Rize, Pazar, Ardeşen ekseninde milletvekili adaylığı

Hızır TONYALI

AK Parti’de 23 aday adayının resmi müracaatta bulunduğu Rize’de,  7 Haziran seçimlerinden çok 7 Nisan sendromu var!

7 Nisan’da Rize’den 3 adayını belirlemiş olacak AK Parti.

AK Parti, Rize’de şimdilik rakibi yok gibi davranıyor.
AK Parti’ye göre, henüz ne CHP ve ne de MHP; Rize’de kendilerini silkeleyecek kıvamda değiller.
Durum böyle olunca da AK Partililer muhalefet partileri ile değil kendi kendileriyle yarışıyor.

Konuştuğumuz AK Partililer Rize’de 3-0’dan ziyade; en yüksek oyu alma, Türkiye birinciliğini elde etme mücadelesi vereceklerini söylüyorlar.

AK Parti rüzgârı Rize’de önüne katmış her şeyi süpürerek gidiyor. Bu realiteyi sokakta, STK’larda velhasıl kamuoyunda alenen görüyoruz zaten.

Pazar’da STK’lar bir süredir milletvekilliği konusunda oldukça hareketli. Bu STK’ların içerisinde AK Partili olmayan, CHP’de üst düzey görev almış isimler de mevcut. AK Parti’nin Rize’de aday göstereceği üç milletvekilinden birinin Pazar’dan olması için imza bile verdiler.

AK Parti’nin 3 döneminde de Pazar, milletvekili çıkaramadı.
AK Parti’nin tercihi hep Ardeşen’den yana oldu.
Pazarlı seçmen, buna rağmen küsmedi, kırılmadı AK Parti’ye oy oranı olarak Ardeşen’den daha fazla destek verdi.

Ancak gelinen bu noktada Pazar, gemileri yakma aşamasındadır...

Bu 3 dönemde Pazar, vekil çıkaramamanın yanında hem şehir olarak çok geride kaldı hem de bürokrasideki birçok ismini kaybetti.

Pazarlı bürokratlar, müdürler bir bir görevden alınırken enteresan bir şekilde bürokraside Ardeşenli isimlerin hızla artması iki ilçe arasında mikro milliyetçi yaklaşımları da adeta körükledi.

Bu dönem Pazar’dan bir vekil çıkacağı beklentisi tavan yaptı. İlçede kiminle konuşsak Pazar’ın şansının üst seviyede olduğu anlayışı hâkim.

İlk defa 5 aday adayı ile Rize Milletvekilliğine talip olan Pazar; birbirinden değerli, CV’si mükemmel, lekesiz, tertemiz isimlerle öne çıkıyor.

Artık iş AK Parti Genel Merkezi’ne düşüyor…

Bir dahaki sefer diye ötelenen, bekletilen, sizin vekiliniz benim diye kandırılan Pazar için sözün bittiği noktaya gelindi.

Tarihi ve kültürüyle önemli bir kent olan Pazar’ın, çevre ilçeler hızla ilerlerken sürekli geri gitmesi, makasın hızlı bir şekilde açılması, hep olumsuzluklar, işsizlik ve vurgun olayları ile anılması da ancak bu şekilde telafi edilir diye düşünenlerdenim.

Siyasetin kendi tüzüğünde bölgecilik var olduğu için böyle düşünüyor, böyle yazıyoruz.
Kuralları koyanlar biz değiliz.

ANAP döneminde de böyleydi, AK Parti de bunu yaptı.

Pazar, Ardeşen, Fındıklı, Hemşin ve Çamlıhemşin ilçelerini temsilen her seçimde bir aday gösterildi.
ANAP bu konuda eşit davrandı; Pazar’a da Ardeşen’e de vekil şansı verildi.

AK Parti seçime girdiği 3 dönemdir henüz bu eşitliği sağlayamadı!

Artık zaman bu zaman!

Hiçbir mazeret olmaksızın üstelik.

Pazar’dan 5 tane birbirinden değerli pırıl pırıl aday adayı var.

Bir tanesini göstereceksiniz ve her partiden destek alıp Rize’yi Türkiye birincisi yapacaksınız!

3H FORMULÜ

Rize’de bir de 3H formülü ortaya atıldı... Çok gereksiz ve ötekileştirme kokan bir hareketin tohumları serpiştirilmiş oldu.

Hasan Karal, Hikmet Ayar, Harun Mertoğlu isimlerinin baş harfinden oluşan 3H formülü işleniyor kamuoyuna adım adım.

Bu isimlerin kontrolünde mi, farklı amaçla mı ortaya atıldığı mevzuuna girmeyeceğim. Ancak; muhataplarından aksi bir açıklama gelmediğine göre, kendilerinin de işin akışında oldukları gerçeğini göz ardı edemeyiz!

Biri vekillik, diğeri teşkilat başkanlığı ve bir diğeri de onun yardımcılığını yaptığı Rize AK Parti’de; geriye kalan 20 aday adayı bu 3H’ye karşı neyin mücadelesini verecek diye sormazlar mı o zaman?

Şimdi sakın bu 3 H’den biri çıkıp, ‘Yahu sen ne diyorsun; bize ne bu işlerden?’ demesin…

Bunu şimdiye kadar diyecektiniz!

3 aydır bir takım internet sitelerinde, yazılı, görsel medyada bu haberler pişirilip pişirilip servis edilirken, yazılıp çizilip söylenirken tavrınızı koyacaktınız!

Şimdi kalkıp sakın 3 maymunu oynamayalım!

Hem Rize 3 dönemdir hiç aynı vekillerle devam etmedi ki!
3 dönemin sonunda 3 vekilin de görev süreleri sona erdi.
Bu geleneğin şu dönemde de bozulacağına ihtimal vermiyorum.

Rize’yi diğer illerden ayıran önemli bir nüans var.
Burada kararları Sayın Recep Tayyip Erdoğan veriyor.
Rize halkı erken bezer…
4–5 yıl zor sabreder...
Yeniliği sever...
Yanlışlığı sevmez...
Aldatılmaya gelmez...
Haksızlığa tahammül edemez...

Bilmem anlatabiliyor muyum?
Eğer anlatamıyor ya da anlaşılamıyor isem, öyle sık sık makale yazmadığımız için de Rize’nin çok okunan yazarlar kategorisinde değilim; makaleleri sıklaştırıp, bu konuyu bir sonraki yazımda daha açık, hatta apaçık yazabilirim; sıkıntı yok!

Yazımı, önceki hafta bizzat şahit olduğum ve adaylık sürecinde kafalardaki bazı soru işaretlerine ışık tutabileceğine inandığım küçük bir anekdot ile tamamlamak istiyorum:

Aday adaylarından Sayın Hikmet Ayar, beraberinde diğer bir aday adayı Sayın Harun Mertoğlu ile Pazar’da Sivil Toplum Kuruluşlarına ziyaretler gerçekleştirdi.
Pazar Ticaret ve Sanayi Odası’nda Sayın Ayar, orada bulunanlara yaşadıkları bir olayı anlattı.
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ofisinde geçiyor konu.
Hikmet bey, Harun Mertoğlu ile birlikte Sayın Erdoğan’ın ofisinde muhabbet ederken, Mertoğlu’nun konuşmasının bir yerinde ‘Ben Pazarlıyım’ şeklinde ifade kullandığını söyledi. Bunu duyan Sayın Erdoğan’ın, o an yaptığı işten kafasını kaldırarak Mertoğlu’na, ‘Sen gerçekten Pazarlı mısın?’ diye bir soru yönelttiğini anlattı Hikmet Ayar.
Cumhurbaşkanının bu sorusuna Mertoğlu’nun, “Evet efendim. İkametim Hamidiye’de. Pazarlıyım.” şeklinde cevap verdiğini de ekledi Sayın Hikmet Ayar...

Pazar TSO’da yönetim kurulu üyeleri huzurunda alenen konuşulduğu için paylaştım bunu.

Son söz: Bu dönem bir vekil adaylığı Pazar’a verilecek!
Bunu herkes anlamış ama hala anlamayanlar olduğunun farkındayız.
Eğer olağanüstü bir durum olur ve Pazar’a bu dönem de bir vekil adayı verilmezse bunun sorumluluğunu hiç kimse kaldıramaz!
Hele Pazar, şehir olarak hiç kaldıramaz.

Bu arada, ‘Efendim Pazar’a havalimanı verildi, bununla yetinin' gibi bir şey de söylendi.

Cevabı muhatabına net şekilde verildi: “Havalimanı Pazar’a bir lütuf değil. En uygun yer Pazar olduğu için kuruluyor…”

Şu süreçte bir daha bu konunun gündeme getirilmesi hiç de iyi niyetli bir yaklaşım olarak algılanmayacaktır haberiniz ola…

Mutlu haftalar…