Hasan Fehmi Demir - Cemil Kus - Enver Kalender
RİZE (İHA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki akşam geldiği, dün de toplu açılış törenine ve çeşitli toplantılara katıldığı Rize'de helikopterle bugün Ayder Yaylası'na gitti.
3 günlük Rize ve Trabzon programı kapsamında bugün öğle saatlerinde helikopterle Çamlıhemşin ilçesindeki Ayder Yaylası'na geçen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yayla sakinleri ile sohbet ederek, fotoğraf çektirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, annesinin ismini taşıyan termal tesisin açılışını yaparak tesisi gezdi, yetkililerden bilgi aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayder gezisi sonrasında Rize il merkezindeki İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı.
Toplantıda konuşan Erdoğan, memleketi Rize'ye hem hasret gidermek, hem yaşanan afetten ötürü geçmiş olsun dileklerini iletmek hem de yapımı tamamlanan eserleri hizmete almak için geldiğini söyledi.
Erdoğan, konuşmasında Gazze'de ateşkes konusunda Hamas ile İsrail arasında varılan mutabakatı da değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önceki gün Gazze ile ilgili yüreklerimize su serpen bir haber aldık. Bizimde dahil olduğumuz görüşmelerde ateşkes konusunda Hamas ile İsrail arasında mutabakat sağlandı. Dün sürecin nasıl geliştiğini, nasıl ilerlediğini, süreç boyunca Türkiye'nin nasıl bir diplomasi trafiği yürüttüğünü anlattım. Aynı şekilde Amerikan Başkanı Sayın Trump ile kardeş ülkelerimiz Mısır ve Katar liderlerinin müzakerelere verdiği desteğe dikkat çektim. Bir defa şuna açık ve net söylemek isterim. Türkiye unutmayın Türkiye'den çok daha büyüktür. Türkiye 783 bin km2 ile ufku sınırlandırılmayacak bir ülkedir. Türkiye'nin itibari, gücü, sözünün ağırlığı ekonomisinin de nüfusunun da topraklarının da çok çok ötesindedir. Unutmayın su yatağında akar. Yaşadığımız her hadise bize bunu tekrar tekrar hatırlatıyor. Türkiye kendi tabii mecrasında geleceğe doğru emin adımlarla ilerliyor. Nitekim ülkemiz aktif dış politikası, ilkeli duruşu ve diplomatik tecrübesiyle son sürecin lokomotiflerinden biri oldu. Filistinli kardeşlerimiz özellikle Hamas çok basiretli bir tavırla barışa hazır olduklarını gösterdi. Bölgedeki diğer Müslüman ülkeler de görüşmelere destek oldu. Böylece iki yıllık zulmün, soykırımın, yıkımın, vahşetin ardından Gazze'de buruk da olsa ilk defa yüzler gülmeye başladı" dedi.
"Gazze'ye önce ben gideceğim sonra siz"
İsrail hükümetinin attığı imzanın arkasında durması gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şunun altını tekrar önemle çiziyorum, şahsınızda Filistin‘i ve Filistinlileri selamlıyorum. Kim ne derse desin Gazzeli mazlum ve mağdurları sevindiren her çaba, her imza, her adım bizim için de makbuldür. Gazze'ye önce ben gideceğim, sonra siz. Gazze'de iki yıldır süren katliamı ve soykırımı kalıcı biçimde durduracak her projeye desteğimiz tamdır. Türkiye olarak hep şunu söyledik; adil bir barışın kaybedeni olmaz. Yapılan anlaşmanın Gazze'de ve diğer Filistin topraklarında kalıcı barışa, huzura ve güvenliğe vesile olmasını canı gönülden arzu ediyoruz. Bu sürece destek veren tüm liderlere teşekkür ediyorum. Türkiye'nin vicdanlı, hakkaniyetli ve ilkeli duruşunu orada da güçlü biçimde temsil eden istihbaratçılarımızı ve diplomalarımızı tebrik ediyorum. Artık bundan geriye dönüş olmamalı. İsrail hükümeti attığı imzanın arkasında durmalıdır. Bölgenin tamamıyla birlikte kendi vatandaşlarının da güvenliğine tehdit oluşturan saldırgan politikalarına tamamen son vermelidir. Gazze'ye insani yardım girişlerinde hiçbir pürüz çıkarılmamalıdır. İki devletli çözüm bölgemizde kalıcı barışın anahtarıdır. İki devleti özellikle iki ayrı çözümle Müslümanı, Hristiyan ve Musevisi ile bölgedeki tüm halklar için en hayırlı yol olduğuna inanıyoruz. Biz dün olduğu gibi yarın da adil barışı savunmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
"Filistinli kardeşlerimize tüm gücümüzle sahip çıkacağız"
"Bize umut bağlayan Türkiye için ellerini semaya kaldıran bizimle sevinen bizimle üzülen mazlumlara mahcup olmamak için adeta çırpınıyoruz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İki yıl boyunca çok büyük acılar çeken, çok ağır zulümlere maruz kalan Filistinli kardeşlerimize tüm gücümüzle sahip çıkacağız. Bundan kimsenin şüphesi endişesi olmasın. Her fırsatta vurguluyorum bugün bir kez daha tekrarlıyorum bize milletimizle birlikte mazlumların hayır duaları yeter. Hakkın rızasına, halkın duasına mazhar olabiliyorsak ne mutlu bize. Bilhassa Gazzeli yetimlerin, Gazzeli öksüzlerin ciğer paresini kara toprağa vermiş o yüreği yanık Gazzeli anne babaların samimi dualarını alabiliyorsa işte en büyük bahtiyarlık bizim için budur. Gerisi fani dünyanın gelip geçici meşgaleleridir. Allah'a şükürler olsun ki milletimizde bizim bu samimiyetimizi görüyor. Tüm hayatını karşıtlık üzerine bina etmiş bir avuç müzmin dışında benim milletim gayretlerimizi görüyor ne için mücadele ettiğimizi çok iyi biliyor. Bizde milletimizi hayal kırıklığı yaşatmamak için büyük bir fedakarlıkla çalışıyoruz. Bize umut bağlayan Türkiye için ellerini semaya kaldıran bizimle sevinen bizimle üzülen mazlumlara mahcup olmamak için adeta çırpınıyoruz. Rabbim bizi milletimize ve insanlığa hizmet yolundan ayırmasın diyorum" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, birilerinin Türkiye’nin stratejik hamlelerini gölgelemek adına son derece art niyetli yorumlar yaptığına dikkat çekerek, "Ana muhalefetin assolistliğini üstlendiği müzmin muhalifler korosu, tam bir ağzı birliği içerisinde Türkiye’nin başarılarına kara çalıyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hükümet olarak çok farklı cephelerde aynı anda çok boyutlu bir mücadele yürüttüklerini belirterek, "İçeride ekonomide hayat pahalılığı sorununu çözmenin yanı sıra ülkemizi yarım asırlık terör belasından tamamen kurtarmanın gayretindeyiz. Hamdolsun her ikisinde de tüm zorluklara rağmen enflasyonda düşüş devam ediyor. İhracatımız artıyor, istihdam tek haneli oranlardaki seyrini 28 aydır sürdürüyor. Şimdi sizlere bir müjde veriyorum. Merkez Bankamızın rezervleri nerede biliyor musunuz? 183 milyar dolarla artış trendini sürdürüyor. Deprem bölgesindeki inşa faaliyetlerimizde bir ivme kaybı yok. İnşallah yakında 350 bininci konutun anahtarlarını teslim ediyoruz. Dışarıda ise Türkiye’nin gücünü ve itibarinı daha da artırmaya çalışıyoruz. Suriye’den Gazze’ye, Balkanlar’dan Türk devletlerine her yerde sahada ve masada güçlü Türkiye vizyonu ile hareket ediyoruz. Batı ile köklü ilişkilerimizi korurken, doğu ile özellikle Asya ile aramızda yeni köprüler kuruyor, yeni ortaklıklar geliştiriyoruz" diye konuştu.
"Kirli siyasete bakın üzülerek söylüyorum Gazze’yi bile alet ettiler"
Tüm bu çabalarına rağmen birilerinin Türkiye’nin bu stratejik hamlelerini gölgelemek adına son derece art niyetli yorumlar yaptığına dikkat çeken Erdoğan, "Ana muhalefetin assolistliğini üstlendiği müzmin muhalifler korosu, tam bir ağzı birliği içerisinde Türkiye’nin başarılarına kara çalıyor. İşte siz de gördünüz CHP Genel Başkanı, Amerika seyahatimizle ilgili ipe sapa gelmez bir sürü yalan savuruyor. Kendileri rüşvetsiz selam dahi almadıkları için aynı çamuru bize de bulaştırmaya çalışıyor. Kirli siyasete bakın üzülerek söylüyorum Gazze’yi bile alet ettiler. Sonuçta mahcup olan, rezil olan, yalanı elinde patlayan yine kendisi oluyor. Tıpkı baklava kutularından çıkan avrolar sonrası emniyet ve yargımıza ‘Kumpas kurdular’ deyip, iddiasını ispat edemediği gibi burada da faka bastı, hüsrana uğradı. Söylediği yalanların altında ezildi. Tabii burada şunu da söylemek durumundayım ana muhalefetin iddia, iftira ve saldırılarının hedefinde sadece biz yokuz. Bizim yanımıza yöremize yaklaşan, bizimle çay sohbetini paylaşan tüm siyasi partiler ve aktörler de aynı saldırılara mutahap oldular" dedi.
"Meclis oturumuna katılan tüm milletvekillerine, fotoğraf karesine giren tüm genel başkanlara ağız dolusu hakaretler savurdular"
"Meclisi açılışı sonrası yaşananları hep beraber takip ettik" diyen Erdoğan, "Siyasetçisi, gazetecisi, sosyal medya eliyle CHP’li tetikçiler mangası topyekün bir linç furyası başlattılar. Meclis oturumuna katılan tüm milletvekillerine, fotoğraf karesine giren tüm genel başkanlara ağız dolusu hakaretler savurdular. Öyle ki son genel seçimlerde beraber miting yaptıkları, il il beraber dolaştıkları, hatta ‘Türkiye’yi uyum içinde yöneteceğiz’ dedikleri ittifak ortaklarını bile çileden çıkardılar. Demokrasi, çoğulculuk, uzlaşma, hoşgörü, ötekine saygı gibi güya savundukları, iddia ettikleri ne kadar kavram varsa hepsini bir günde sadece bir fotoğraf karesi ile rafa kaldırdılar. Şimdi elimizi vicdanımıza koyup lütfen cevap verelim. Ekranları başında bizleri izleyen vatandaşlarım da şu soruları kendilerine samimiyetle sorsun; sadece bir fotoğraftan dolayı eski ittifak ortaklarına bunları yapanlar, Allah korusun ellerine güç geçince bu millete ne yapmaz. Meclis başkanının davetine icabet ettikleri için milletvekillerine hayatı zindan edenler, ellerinde imkan olsa bu millete ne yapmaz. Allah aşkına bunlara güven olur mu? Bunların sözde demokratlığına güven olur mu? Elbette güven olmaz. Bunların sözlerine itibar edilmez. Biz bunun için her fırsatta Allah bu milleti CHP zihniyetinin insafına bırakmasın diyoruz. Şunu da önemle ifade etmek isterim. Biz AK Parti olarak kardeşlik ve kucaklaşma siyasetinin temsilcisiyiz. Türkiye’yi, 783 bin kilometrekare vatan toprağını, 86 milyon insanımızı birbirinden ayırmadan, kimseyi inancı, siyasi görüşü, kökeni dolayısıyla ötekileştirmeden bir bütün olarak kucaklıyoruz. Bizim ana muhalefet ile en büyük farkımız bu. Onlar gerilimden besleniyor, biz kardeşliği savunuyoruz. Onlar kutuplaştırmanın, biz kucaklaştırmanın tarafındayız. Onlar belediyelere çökmüş tüfeylilere çalışıyor, biz 86 milyona çalışıyoruz. Onlar siyasi ikballerinin peşinde, biz ülkenin istikbalinin peşindeyiz. Onlar slogan üretiyor, biz ise Türkiye’nin sorunlarına çözüm üretiyoruz. Yaptıklarımız ortada, 23 yıllık karnemiz ortada, muhalefet ile aramızdaki ufuk ve zihniyet farkı ortada. Allah’ın izniyle milletimizin desteğiyle Türkiye için daha büyük hedeflere yine sizlerle birlikte ulaşacağız. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin" ifadelerini kullandı.