Karmakarışık

Alihan TELATAR

Çaykur Rizespor bu sezon evindeki ilk yenilgisini Malatyaspor’dan aldı. Kabus gibi bir futbolla kabus gibi bir yenilgi. Ligin başından beri oynayıp saç baş yolduran kötü oyun maalesef devam ediyor.
Metin Diyadin’in taktiği mi yada oyuncuların kendi inisiyatifi mi? Bunu çözemedim. Ama her iki şıkta da yanlış var. Böylesine kaliteli futbolculardan oluşan ve kadrosunda tam 7 forvet oyuncusu bulunan Rizespor, gol umutlarını doldur boşalt toplara bağladı. Şişirilen her orta Malatyaspor’un savunma duvarına çarpıp geri döndü. Konuk ekip bilinçli ayağa paslar yapıp organize ataklarla Rizespor’un savunmasını şaşkına çevirdi. Kendi sahasında oynayan bir takım ve sahanın en iyi oyuncusu yaptığı kurtarışlarla kaleci Ferhat. Diyadin sahaya sürdüğü 11’e devre bitmeden müdahale etti ve Ergin’in yerine İlhan’ı aldı. Diyarbakır maçını kazandıran isimlerin başında gelen Serdar Samatyalı ve Sedat Yeşiltepe yedek kulübesinde. Samatyalı, ikici yarı giriyor. Sanki biraz kırgın oyuna ağırlığın koyamıyor. Rizespor kötü oynadıkça Diyadin’de kadro ile oynuyor. İlk 11’de her hafta değişiklik var. Bir hafta 18 kişilik kadroda yer almayan ikinci hafta ilk 11’de. Eksiklikler sahada değil beyinlerde. Yeşil-mavililer hipnozda seyir halinde. Birinci toplardan yoksun, ikinci topların hiç birinde yoksun. Tek pasta yapman gerekeni 3-5 pastada yapamıyorsun. Zaten oynanan 6 maçta organize paslarla rakip kaleye gidip pozisyon bulup gol atmakta mucizelere kalmış. Böyle olunca da sahada varlığın yada yokluğun, hiçbir şey ifade etmiyor rakip için. Atmaca nasıl uçar kanatları ile. Ancak Rizespor takımında kanat yok. Ne sağdan ne de soldan kale önüne doğru düzgün bir orta gelmiyor. Üç forvetle oynuyorsun Malatyaspor kalesinde doğru düzgün bir pozisyon bulamıyorsun. Tek net pozisyonu 90. Dakika da İlhan’ın şutu.
Futbolda pasın önemini bilmeyenler, karşı kaleye nasıl şut atılır hesaplamayanlar, koşmayanlar, ayakta duramayanlar elbette bunun sorumlusudur. Rizespor’un defansı gazi sayılır. Defansı evlere şenlik. Birbirini tamamlayamayan oyuncular. Zaten hem göbekte hem de defansın sağında ve solunda değişiklikler yapılıyor. Hala arayış var. Birbirini tamamlayacak özellikleri yok. Rizespor’da aksayan o kadar çok şey var ki hepsi ayrı bir yazı konusu olur. Hepsinden önemlisi takım savunmasında ciddi sıkıntılar yaşıyor ve takım tertibinde hatalar devam ediyor. Kısaca takımın ne hücum prensibi var, ne savunma! Mücadele etmeyen, futbolun basit prensiplerine sadık kalmayan statiklikten kurtulamayan takımların görüntüsü bu olur.
Görünen köy klavuz istemez. Rizespor kötü oynuyor. Rakipler bu kadroya gıpta ile bakıyorlar ama korkmuyorlar. Eksiklerini çok iyi biliyorlar.
Hatasız kul olmaz ama bu kadar hata bir takım da bulunmaz.
Metin Diyadin’den ve futbolculardan beklentilerimiz çok ama çok fazla. Bu beklentiler karşılıksız kalmamalı. Elbette içer dede dışarı dada mağlup olursun. Her maç kazanılmaz. Ama bu kadar kötü oynayarak ta kaybedilmez. Böylesine futbolculardan oluşan bir takım için bu fizik kurallarına bile aykırı. Diyadin’de oyuncular da farklılıklarını ve aykırılıklarını göstermek zorundadırlar.