir haftalık balayı!

Alihan TELATAR

Rizespor farklı, aykırı ve çılgınca bir maç oynayarak Giresunspor maçını kazanmıştı. Üstelik mağlup duruma düşmesine rağmen 3 puan almıştı. Ortaya konan mücadelenin devamı bekleniyordu. Bununla da Altay maçı için herkes umutluydu. Yeşil-mavili takım bir kez daha bekleyişleri ve umutları boşa çıkardı.

Zaten bu takımdan fazlasını beklemek de hayalden öteye gitmez.

Altay’ın cezası nedeniyle maç seyircisiz oynanıyor. Konuk takım maça hızlı başlıyor. 2 dakikada 2 net gol pozisyonunu kaçırıyor.

Ardından Rizespor sahne alıyor ve rakibi gibi üst üste iki net gol pozisyonundan yararlanamıyor. Mustafa Özkan, son derece elverişli pozisyonda kolayı değil zoru yapıp topu kaleye değil de dışarı atıyor. Sevgili Mustafa daha nasıl gol atıp takıma katkı sağlayacaksın? Samsun’dan sonra Altay karşısında da kaçırdın.

Antrenman maçlarında kaçırmazsın!

90 dakikaya baktığımızda hakkaniyet beraberlikti ancak ev sahibi takım ilk yarıda rahat bir şekilde attığı golle öne geçti. Şansının ve kale direklerinin yardımı ile sahadan 3 puanla ayrılan taraf oldu.

Rizespor ikinci yarıda beraberlik golünü bulmak için çaba sarf etti. Çok net pozisyonlarda buldu. Kemal’ın şutu direkten dönmesi Altay kalecisi eski Rizesporlu Kılıçaslan’ın kurtarışları, yine eski Rizespor’lu Hasan Uğur’un çizgi üstünden çıkarttığı toplar Rizespor’un hedeflerine ulaşmasında en büyük engellerdi.

Yeşil-mavili takım bilhassa ikinci yarıda zaman zaman risk aldı. Ama riskin karşılığını sonuç olarak bulamadı. İkinci yarıda oyuna giren Erhan, Özgürcan ve Mustafa ile denemeler yaptı ama kale çizgisini geçemedi. Böylesine önemli pozisyonları kullanamazsan sonucuna da katlanırsın. Beceriksizlik, şansızlık, direk faktörlerinin birlikteliğini aşamayarak en azından bir puan alınması gereken maçı mağlup bitirdi. Balayı bir hafta sürdü.