Kene, bio-terörizm silahı mı?

Kenenin bio-terörizm silahı olarak getirilip ülkemize sokulduğu endişelerine bölgede konunun uzmanı ve yetkilisi cevap verdi

KKKA VAKALARINDA
EN ÖNEMLİ ETKEN,
KONTROLSÜZ AVLANMA

Silah icat oldu “eko” bozuldu!

OYSA HERŞEY ELİMİZDE
Anadolu'yu saran kene tehdidinin en az Trabzon'da yaşandığı belirtiliyor. Yine de dikkatli olmak gerektiğini söyleyen İl Çevre ve Orman Müdürü Fahrettin Ulu, “Bir bölgede doğal denge bozulmaya başlamışsa orada her türlü risk olur. Keneleri hiçbir ülke getirip Türkiye'ye sokmuş olamaz. Fakat biz bilinçsiz avlanıp dikkatsiz tüketerek bu gibi riskleri artırabiliyoruz” dedi. Yoğun şekilde bilinçlendirme, ikaz ve tedbir uygulamaları yürüttüklerini bildiren Ulu, dikkatsiz ilaçlamanın bile kenelerin artmasına yol açabildiğini dile getirdi. Ulu, önceki yıllarda çekirge, saymuk böceği ve çekirge gibi bozgunlar yaşanmasını da direkt olarak ekolojik dengenin bozulması ile ilişkilendirdi.

KORUYUCU UNSURLAR
Trabzon Çevre ve Orman İl Müdürü Fahrettin Ulu, ülke genelinde bu yıl geçen yılldan çok daha fazla tehdit ve endişe uyandıran kene vakaları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Zehirli virüs taşıyan keneleri topraklarımıza belli ülkelerin ektiği yolundaki iddiaları doğrulayarak bir ipucu olmadığını vurgulayarak başlayan Ulu, “İlaçlama kanallarımız, programımız ve uygulamamız mevcut. Düzenli olarak ilaçlıyoruz. Fakat bu işlemle keneler telef olsa bile takip eden süreçte onları yok edebilecek türler de zarar görebiliyor. Oysa temel sorun keneyi ortadan kaldıracak unsurların azalmış olmasıdır” açıklamasını yaptı.



KONTROLLÜ ÜLKEYİZ

Ulu, kene olaylarına İsrail veya ABD'nin değil, yükseklerde hayvan popülasyonunun bozulmasının yol açtığını dile getirirken, “Sadece şehirlerimizde değil, dağlarımızda, ovalarımızda, yamaçlarımızda bile kimse devletimizden izinsiz araştırma, tetkik ve uygulama yapamaz. Birilerinin denetimsizce gelip dört bir yana kene saçması imkansızdır. Böyle birşeyi ellerini-kollarını sallayarak yapamazlar. Türkiye büyük devlet. Bizim gümrüklerimizde böyle birşeye asla izin verilmez. Türkiye asla öyle pasif bir ülke olamaz. Rusya'dan gönderilen kabuklu tomrukları bile böcek barındırdıkları için biz limanlarımızdan sokmadık” dedi.


BALANS KAYBOLUNCA Ulu, “Ülkemizde araştırma veya gezi yapmak isteyen herkes sıkı denetimden geçmektedir. Belli devletlerin böyle girişimlerde bulundukları yolundaki iddia ve kaygıları doğrulayacak yönde hiçbir belirti ve delil yoktur. Ancak kekliklerin, dağ horozlarının, yaban tavuklarının, düzensiz ve kuralsızca avlanması kene vakalarının çoğalmasında doğrudan etkilidir. Biz ise ancak doğa bilincini artırıp, tedbirli giyip emniyetli davranarak, bir de doğaya ve barındırdığı canlılara olur olmadık zarar vermekten kaçınarak bu olayların önüne geçebiliriz. Doğada herhangi bir mekanizmanın sistemi bozulduğunda bu gibi tehlikeler ortaya çıkar” dedi.

KEKLİK OLAYI DOĞRU
“Kene vakaları yönünden Trabzon en güvenli bölgelerden biri” ifadesini kullanan Fahrettin Ulu, yine de vatandaşların önlem, dikkat ve ciddiyeti elden bırakmamaları gerektiğine işaret etti. Ulu, “Doğal dengenin en az bozulduğu yaylalar bu çevrededir. Şehirde kene olmuyor. Bu açıdan Trabzon örnek ve şanslı bölgelerdendir. Yine de önlem uygulamalarımızı yine de kararlılık ve ciddiyetle sürdürüyoruz. Vatandaşlarımız da dikkatli olsun. Çok doğrudur; keklik popülasyonu artırılabilse kene yok olur. Ama bu bir anda olabilecek birşey değildir. İlk etapta kenenin en büyük düşmanı ondan korunmasını bilmek ve bilinçlenmedir” diye konuştu.


Bilmekte yarar var

İl Çevre ve Orman Müdürlüğü'nün kene mücadelesi hakkındaki önlem, uyarı ve uygulamaları

Kene ısırığında hastaların yüzde 90'ı iyileşiyor. Ama yüzde 10'unda çok ağır bulgular ile seyrediyor. Yüksek ateş, kanamalar, yaygın kas ağrıları, bunun yanında birtakım gözle görülür dış kanamalar, hatta iç organ kanamaları görülüyor. Burun, diş eti, mide ve idrarla birlikte olan kanamalar meydana geliyor. İç organ ve beyin kanamaları gibi yaygın kanamalara da neden oluyor. Tabii ki bulguların şiddeti ne kadar fazla ise hastanın kaybedilme riskinin o kadar fazla olduğunu da hatırlamamız gerekiyor.
KKKA hastalığının kontrolünde bilinçli korunma tedbirlerinin alınması hayli önem kazanmaktadır. Kişisel korunma önlemlerinin alınması hastalıktan korunmada en önemli husustur.
• Kişisel korunma önlemleri kapsamında hayvan kanı, dokusu veya hayvana ait diğer vücut sıvıları ile temas sırasında gerekli korunma önlemleri alınmalıdır.
• Hayvan barınakları veya kenelerin yaşayabileceği alanlarda bulunulması durumunda, vücut belirli aralıklarla kene yönünden muayene edilmeli; yapışan keneler bir cımbızla, kenenin deriye yapıştığı yerden tutulup çıkarılmalıdır.
• Korunma amaçlı olarak giyinilmeden önce giysilere uygulanabilen repellent olarak bilinen kene kovucular dikkatli bir şekilde kullanılabilir.
• Hayvanlarda kene mücadelesi yapılmalı, Hayvan barınakları kenelere karşı ilaçlanmalı, barınakların duvarları sıvanmalı ve badanaları yapılarak kenelerin buralarda yaşamaları engellenmelidir.
• Hayvanların ve insanların kanlarına veya diğer vücut sıvılarına eldivensiz temas edilmemelidir. Hayvanların barınaklarına girdikten veya hayvanlarla temastan sonra, vücut kene yönünden muayene edilmeli, kene varsa en yakın sağlık kuruluşuna müracaat edilmelidir.
• Çalı, çırpı, su kenarı ve gür otların bulunduğu alanlara piknik veya başka bir amaçla gidilmesi gerektiğinde pantolonun paçaları çorap içine alınmalı ve dönüşte vücut mutlaka kene yönünden kontrol edilmelidir. Bu tür yerlere gidildiğinde mümkünse çizme giyilmelidir.
• Keneler vücuttan uzaklaştırılırken kopartılmamalı, bir cımbızla kenenin vücuda yapıştığı kısımdan tutup çivi çıkarır gibi sağa sola oynatılarak çıkarılmalıdır.
• Keneler kesinlikle elle öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneleri vücuttan uzaklaştırmak amacıyla, kenelerin üzerine sigara basmak veya kolonya ve gazyağı dökmek gibi yöntemlere başvurulmamalıdır. Zira bu uygulamalar kenelerin kusmasına sebebiyet verebileceğinden, kusmuktaki virüslerin, kan emmek için ısırdığı yerden vücuda girmesine neden olabilir.
• Hasta olan kişilerin kullandığı malzemeler ve tuvaletler çamaşır suyu ile dezenfekte edilmelidir.

FAHRETTİN ULU, KEKLİK VE SÜLÜN AVLANMASI KONUSUNDA NE DEDİ?
"Türkiye'de köyden kente göçler nedeniyle köylerdeki araziler zaman içinde kırsallaştığı, bu nedenle kenelerin daha çok ürediği bilinen bir gerçektir. Ayrıca doğal dengenin bozulmasına bağlı olarakta bu etki daha fazla bir şekilde hissedilmeye başlanmıştır. Kenelerden insanlara geçen virüs neticesinde oluşan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ile ilgili olarak hastalığın belirtileri ve zararları konusunda halkımız çeşitli vesilelerle bilinçlendirilmeye çalışılmaktadır. Müdürlüğümüze bağlı olarak faaliyet gösteren Milli Parklar ve mesire alanlarını kullanan kişilere ve alanı işletenlere Kene zararları hakkında bilgi verilmekte ve korunma yolları ile ilgili olarak bilinçlendirilmeye yönelik çalışmalar devam etmektedir. Ayrıca kenelerin doğadaki yırtıcıları olan Keklik ve Sülün türlerinde doğada yerleştirilmelerine yönelik alan çalışmaları sürdürülmektedir. Bu yıl içerisinde doğaya sülün ve keklik olarak 1000 adet sülün ve keklik salınımı gerçekleştirilecektir. Böylelikle doğal denge tekrar ve kısmen sağlanmış olacaktır. Ayrıca bilinçli av konusunda avcılarımızı avcı dernekleriyle sürekli olarak bilinçlendirmeye ve doğadaki sülün ve keklik gi:bi hayvanların bilinçsiz bir şekilde avlanılmaması ilgili uyarılar yapılıyor."
___________________ Hakan DEĞİRMENCİ ____________

Trabzon Haberleri