1. YAZARLAR

  2. D. Ali TAŞÇI

  3. SEVİNDİR BİZİ RABBİM!
D. Ali TAŞÇI

D. Ali TAŞÇI

Yazarın Tüm Yazıları >

SEVİNDİR BİZİ RABBİM!

A+A-

 

            Haftada iki gün köşe yazısı yazıyorum; pazartesi ve perşembe günleri. Okuyucularım farkındadır, günlük siyasete pek girmiyorum; genelde düşünce, edebiyat, sanat yazıları yazmaya çalışıyorum. Bu tarz yazılar “pat” diye orta yere çıkmıyor, belli çalışmalar ve brikimler sonucunda klavyeye yansıyor.

            Okumayı sevmeyen, kitaplarla dost olmayan insanların benim yazılarımı okumaları ve onlardan zevk almaları biraz zordur. Ne var ki, somuttan soyuta ilkesini kullanarak, bir kısa hikâye, bir anekdot, bir yaşanmışlıkla söze başladığınız zaman, okuyucuya da fazla zahmet vermeden meramınızı anlatmış oluyorsunuz.

            Şimdi önümüzde seçim var. Seçim sonrasına kadar yazı yazmayacağıma göre birkaç kelime / söz söylemek durumunda hissediyorum kendimi.

            Kendimi bildim bileli çizgimi hiç değiştirmedim; aynı çizgide geliştim, yoğunlaştım belki, ama tuttuğum yoldan sapmadım. 1970’li yılların başından beri Türkiye’de ve dünyada gelişen olayları çapımca izledim, izliyorum. Eskileri de okumaya çalıştım. Öğrencilik yıllarımda tek kaldığım zamanlarda bile kitapların dostluğuna sığındım. Okumayı hayatımın birinci hedefi olarak belirledim; çok memnunum, hiç pişman değilim. Çapımca, yeteneğimce bir şeyler öğrendim ve hayatımı da bunların üzerine kurdum.

            Benim dünyamda İslâm başat rol oynar; İslâm’ın onayladığı her şey kabulüm, onun onaylamadığı hiçbir şey ise asla kabulüm değildir. İnancım budur, amelde noksanlarım olsa da.

            Bu durumda; Rabbime, O’nun Kitap’ına, Peygamberine dost olanları dost bellemişim; dost olmayanları da ağyar kabul ederek fıtratımla barışık yaşamaktayım. (İşin doğası da budur.) Mesela; okulda öğretmenlerimiz, inanç çizgimin dışında söz ve davranışta bulundularsa onları asla kabul etmedim, benimsemedim. Arkadaş çevremi de bu inancıma göre kurmaya çalıştım. Evliliğimi bu inancıma göre yaptım. Çocuklarımı bu inancıma göre yetiştirmeye çalıştım, elhamdülillah!

            Şimdiye kadar hiç yapmadığım bir biçimde kendimden söz etmek beni de zorluyor, fakat mademki yazı yazıyor ve bunun sorumluluğunu üstleniyoruz, doğru bildiğimiz bir şeyi de okuyucularımızla paylaşmak, en azından sorumluluk gereğidir diye düşünüyorum.

            Müslüman, sadece ismen Müslüman değildir; İslâm’ın getirdiği her şeyi şeksiz şüphesiz kabul eden kişinin adıdır, Müslüman! (Her şeyi yapamasa da.) İnancında asla dalgalanma olmamalıdır. Sevgisi ve buğzu çok net olmalıdır. Ötede birlikte olamayacağı insanlarla dünyada da bir arada bulunamaz. Kur’an dışında, Kur’an ile çelişen bir anlayış, inanç kabul edemez. “O başka, bu başka.” diye batıl olanı değer yargısı olarak benimseyemez. Müslüman, ya Müslümandır ya da değildir; yarım yamalak Müslüman olunamaz. “Dünya başka, ahiret başka.” diyemez; zamanı Yaratan’ın Tevhid yasasına aykırı inanç geliştiremez…

            Bütün bunlar “Müslümanım” diyenler içindir. Olmayanlar istedikleri gibi inanabilir, keyifleri gibi dostlar edinebilirler, rejimler benimseyebilirler.

            Şimdi duamızı yapalım; müminin silahı duasıdır çünkü:

            Allah’ım; kim sana layıkıyla kulluk yapacaksa, bu milleti kim veya kimler sana kulluğa hazırlayacaksa, dünyevi bir güç olan iktidarı onlara nasip et! Birkaç asırdan beri inançları yerlerde sürüklenen bu milleti bilinçlendir; onlara dostu dost, düşmanı düşman diye tanıma feraseti ver. Uyuyan kardeşlerimizi uyandır, Allah’ım! Müminleri dünyada da ukbada da sevindir Allah’ım!

D. Ali TAŞÇI (dalitasci@hotmail.com) Twitter:@DAliTasci

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız