Samsun’dan Sarp’a tren yolunu Devletimizin yöneticilerine gerekçeleri ile birlikte anlata anlata bugünlere geldik. Ülkeyi yeni baştan imar eden, bugün 11 milyon düşük gelirli zorda olan vatandaşlarımız dışında önemli problemleri aşmasına vesile olan Sayın Cumhurbaşkanımız, Doğu Karadeniz’in makûs talihini tersine çevirecek müjdeyi Trabzon’da vermişti.
23 yıldır bu ülkeyi yöneten ve bugüne kadar verdiği her sözü yerine getiren bu ülkenin Cumhurbaşkanı, Karadeniz’in ulaşım altyapısını güçlendirecek yeni bir yatırım müjdesi vererek “Trabzon–Samsun arası ulaşımı iki saate düşürecek hızlı tren demiryolu projemizle, Samsun’dan Artvin’e kadar tüm şehirlerimizi birbirine bağlayacağız” demişti.
Bu söz, meri her türlü akdin, senedin, sözleşmenin üzerinde bir sözdür. Çünkü O Er Doğandır. Sözünün eridir. Bitti.
Neden o başlığı attım?
Trabzon belediye eski başkanı Sayın Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu güzergâh tartışmalarına “Tren Trabzon’a gelecek, ne bir metre öteye, ne bir metre beriye” demişti!
Buna karşılık Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Ulaştırma Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fazıl Çelik, Trabzon-Erzincan Yüksek Hızlı Tiren (YHT) Demiryolu Projesiyle ilgili düşüncelerini kaleme aldığı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdiği mektubunda “Erzincan Trabzon demiryolu projesi “Cinayettir” demişti. Çünkü mealen Erzincan Bayburt İyidere-Of güzergâhı o zaman 2 milyarken Trabzon’a direk inecek demiryolu maliyeti 8 milyar olarak belirtilmişti. Ayrıca Sayın Fazıl Çelik gelen tepkiler üzerine “Ben Maçkalıyım ve Maçka’dan geçen güzergâhı savunmuyorum. Zira yöre milliyetçisi değil; bilim adamıyım. Bilim ve ülke menfaatleri Tirebolu diyorsa; Tirebolu, Of diyorsa; Of tercihimdir. Bu işlerin hatır gönül işi olmaması gerekir.” diye açıklama yapma gereğinin duymuş, ben de köşe yazımda “aldığın para sana helal olsun hocam” diye yazmıştım.
Neden yazdım bunları?
Ordudan dostum, arkadaşım Sayın Zeki Mesut Özel güzide gazetesinin ilk sayfasını attı bana...
Günebakış gazetesinin yazarı Sayın Ali Öztürk beyin köşe yazısını oradan ibretle okudum. Trabzon’da mikro milliyetçi damar hala var gözüküyor ne yazık ki!
8 Vilayet, 80 kazaya hizmet verecek olan Samsun Sarp demiryolunu “fizibil olmamakla” eleştiren Sayın Öztürk, iki vilayet iki kazaya hizmet verecek olan Erzincan Trabzon demiryolunu fizibil buluyor, milyonlarca Doğu Karadeniz halkının hakkını gasp etme uğraşına giriyor. Gerçekten çok ayıp!
Gerekçelerini okudukça bir insanın sadece kendini, çevresini düşünmesi, at gözlüğü takmış olmanın vahametini görmüş oluyorsunuz. Oysa yazar hem çevresini, hem bölgesini, hem de ülkesini düşünmek zorundadır.
Keza siyasetçi halkın dilek, istek ve beklentilerini karşılayandır bir bakıma. Halkla devlet arasında motor güçtür, sigortadır siyasetçi. Kuvvetli olursa motor yanar, zayıf olursa sık sık atar, hat kesilir.
O manada Sayın Cumhurbaşkanımız halkımızın dilek, istek ve beklenirlerine cevap verebildiği için 23 yıldır bu ülkede tektir.
Trabzon 5000 yıllık köklü bir kültürün şehridir. Nüfus yoğun bölgelere uzaklığı gelişmesinin önünde en büyük engeldir.
Samsundan Sarp’a uzanacak tren yolu Trabzon’un üstünden fırlayıp geçmeyecek ki, güzide şehrimizi en güzel şekilde hem ülkemize, hem dünyaya bağlayacaktır.
Olayı ajite etmenin manası yok.
Samsun Sarp demiryolu “Er Doğan bir adamın sözüdür” ve yapılacaktır inşallah.
Baki selam ve dua ile…