Emre’nin şükür secdesi

Hızır TONYALI

Milli takım Norveç’i çok kritik maçta üstelik de deplasmanda 2–1 mağlup etti.
1–0 yenik durumdayken Emre’nin mükemmel golüyle beraberliği yakalayan Milli Takım ardından da Nihat ile 2. golü atarak maçı 2–1 kazanmayı bildi.

Çok önemli bir müsabakayı kazanan Milli Takımımız bu galibiyetle 2008 Avrupa Şampiyonasına katılmak için verdiği mücadelede bitime 1 maç kala Norveç’i alaşağı edip 2. sıraya yerleşti. Çarşamba günü de Bosna Hersek ile İstanbul’da oynanacak son maçta sıralamadaki yerimizi korursak 2008 Avrupa şampiyonasına katılmaya hak kazanacağız.


Türk Milli Futbol Takımı’nın bu başarısı herkesi sokaklara döktü. Ancak bizim malum medyanın böylesine önemli bir zafer gününde ve kritik bir maçın arifesinde gündeme aldığı konuya bakın lütfen: Attığı golden sonra Emre, şükür secdesi mi yaptı?
Yani şimdi de kalkmış böylesine tarihi bir zaferin ardından ‘Emre’nin yaptığına bak!’ demeye getiriyorlar işi.

Türkiye’nin İsviçre ile oynadığı ve 4–2 kazanmasına rağmen dünya kupasına gidemediği o tarihi müsabakanın ardından yaşanan olaylardan sonra biz bu yüzsüz basının yazdıklarını da unutmadık.

Türk Milli Takımını eşkıya ilan eden bu içerdeki İrlandalılar, alınan büyük ceza sonrasında tornistan yaparak hamaset nutukları çekme yüzsüzlüğünü de göstermişlerdir.

Fatih Altaylı son röportajında, Hakan Şükür'ün tarikat inancını Galatasaray'a taşıdığını ve Emre gibi genç futbolcuları 'tarikat tuzağına' düşürdüğünü ileri sürmüştü.

Altaylı gibi düşünenler, Emre'nin gol sevincini onun tarikatçılığının bir kanıtı olarak yorumlamaya başladılar şimdi.

Tüm Hıristiyan ülkelerinde ve hatta bizim gibi Müslüman ülkelerde maça girerken-çıkarken, golden sonra elini kafasına ve göğsünün iki yanına vurarak baba-oğul-kutsal ruh anlamına gelen üçlü teslis inancının hareketini yapan futbolculara sesi çıkmayan malum basın, şükür secdesine neden dumur olur anlamak çok zor.

Şimdi diyecekler ki bu aşırı dinciliktir.
E o zaman sizin yaptığınız nedir?
Aşırı dinsizlik mi?
Ortada durun o zaman.
Üçlü teslise ses yok, secdeye hakaret!
Nerede?
Türkiye’de…
Yuh yani...