GEZİ BAHANE YIKIM ŞAHANE

Sadık HÜR

Günlerdir gezi parkı olayları bahane edilerek İstanbul’da ve bazı illerde yıkmak, yakmak, kırmak dökmek moda oldu. Masum Gezi çıkışıyla başlatılan eylemlerde kim veya kimler tarafından idare edildiği belli olmayan, odakların maşası haline gelen gençler, ne yaptıklarını, ne ettiklerini, kim adına eylem yaptıklarını bilmeden hareket ediyorlar.
Dış kaynaklı içte maşaları bulunan odaklar hadlerini aşarak yapmadıkları kalmadı. Cami içlerinde alkol kullanımından alın da olaylarla hiç alakası olmayan bir sürü iftiralar atarak süreci provoke ettiler. Sözüm ona İslam adına Eliaçık’tan medet uman zihniyet her türlü provokatörlüğü yapmaktan çekinmedi.
Gezi parkını kendi babalarının malı gibi düşünen ve yurtdışı bağlantılı aveneleri paralar dökerek bütün güçlerini ortaya koydular. Geziyi bahane edip siyasi rant elde etmek isteyenlerin hesapları ters tepti. Kılıçdaroğlu, Gezi parkına sözde geziye giderek partisini baraj gölüne gömmek için elinden geleni yaptı. Zavallı birkaç insanı meydanlarda yürüterek patron babaları sırça köşklerde dev ekranlardan seyrederken içkilerini yudumladılar. Zavallılar gaz yedi, su yedi paşa babaları kuzu etiyle ızgara yaptılar.
Başbakan sokaktakilere çapulcu dedi. Çok doğru sokaktakiler zavallı ve çapulcu, arka planda kapitalist para babaları var. Bu para babalarının akarlarına su taşıyan imkanlar bozulduğu için son güçlerini kullandılar.
Sokaklarda ‘M. Kemal’in askerleriyiz’ diye nara atanlar neyin peşinde olduklarının farkında bile değiller. Bu nasıl M. Kemal’in askeri ki caminin içine botlarıyla girerek, bira şişesiyle içki alemi yapabiliyor? Bu nasıl M. Kemal’in askeri ki gezi parkında yattığı yerde dışkısını yaparak lağım kokusunda sabahlara kadar yatabiliyor?
Bu nasıl M. Kemal’in askeri ki bütün işyerlerini yakıyor, yıkıyor, kırıp döküyor ve masum insanların malına zarar veriyor?
Bu nasıl M. Kemal’in askeri ki her türlü illegal örgütleri içinde barındırıyor, onlara kucak açıyor?
Bu nasıl M. Kemal’in askeri ki illegal yollardan T.C. hükümetini düşürmenin planlarını yapıyor ve hatta dış kaynaklı bedbahtlarla iş birliği yapabiliyor?
Bu nasıl M. Kemal’in askeri ki Türk devletini koruyan polislere her türlü saldırıyı yapıp ve hatta Türk polisinin canına kast edebiliyor?
Bu nasıl M. Kemal’in askeri ki üniversite sınavına giren gençliği sınav esnasında rahatsız ederek başarısına engel olabiliyor?
Bu nasıl M. Kemal’in askeri ki yalan dolan sahte resimlerle halkı aldatmaya çalışabiliyor?
Bu nasıl M. Kemal’in askeri ki menfaati ve çıkarı uğruna yabancılara peşkeş çekebiliyor amaçsız emelsiz bir hiç uğruna ülkesini günlerce rahatsız edebiliyor?
Bu nasıl M. Kemal’in askeri ki devlet büyüklerini dinlemiyor, saymıyor ve kendi öz annesini bile takmıyor, öz babasını dinlemiyor?
Ey biçare gençlik sizden M. Kemal’e asker değil, onun düşüncelerine ve fikirlerine sahip olmak bir tarafa dursun sizden çapulcu bile olmaz. Bu gençlik nerde, nasıl ve kimler tarafından amaçsız yetiştirildi?
M. Kemal’e asker olmak Türk Devletini yüceltmekten geçer, insanımızı sevmekten geçer, gece- gündüz çalışmaktan geçer, doğruluktan ve dürüstlükten geçer.
Siz M. Kemal’in ruhunu incitenler bunun hesabını er veya geç mutlaka vereceksiniz.