Pazarspor yeni dönemde ne yapar?

Hızır TONYALI

Pazarspor, 10 Haziran’daki kongrede yeni bir yönetimi işbaşına getirerek sezona girdi.
Divana kalması gündeme gelen bir sürecin eşiğinden, tam destek ve biraz da zorlamayla Hüseyin Yangın’ın yeniden listesini yapması sonucu dönüldü.
Başkan Yangın’ın kulübe olan sevgi ve desteğini bugüne kadar kimse yargılamadı.
Ancak Sayın Yangın’ı yakından tanıyanlar bilir ki çok hassas bir iç dünyası vardır.
1 lira için 1 trilyonu yakacak kadar inatçı, durup dururken gözyaşlarını tutamayacak kadar da naif bir yapısı vardır Sayın Başkanın.
Herkes Sayın Yangın’ın parasıyla kulübü idare ettiğini zanneder.
Oysaki bana göre Sayın Yangın'ın Pazarspor’daki başarısının asıl nedeni, maddi desteğinden çok yüreğindeki sevgi ve ondan aldığı güçtür.
Hiç kimse sadece parayla iş yapamaz. Sevgisiz başarı olmaz.
Yeri geldiğinde, çok sevseniz bile, fedakârlık yapamayacağınız işi de başaramazsınız.
Sayın Yangın Pazarspor’u severek idare etti.
Yeri geldi öfkelendi, yeri geldi ayranı kabardı.
Çok zaman maçları bitiremedi, heyecanından, belki öfkesinden stadı terk etti. Son ana gelip de her şeyin bittiği anda el açtı, dua etti.
Neticede Pazarspor şampiyon olup yükseldiği Lig B’deki ikinci yılında, yükselme grubunu bir puanla kaybetti.
Bu sütunlarda çok zaman Sayın Başkan’ı, yönetim şeklini eleştirmiş, hala altına imza atacağım yazılar yazmışımdır.
Zaman zaman darılmış, uzun zaman konuşmamış, kırgınlığını da saklamamıştır Sayın Yangın.
Ancak, bugün o yazıların altına hala imza atabildiğimiz için ortak müştereklerde buluşmuşuzdur.
Mühim olan niyetinizdir. Sayın Başkan da bu anlamda niyetini hayırlı tuttuğu için akıbeti güzel olmuştur.
Son kongrede, belki aklının ucunda bir nokta kadar olsa da var olan şüpheye mahal kalmayacak açık bir destekle Sayın Başkandan yeniden liste hazırlaması istenmiştir.
Başkan Yangın, kongre sürecinin ardından her ne kadar son dakika listesi ve baskıyla görevi kabul etmiş olsa da, hiç kimsenin işini kerhen yapacağı şüpheleri taşımaması gerektiğini vurgulayan bir açıklama da yaptı.
Yani dört koldan, başında bulunduğu yönetimin ve kulübün başarısı için çalışacağını deklare etti.
Bu dönemde Pazarspor yönetiminin asıl listesinde tam 25 isim var.
Geçen dönemden 6 isim liste dışı kaldı. Bu isimler de kendi istekleriyle, kırılmadan, gücenmeden ayrıldılar.
Yeni isimlerin birçoğu da aslında işin mutfağındaki kişiler.
Ben, güzel işler yapacaklarına dair umutlarımı koruyorum.
Ufak tefek ayrılıklar, her kurumda olabilecek farklılıklar olabilir.
Ancak yönetim kurulunun hepsinde ayrı bir heyecan ve başarılı olma arzusu var.
Yeni dönemle birlikte, hemen her yazımızda vurguladığımız tabana inme arzusunun daha bir yüksek telden dillendirildiğine de şahit oluyoruz.
Bunun ilk adımı da, Pazarspor'un kendi bünyesindeki bir isimin Teknik Direktörlüğe getirilmesi ile atıldı.
İkinci adım ise, taraftarla kaynaşma toplantısı oldu.
Bu toplantıda şunu gördük ki Pazar halkı Pazarspor’a sahip çıkma anlamında gerçekten de büyük bir heyecan içerisindeymiş.
İnsanların yüzündeki heyecan, dilindeki kelimelerden bunları çıkardık.
Biz Karadeniz insanları, küçük mutluklulardan büyük lezzetler alan bir yapıya sahibiz.
Heyecanımız büyük olduğu için hep hayal kırıklıklarımız da büyük olur zaman zaman.
Nedeni de, bir araya gelme konusundaki inatlaşmalarımızdır.
Hala köylerimizde bile yerleşik hayat oturmamıştır.
Bir kardeş baba evinden ayrılıp aynı arazide yeni ev yaparken bile mümkün olduğunca uzakta inşaatı başlatır.
Tıpkı evler gibi, insanlar da birbirinden uzak durmayı tercih ederler hep.
Yürekler beraber atar ancak mesafeli durulur nedense.
Bunu kırmak, heyecanımızı hayallerimize ulaşmada araç yapmak istiyorsak; mutlaka birbirimize destek olmak zorundayız.
Pazarspor’un son yönetim şekillenmesinde bu heyecan ve isteğin ışığını görüyoruz.
İnşallah devamı da gelir.
İnanıyorum ki Pazarspor bu sezon heyecanlı, coşkulu ve gerçekten de kendini sorumlu hisseden taraftarlarının doldurduğu tribünler önünde maçlarını oynayacak.
Taraftarın bu heyecanı ve coşkusunu son kaynaşma toplantısına katılan herkes gördü.
Top şimdi yönetimde.
Başlatılan bu güzel çalışmaların devamını kesintisiz şekilde sürdürmek gerekiyor.
Özellikle iç transferde takımın iskeletini bozmadan, yapılacak nokta dış transferlerle zirveye oynayan bir ekip oluşturmak gerekiyor.
Şunu da unutmamak gerekiyor ki Lig B artık 3–4 sene önceki 3. Lig statüsüne gelmiştir. Grubumuzdaki takımları incelediğimizde ne demek istediğim daha iyi anlaşılır.
Pazarspor bu grupta 3 yıldır mücadele vermenin avantajını en iyi şekilde değerlendirebilecek tecrübeye kavuşmuştur.
Biraz gayret ve biraz da fedakârlıkla çok güzel işler yapılacağına inanıyorum.
Yeni sezonda Pazarspor’a başarılar diliyorum.