1. HABERLER

  2. YÖREDEN HABER

  3. RİZE

  4. Ve devlet, ayısını hatırladı!
Ve devlet, ayısını hatırladı!

Ve devlet, ayısını hatırladı!

Yavru olarak belgeselci Cemal Gülas'a verilen Datvi, kocaman bir ayı olarak geriye alındı. Datvi, uyuşturucu iğneyle bayıltılıp kafese kondu.

A+A-

GÖKTÜRK FIRAT
Rize'de yaban hayatına hazırlanması için Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından belgeselci Cemal Gülas'a verilen ayı yavrusu, Karacabey Ayı Rehabilitasyon Merkezi'ne götürülmek üzere Gülas'tan geri alındı.
Rize'de 5 ay önce ormanda bulunan ve Rize Valiliği tarafından koruma altına alınan, bu nedenle 'devletin ayısı' ismi takılan 3 aylık ayı yavrusu, Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından yaban hayatına hazırlanması için belgeselci Cemal Gülas'a verilmişti.

Gülas, "Datvi" ismini verdiği yavruyu Rize'nin Hemşin ilçesi sınırları içerisindeki ormanlık alanda köpeğiyle birlikte yaban hayatına hazırlamaya başladı. Ancak Milli Parklar Genel Müdürlüğü kararını değiştirerek, Datvi'nin Gülas'tan geri alınmasına karar verdi. Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından görevlendirilen Prof. Dr. Nilüfer Ertuğrul nezaretindeki ekip, dün Datvi'yi almak için Rize'nin Hemşin ilçesine gitti. Ayı yavrusunu yaklaşık 5 aydır yaban hayatına hazırlayan Cemal Gülas ile Prof. Dr. Ertuğrul arasında tartışma yaşandı.

Gülas, Datvi'nin götürülmek istendiği Karacabey Ayı Rehabilitasyon Merkezi'nde tecrit edileceğini ileri sürerek, uygulamadan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Yavru ayı daha sonra uyuşturucu iğneyle bayıltılarak kafese konuldu. Bir hayli üzgün olduğu gözlenen Gülas, olup bitenleri evinin içinden seyretmekle yetindi.
Konuyla ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Nilüfer Ertuğrul, uygulamanın ayının hayatının riske girmemesi için yapıldığını söyleyerek, "Milli Parklar Genel Müdürlüğü bu ayının alınması gerektiğine karar verdi. Ben de dünyanın birçok yerinden bu konuyla ilgili mailler almıştım. Bizim alış amacımız, onu doğadan kopartmak değil. Bu benim de istediğim bir şey değil. Ama emin olun bir iki yıl içerisinde insana çok alıştığı için insanlardan kopamayacak. Yiyecek bulmak için sürekli köylere inecek. Bir yaşındayken sürekli sınırlı alana gelmesi, ilerleyen yaşlarında daha fazla gelmesi anlamına gelir. Bu da ayının yaşamının riske girmesi demektir" diye konuştu.





Datvi’nin uyuşturulmadan önce, Cemal Gülas’ın yanından ayrılmak istememesi, duygusal anların yaşanmasına neden oldu. Datvi, son kez süt içtiği Gülas’ın elini tutarken, bakışlarıyla da "Beni bırakma" der gibiydi...

Yetkililer, "Ayı bu, ne yapacağı belli olmaz" diyerek, Datvi’nin kamyon kasasındaki kafese konulması için yardım talep etti. Ancak "Esas insanların ne yapacağı belli olmaz, ayıların ne yapacağı bellidir" diyerek yardım talebini geri çeviren Cemal Gülas, Datvi’nin uyuşturucu iğne atan silahla etkisiz hale getirilmesine tanıklık etmemek için eve girdi. 


ÖLÜMÜ BEKLEYECEK

Datvi’nin "götürüldüğü hapishanede ölümü bekleyeceğini" savunan Cemal Gülas, şunları söyledi: "Bu hayvanı doğal yaşam alanına kazandırmak gerekiyordu. O, benim süs hayvanım değildi. Bu hayvan arazide yaşıyordu. Bizim arkamızda 30 bin dönüm arazi var, şimdi bu hayvanı götürdüler. 50 ayıyla 5 dönüm bir arazide yaşatacaklar. O zaman uyutsunlar bu hayvanları. Uyutmak işlerine gelmiyor, çünkü o zaman dünya kadar fondan gelen destekler kesilecek. Bu hayvanlar üzerinden birileri rant sağlıyor."


SEVGİDEN KORKTULAR

Datvi sayesinde insanların kapanları söktüğünü, ayı avlamadığını, sağa sola silahla ateş etmediğini de belirten Gülas, sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada üç tane daha ayı var. Eğer birilerinin gitmesi gerekiyorsa ormanın içinde yaşayan biziz, biz insanların gitmesi lazım. Ya da ayılarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz lazım. Datvi sevginin kurbanı oldu. Küçükken Datvi’yi sevenler hayvan büyüyünce korkup şikáyet ettiler."

KARACABEY YETERLİ Mİ?
Datvi'nin doğal hayattan kopartılarak rehabilitasyon merkezine götürülmesine bir hayli üzülen Gülas "Bu hayvan götürüldü. Bir tür hapishanede ölümü bekleyecek. Bence Karacabey'in mali yapısına da bakmak lazım. Yıllık aldıkları bağışlar ve yurtdışından aldıkları yardımlarla Türkiye'de yabani hayvanları yaban hayatına hazırlayacak rehabilitasyon merkezlerinin kurulması yeterli mi değil mi? Buna bakmak lazım. Bu benim süs hayvanım değildi. Bu hayvanın yaban hayatına hazırlanması gerekiyordu. Datvi kendi yaşam alanında geziyordu. Ama ben de buraya gelince kalkıp yanıma geliyordu. İnsana olan yakınlığını bir türlü engelleyemedik" şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
4 Yorum