Kanka mı, katil mi?

Hızır TONYALI

Saddam asıldı.
Sabah saat 5 de ipi çekildi.
Bayramı görmesin denilmişti.
ABD yalanladı önce bayram hikâyesini.
20 gün sonra infaz gerçekleşecek dendi, “bayramı görmeyecek” şayiasının ardından.
Bu şekilde, nabız şerbeti de verildikten sonra “bayramı göstermeden” ipi çektiler.
Saddam bir katildi!
Dünyada yaptıklarına hiçbir ceza kefaret olmaz.
Bu, olayın bir yanı.
Ancak, Saddam ile dünyaya verilen mesajları acaba kimler nasıl algılıyor.
Önemli olan işin bu tarafı olsa gerek.
Kısa bir hafıza yoklaması yapalım.
Saddam, Kuveyt sınırına asker yığarken, gazetecilerin bu yöndeki sorularına ABD Başkanının verdiği “Kuveyt sorunu Irak’ın iç işleriyle alakalıdır” cevabını çok çabuk mu unuttuk!
Daha geriye doğru, İran’da ABD yanlısı Şah’ın İslam Devrimiyle yıkılmasından sonra Saddam’a yüklenen misyon, hafızalarımızda tuz buz mu oldu?
Pilli radyolarda yıllarca İran Irak savaşının ilk anons olmasından bıkan Türk milleti, ABD güdümünde Müslüman kanı akıtan Saddam’ı kolay unutmuş olamaz.
Yıllarca bölgede katliamlarını maşa kullanarak yapan Haçlı zihniyeti, dünün Osmanlı topraklarında bugün artık birinci elden işgalcidir.
Saddam’ın asılmasıyla Dünyaya verilmek istenen birçok mesajlar vardır.
Özellikle de İslam Dünyasına.
Biz kalkıp buradan sıralama yapmaya gerek görmüyoruz.
Mesaj, herkesin anlayacağı münasip(!) dil ile alenen veriliyor zaten.
Dünya zalim idarecilerin elindedir!
Medeniyet, insan hakları, demokrasi veya birkaç süslü ideoloji bu acı gerçeğin payandalarıdır sadece.
Osmanlı gitmiş, iş bitmiş!
Oğul Bush, kendisine karşı gelen eski kankasını "katil" addedere, ipe çekmiş. Bayramı görmesin diye de talimat vermiş!
Kurmak istedikleri düzenin ana kaynağında "duygular" hakim.
Bu duyguların ekseninde de "inançlar".
"Bayramı görmesin" derken de, "bu bir haçlı seferidir" açıklamasında da duygular bellidir.
Dil sürçmemiş, bilakis vurgu yapılmış.
Durum bu kadar açıkken bizim uğraştığımız şeylere bakın!