Cumhurbaşkanı Erdoğan Rize'de gündemi değerlendirdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Rize'de İl Danışma Meclisi Toplantısına katıldı. Toplantı öncesi toplanan kalabalığa hitap etti.

Ordu’nun Ünye ilçesinde geçtiğimiz günlerde yaşanan sel sonrası hasarı yerine görmek üzere helikopterle Rize’den Ordu’ya geçen Erdoğan, incelemelerinin ardından tekrar helikopterle Rize’ye döndü.

Erdoğan, partisinin İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde yapılacak İl Danışma Meclisi Toplantısı öncesinde kendisini bekleyen hemşehrilerine seslendi.

Erdoğan, konuşması sırasında bir partilinin elindeki dolarları yere atması üzerine yöresel şive ile “Ula ne ediyisin doları yere ataysun. Türkiye’de baya dolar var ha. Bana bak sahte mi hakiki mi ?” diyerek seslendi.

Bu akşam ÇAYKUR Rizespor’un Kasımpaşa ile oynayacağı maçı da izleyeceğini belirten Erdoğan “Şimdi yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal. Bir tarafta Rize bir tarafta Kasımpaşa ne edecuk” ifadelerini kullandı. 

Rizeliler hemşehrilerinden Erdoğan’a ‘dolar’ morali 
“Kardeşlerim son zamanlarda bir şeyler oluyor” diyen Erdoğan’ın bu sözü üzerine bir hemşehrisi “Sayın Başkanım doları o kadar kafana takma” sözü üzerine Erdoğan “Yok zaten hepten boşvermişim, onu kafayı taktığım yok. Amerika Birleşik Devletleri stratejik ortağı olan Türkiye’ye, 81 milyonluk Türkiye’ye sırtını dönüyorsa kusura bakmasın ve bu Türkiye’yi bir tane papaza değişiyorsa kusura bakmasın. Biz bu yolda emin adımlarla yürüyoruz. Biz stratejik ortağız. Stratejik ortağına bu şekilde davranan ABD bizleri rahatsız etmiştir, bizleri üzmüştür. Dolayısıyla bizleri tehditle bir yerlere çekmeye çalışmak kusura bakmasın. Öyle Türkiye’ye tehdit sökmez. Biz hukuk devletiyiz. Hukuk devleti olarak da hukukun dışına asla çıkmayız. Onların doları varsa bizim de Allahımız var. Öyle yürüdük biz bu yolda, böyle yürüyeceğiz. Biz buraya gelirken IMF’ye bizim 23,5 milyar dolar borcumuz vardı. Ne yaptık sıfırladık mı ? sıfırladık. Başbakanlığım döneminde Merkez Bankası’nda 27,5 milyar dolar döviz rezervi vardı. Biz bunu 136 milyar dolara çıkardık mı çıkardık. Şimdi düşmüş 102’ye, düşebilir. Tekrar çıkar kazanan da biziz eyvallah harcayan da biziz. Biz bunları daha iyi noktaya getiririz. Bunlardan dolayı hiçbir endişemiz yok. Yeter ki sizler gibi benim kardeşlerim olsun. Yeter ki sizler gibi inançlı bir milletim olsun, azimli bir milletim olsun, kararlı bir milletim olsun. Çalışır üretir ve dünya pazarlarına da gireriz” ifadelerini kullandı.


 
Konuşmasına baygınlık geçiren bir bayan dinleyicisi nedeniyle ara veren Erdoğan daha sonra doktorunu müdahale için çağırırken, konuşmasının bitiminde de İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde yapılacak İl Danışma Meclisi Toplantısı için alandan ayrıldı. 

Erdoğan, AK Parti Rize İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısındaki konuşmasına, hemşehrilerinin, 24 Haziran'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 77'lik oy oranıyla şahsına verdiği desteğe teşekkür ederek başladı.

Başkan Erdoğan, Ordu'da yaşanan sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşa Allah'tan rahmet, evleri, iş yerleri, mahsulleri, yolları, köprüleri zarar görenlere de geçmiş olsun dileğinde bulundu. Bugün Ordu'da felaket bölgesini ziyaret ettiğini belirten Erdoğan, devletin, vatandaşın zararlarını karşılayacağını söyledi. Erdoğan, "Rabbim bölgemizi ve ülkemizi bu tür felaketlerden korusun." dedi.

Salona girmeden önce binlerce hemşehrisine meydanda hitap ettiğini belirten Erdoğan, "Sizin bu sevginiz, coşkunuz, muhabbetiniz bizim en büyük güç ve moral kaynağımızdır. Bizim arkamızda Rize olduğu sürece, bizim arkamızda Rize ile birlikte 80 vilayetimiz olduğu sürece, bizim arkamızda 81 milyon vatandaşımız, yüz milyonlarca kardeşimiz olduğu sürece Allah'ın izniyle üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir zorluk yoktur." diye konuştu.

- "Şimdi de döviz baronlarıyla beraber hareket ediyorsun"

Son günlerde döviz kurlarındaki dalgalanmanın bahane edilerek, Türkiye'nin başında kara bulutlar dolaştırılmaya çalışıldığının altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tabii meselenin dolar olmadığını, avro olmadığını, altın olmadığını biz gayet iyi biliyoruz. Bunlar ülkemize karşı açılan ekonomik savaşın kurşunlarıdır, gülleleridir, füzeleridir. Biz elbette bunlara karşılık vermek için gereken tedbirleri aldık, alıyoruz. Ama asıl olan bu silahları ateşleyen elleri kırmaktır. Zaten daha önce pek çok yerde bu elleri kırdığımız için böylesine bir saldırıya maruz kalıyoruz. Sanıyorlar ki döviz kurunu zıplatınca Türkiye yıkılacak. Sanıyorlar ki finans araçlarını devreye sokunca bu millet diz çökecek. Sanıyorlar ki bize farklı hukuk uygulayınca bu ülke teslim olacak."

Başkan Erdoğan, şunları söyledi:

"Şimdi biz birilerinin affedersin bize saldırısını anladık da ey Kılıçdaroğlu sana ne oluyor? Yeni bir Genel Sekreter atadı. Hamzaçebi, Sayın Hamzaçebi'ye teşekkür ediyorum. Fakat Genel Başkanı ne yazık ki ondan hiç nasibini almamış. O başka telden çalıyor, o başka telden çalıyor. Kılıçdaroğlu, ağzınla kuş tutsan avucunu yalarsın, avucunu. Sen zannediyor musun bu döviz baronlarının yanında yer aldığın zaman sana bu ülkede paye verecekler, asla. Bunca zamandır girdin kaybettin, girdin kaybettin, girdin kaybettin hala koltuğu bırakamadın. Ama koltuk seni bıraktı. Bir yere gideceğin yok. Şimdi de döviz baronlarıyla beraber hareket ediyorsun. Sana bir şey mi gelecek oradan? Biz emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz ve aynı şekilde kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz."

- "Bir başka bahar için sadece yaprak döktük"

"Ey milletim, bu gafillere Türkiye'nin nasıl bir ülke olduğunu göstermeye hazır mıyız? Bu gafillere içte ve dışta Türk milletinin nasıl bir halk olduğunu göstermeye var mıyız? Ey milletim, bu haramzadelere bizim öyle 3 kuruşla sarsılacak bir ülke olmadığımızı göstermeye var mıyız? Bu haramzadelere bizim gücümüzün paramızdan değil, imanımızdan, inancımızdan kaynaklandığını göstermeye hazır mıyız?" diye soran Erdoğan, Mevlana'nın, "Sanmasınlar yıkıldık, sanmasınlar çöktük. Bir başka bahar için sadece yaprak döktük." sözünü hatırlattı.

Tüm bunların sadece daha güzel baharlara hazırlanma vesilesi olduğunu ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin bu tür kuşatmalarla ilk defa karşı karşıya kalmadığına işaret etti.

Erdoğan, 2002'de iktidara geldikten sonra vesayet güçlerinin pek çok provokasyonuyla, engellemesiyle, tuzağıyla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Hepsiyle sabırla mücadele ederek, ülkeye demokrasi ve ekonomide sınıf atlattıklarını vurgulayan Erdoğan, Türkiye'yi satın alma paritesine göre dünyanın 13. büyük ekonomisi haline getirdiklerini kaydetti.

Tarihin en büyük projelerini, en büyük yatırımlarını bu dönemde hayata geçirdiklerinin altını çizen Erdoğan, "Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokacak yeni bir hamlenin eşiğindeyken bir anda ardı ardına akılla mantıkla izah edilemeyecek saldırılarla karşılaşmaya başladık." dedi.

Gezi olayları, 17-25 Aralık emniyet - yargı darbe girişimi, farklı örgütler aracılığıyla terör eylemlerinin tırmandırılması ve 15 Temmuz'a gelindiğini hatırlatan Erdoğan, bunların dışında daha pek çok büyüklü küçüklü saldırıyla dikkatin dağıtılmaya çalışıldığını ifade etti.

- "Cevabımızı Suriye operasyonlarımızla verdik"

Bir dizi çelmenin ardından 15 Temmuz'da ülkenin tam manasıyla esir alınmaya çalışıldığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz cevabımızı, Suriye operasyonlarımızla verdik. Bugün de ekonominin araçlarını kullanarak aynı işi yapmaya çalışıyorlar. Cevaplarını yine vereceğiz. Türkiye gibi bir ülkeyi, küçük hesaplar uğruna karşılarına alanlar, elbette bunun bedelini hem bölgemizde hem de kendi siyasetlerinde ödeyeceklerdir. Bizimle hesaplaşmak için böyle bel altı yöntemleri kullananlar şunu unutmasınlar; dünyada ülkemize karşı husumet politikası güdüp de iflah olmuş hiçbir siyasetçi, hiçbir yönetim yoktur. Bu milletin ahını alan herkes eninde sonunda belasını bulmuştur. Peki bizim prensibimiz nedir? Men sabera, zafera. Evet, ne demek bu? Kim sabrederse zafere ulaşır. Sabredeceğiz, mücadelemizi sürdüreceğiz ve müjdelenen zafere de mutlaka ulaşacağız. Yeter ki saflarımızda delik açtırmayalım. Tamam bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım hep birlikte Türkiye olalım. Yeter ki kurulan tuzaklara düşmeyelim. Yeter ki kendi hedeflerimizden uzaklaşmayalım. Yeter ki kendi stratejilerimizden kopmayalım. Yeter ki meseleye olduğu gibi son hadiseye de işte bu anlayışla yaklaşalım. Biz üzerimize düşenleri yapacak ve gerisini Rabbimize havale edeceğiz."

Erdoğan'ın, "Rize'nin uşakları, hanımları bugün yine bir başka güzel" sözleri yoğun alkış aldı.


Herkese kolay olan işlerin, söz konusu Türkiye olduğunda zor bir şekilde gerçekleştiğine işaret eden Erdoğan, demokrasiyi nice zorluklara göğüs gererek geliştirdiklerini belirtti. Ekonomiyi sıkıntılarla boğuşarak büyüttüklerini ifade eden Erdoğan, geç ve güç olsa da bugün gelinen yeri önemli gördüklerini, ancak bunu yeterli bulmadıklarını vurguladı.

- "Tehdit ediyor"

Büyük hedeflerinin olduğunu ve bunlara ulaşmak için daha çok çalışılması gerektiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Biz büyürken, gelişirken, etki ve güç alanımızı genişletirken, anlaşılan o ki birilerinin ayağına basıyoruz. Şayet Suriye'de sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridoruna ses çıkarmasaydık, ülkemiz topraklarının bir kısmına göz dikilmesine rıza gösterseydik, bugün yaşadığımız sıkıntıları yaşamıyor olurduk. Bu oyun önümüze geldiğinde biz, 'Ölürüz de böyle bir istiskale, aşağılanmaya rıza gösteremeyiz' dedik. Tehdit ediyor ya. 'Saat 18.00'e kadar, yarın akşam, göndereceksiniz.' Burası çatladıkapı ülkesi mi? Burası Türkiye Türkiye. Ne yapıyorsunuz? Biz besleme değiliz, ayakları üzerinde dimdik duran 81 milyonluk bir Türkiye'yiz. Biz mazisi asırlara sari bir ülkeyiz."

Amerika'nın 300 yıllık, Türkiye'nin ise asırları geçen geçmişe sahip bir ülke olduğuna dikkati çeken Erdoğan, vesayetçilerle darbecilerle ve bunların içerideki tetikçileriyle uğraştıklarını, diğer taraftan da etrafa sarılan zincirleri kırdıklarını dile getirdi.

Bunun yanı sıra diplomatik alanda sergilenen iki yüzlülükleri deşifre ederek, muhatapların yüzüne vurduklarının altını çizen Erdoğan, "Sahada bizimle boy ölçüşemeyenler, reel ekonomiyle üretimle ülkemizin gerçekleriyle hiçbir ilgisi olmayan fiktif kur oyunlarını devreye soktular. Buradan tüm milletime soruyorum, 15 Temmuz'dan bir gün önce 2,8 lira civarında olan dolar kurunun, dün itibarıyla 6 lirayı aşması, bunun nasıl bir gerekçesi olabilir?" değerlendirmesinde bulundu.

- "Ayakta duracak mecali yok"

Bu dönemde Türkiye'nin üretiminde, ihracatında, istihdamında rekor kırdığını anlatan Erdoğan, Türkiye'nin büyük yatırımlarını yürüten ve programlarını hedeflerine uygun şekilde hayata geçiren bir devlet olduğunu bildirdi.

Başkan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kendisine daha büyük, daha iddialı hedefler belirlemiş, bunun altyapısını kurmak için kolları sıvamış bir Türkiye'yi biz inşa ettik. Ortada ne çöken ne yıkılan ne batan ne krize giren bir ülke, bir ekonomi var. İş adamlarıyla yatırımcılarla turizmcilerle sendikacılarla her gün oturuyoruz, konuşuyoruz. Ekonominin gerçek durumunu, başarılarıyla imkanlarıyla sıkıntılarıyla gayet iyi biliyoruz, ama benim iş adamlarım Kılıçdaroğlu değil ki, o zaten batmış. Onun ayakta duracak mecali yok. O, siyasette de çökmüş, ekonomide de çökmüş. Onların atıp tutmalarına sakın kulak asmayın. Onların bu ülkede sevdası yok, bu ülkeye aşkı, bu ülkeyle ilgili dertleri yok. Onun derdi başka. Komik gerekçelere dayandırılarak yürütülen operasyon bize meselenin, derdin başka olduğunu gösteriyor."

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye teşekkür eden Erdoğan, yerli ve milli olanların, kendisini bu tür meselelerde tam manasıyla ortaya koyduğunu söyledi. Başkan Erdoğan, ortak paydanın millilik ve yerlilik olduğunu belirtti.

"Hedef aynı olunca, istikamet aynı olunca, konuştuklarınız da birbiriyle örtüşüyor." ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bütün bunlara rağmen içimizdeki birileri hala gözlerini gerçeklere kapatıp işi başka taraflara çekmeye çalışıyorsa artık onlara diyecek bir sözümüz de kalmadı. Halbuki iktidarıyla muhalefetiyle, bizi seveniyle sevmeyeniyle, biz hepimiz aynı gemideyiz. Bu gemi yürüdüğünde hep birlikte kazandığımız gibi delinip su aldığında da hepimiz aynı akıbete düçar olacağız. Gelin, Türkiye'ye hep birlikte sahip çıkalım. Hepimiz birlikte Türkiye'yiz. Bu ülkenin ve milletin en büyük düşmanları, 'Ekonomi kötüye gidiyor, biraz daha sarsılırsak Tayyip Erdoğan'dan kurtuluruz' diyen kifayetsizlerdir. Hamdolsun milletimiz, bu nebbaşlara itibar etmiyor. Her fırsatta derslerini veriyor. Bir süredir yaşanan, dün de zirveye çıkan kur oyunu karşısında da milletimizin aynı duruşu sergilediğini görmekten memnuniyet duyuyorum. Milletimiz oyunu görmüş ve ülkesine sahip çıkmıştır. Türkiye, içine sıkıştırılmaya çalışıldığı bu kur, faiz, enflasyon sarmalından çok kısa sürede çıkacaktır, hiç endişe etmeyin. Bu oyunun en büyük panzehiri, üretimdir, ihracattır, istihdamdır, büyümedir, faizi minimize etmektir. Eğer, bu faizi biz minimize etmezsek gerçek formülü söylüyorum, faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan maalesef bir sömürü aracıdır. Ne yaparsanız yapın, açıkça ilan ediyorum, ekonomideki hedeflerimizden vazgeçmeyeceğiz, terör örgütlerinin başlarını ezmekten geri durmayacağız, Suriye ve Irak politikalarımızdan geri adım atmayacağız. Ne yaparsanız yapın, ezanlarımızın semalarımızda yankılanmasına, bayrağımızın nazlı nazlı gönderde dalgalanmasına engel olamayacaksınız."

Rize Haberleri