Erbakan Hocanın ‘Ak Saçlılar’ grubu

Osman YAZICI

Saadet Partisi Genel Başkanlığına Numan Kurtulmuş’un seçilmesi ilgiyle karşılanmıştı.
Genel Başkan Kurtulmuş’un çıkışları, tespitleri de dikkat çekmişti.
Erbakan’ın baskısına direnecek lider bulundu tesellisi yaşandı.
Yakın dostum genel başkan yardımcısı Şeref Malkoç kızmasın. Bana göre bu hayal. Erbakan hoca çabuk söndürdü, Numan Kurtulmuş’a haksızlık yapıldı.
Gelin bu hayal perdesinin nasıl yıkılıp, sahneyi viran edişini özetleyelim. Bunlar Yargıtay Başsavcısı’nın tespitleridir.

***

Erbakan hoca, Numan Kurtulmuş’un üzerinde bir pozisyon ister.
Saadet Partisi’nin işlerini elinde tutmak için parti tüzüğünde değişiklik yaptırır.
Bu değişiklik kongrede okunmadan ve tartışılmadan onaylatılır.
Bu, Türk siyasetinde görülmüş bir şey değildir.
Tüzük, matbaaya baskıya gittiği sırada hoca, işe yeniden el koyar.
Tüzüğün maddelerinde istediği değişikliği yapar.
Böylelikle Erbakan hoca ve kırk yıllık ‘akıl adamı’ Genel Başkan’ın üzerinde olan bir ‘Yüksek İstişare Kurulu’ (YİK) oluşturulur
Erbakan sohbetlerinde bu kadroya ‘Ak saçlılar meclisi’ der.
Tüzüğe koyduğu “En kıdemli genel başkan, kurulun başkanlığına getirilir; yeterli sayıdaki üyeyi bu başkan seçer” ifadesiyle de kendisini Saadet Partisi’nin kıralı ilan eder.

***

Erbakan, “Parti Genel Başkanı, YİK ve Disiplin Kurulu hariç, teşkilatların başkanıdır” ifadesiyle, kendisini Numan Kurtulmuş’un üzerinde konumlandırır.
Bu da yetmez, genel başkanın aday olabilmesi için bu yedi kişilik ‘Ak saçlılar’ kadrosu tarafından aday gösterilmesi şartını getirir.
Bu da yetmez; Erbakan, tüzük oyunuyla, oluşturduğu kurula ‘ak saçlılar’ olarak, Recai Kutan, Ahmet Tekdal, Yasin Hatipoğlu, Şevket Kazan, Oğuzhan Asıltürk, Fehim Adak ve Temel Karamollaoğlu’nu oturtur.
Sonunda Saadet Partisi, bu üslupla “Demokrasi ve Adalet” arayan bir siyaseti pazarlamaya başlar.

***

27 Mayıs ihtilalından sonra siyaset sahnesinde yer alanlar, bu bahiste inanılmaz bir ısrar içinde oldular.
Ama hiçbiri Erbakan hoca kadar değişik alanların ilk ustası ve ısrarcısı olmadı.
Böyle bir tüzük müdahalesi kimsenin aklına gelmedi.
Sonuçta her şey, Saadet Partisi’ne onun güven veren genel başkanı Numan Kurtulmuş’a oldu.
Siyasetimizde hala ‘akıl’ bir düzenleme cesareti ve ahlaki yok.