Sevgili dostlar yaklaşık bir haftadır kendimce yoğun duygular yaşıyorum. Arabamın oto gaz mekanizmasındaki beyinden su kaçırıyormuş, ateşlemede sıkıntı varmış vs. Haliyle arabadaki eksiklikler hayatı zorlaştırıyor. Bir gün arabasız kaldım. Yürümek denilen gerçekle uzun zaman sonra tekrar tanıştım. Okul derslerine yetişmek için yapılan koşuşturmanın ne demek olduğunu daha iyi kavradım. Evet, arabadaki tüp beyni beni bunları düşünmeye sevk etti. Bir de Allah muhafaza vücudumuzdaki beynimiz su kaçırırsa ne olurdu acaba! Neyse bu da işin esprisi.

                Sevgili dostlar şaka bir yana ilginç bir tabloyla karşılaştım önceki gün. Oradan hareketle bir şeyler paylaşmak istiyorum sizlerle. Arabamdaki arizaları tamir eden yeğenim "Dayı tüpün beyni su kaçırıyor onu tüpçüye bir göster" dedi. Hatta ekleyerek "beynin değişmesi icap edebilir. Sen Bodasari'deki tüpçülere git onlarda çıkma falan bulunur" dedi. İşi bilenin sözü dinlenir diyerek vardım denilen mekâna. Üstü başı düzgün, önlüğünü giymiş eli yağlı kalbi pırıl pırıl bir delikanlı karşıladı beni. Hatta arabaya yabancı olduğum için yeğeni telefondan arayıp görüştürdüm. Neyse iki küçük dirsek değişecek sadece. Bir cerrah edasıyla parçayı söktü. Masasına yerleştirdi. Masada var olan diğer şeyleri temizledikten sonra işine koyuldu. Ben ise hayranlıkla bu güzel işçiliği izliyor etrafıma bakınıyordum.

Oldum olası el becerisi olan kişilere hayranlığım var. Duvarda olan besmele yazısını da görünce daha da hoş oluyor insan.  

"Kısıtlı bir zamanım var en geç 13.25’de okulumda olmam lazım dersim var" deyince hayır hocam o zamana yetişmez. Boşuna beklemeyin deyip beni yolcu etti.

"saat kaçta isterseniz arabayı okulunuza getireyim" dedi. Ve saat 15'de dersim biter bitmez aracımı getirdi. Sadece 35 TL tutan bir masraftan bahsediyorum. Ve karşılığındaki hizmet. Aklım bu delikanlının farklılığındaydı. Ve sonunda mevzu gereği uzay bilimleri mezunu olduğunu söyledi. Şaşırdım kaldım. Hatta 60 kişilik sınıfta sadece 5 kişi mezun olabildiklerini söyledi. Bir taraftan sanayimizde bu şekil pırlantaların olmasına sevindim diğer taraftan da bu kalite insanların harcandığı duygusuna kapıldım. Bu gelgitler aklımı yorarken ister istemez eğitim sistemimiz hatırıma geldi.

                Evet, dostlar Hamidiye'ye giderken Güzelyalıyı geçer geçmez bir oto gaz istasyonu var Sessizdere yolu ağzında. İşte o istasyonun hemen arkasında güzel bir dünya, güzel bir insan var; adı Murat Halisdemir.