GÖKTÜRK FIRAT
HES karşıtı Dereleri Koruma Platformu Kurucusu Avukat Remzi Kazmaz, yargının Fındıklı İlçesi’ndeki iki HES için verdiği durdurma kararlarının takipçisi olacaklarını açıkladı.

Dereleri Koruma Platformu kurucularından Avukat Remzi Kazmaz, Rize İdare Mahkemesi tarafından Rize’nin Fındıklı ilçesindeki Abu ve Çağlayan Vadileri üzerinde kurulmak istenen Hidroelektrik Santralleri ile ilgili verilen yürütmeyi durdurma kararının takipçisi olacaklarını açıkladı.

Rize Gazeteciler ve Muhabirler Derneği’nde basın açıklaması düzenleyen Kazmaz, derelerin çığlığının duyulmasını aksi taktirde Başbakan Erdoğan’ın da dediği gibi, derelerin intikamının acı olacağını söyledi.

Kazmaz, yaptığı açıklamada “Bakalım verilen bu hukuk kararlarına rağmen kara doymayan bu firmalar, HES inşaatlarını sürdürmeye devam edebilecek mi ? Yani doğa katliamları devam edecek mi ?, bu derelerin sesi artık duyulacak mı? Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsız mahkemeleri dedi ki. ‘Fındıklı, Abu ve Çağlayan vadileri Çamlıhemşin’de olduğu gibi uluslararası sözleşmeler gereği koruma altında bulunan milli parklar sahasındadır. Bu milli park sahasında Hidroelektrik Santralleri yapılmasında kamu yararı açısından hiçbir fayda yoktur’ Bunu ben değil mahkeme söyledi. Şimdi ne olacak. O milli park sahasında bir çivi çakan vatandaş 7.5 yıl ceza alıyor. Çivi çakmanın, mangal yakmanın bile yasak olduğu bu alanda şimdi ne olacak; HES’ler kurulacak mı? Kurulanlar devam edecek mi ? Bu karar sadece Rizeli’yi değil tüm Türkiye’deki çevre dostlarını sevindirdi. Bu karar bundan sonra Türkiye’de su havzalarında ve kurak yerlerde bir avuç kar için 49 yıllığına topraklarımızı alan HES’lere dur diyen bir karardır. Bağımsız yargının aldığı bu kararın uygulanmasını, halkımızın da takipçi olmasını istiyoruz. Duyulsun artık bu derelerin çığlığı. Yoksa sayın Başbakan’ın da dediği gibi ‘derelerin intikamı acı olur’ ” dedi.

Dereleri Koruma Platformu Dönem Sözcüsü ve Salaha Derneği Başkanı Ömer Şan ise yaptığı açıklamasında dereler ile birlikte hukukunda katledildiğini belirterek, “Verilen yürütmeyi durdurma karalarına rağmen özel izinlerle mühürler sökülerek çalışmalar devam ettirilmiştir. Derelerle birlikte hukuk ta katledilmiştir. Biz bu firmaların su kullanım hakları ile birlikte enerji üretim yetkilerinin de iptal edilmesini istiyoruz” diye konuştu.