İnsan onuruna saygının olmadığı bir yerde demokrasiden bahsedemezsiniz. Sağlıklı demokrasilerde de insan onuruna, hukuka saygı vardır. Bizim telli duvaklı demokrasimiz de her şey güçten yanadır. Hukuk falan hikâye; her şey gibi hukuk da güçlünü iki dudağı arasın da sakıza döner.

            Gücü eline geçirenler bir de iktidar erkini ellerine geçirdiler mi, işte orada bugün olduğu gibi güç sahipleri demokrasinin canına okurlar. Son günlerde gündeme gelen ve ülkeyi bir baştan diğer başa kadar kuşattığı soruşturmalarla ortaya konulan yolsuzluk rezaletlerine karşı iktidarın tutumu mide bulandıracak noktaya gelip dayanmıştır.
                Soruşturmalar da görev yapan kolluk kuvvetleri ve soruşturma savcıları resmen iktidarın hukuk dışı kıyımına maruz kalmışlardır. Bugüne kadar onlarca savcının görevi değiştirilmiş, beş bine yakın kolluk görevlisi iktidarın balyozuna maruz kalmışlardır.

              Üstün demokrasiden bahseden sözde balyoz düşmanları şimdi kendileri balyoza dönüşmüş bulunuyorlar. Cumhuriyetin savcılarına sopa gösterilerek, kolluk kuvvetleri resmen görev yapamaz hale sokulmuş bulunuyor. Türk ordusunun yarısını içeri tıkayan iktidarın meşhur savcıları şimdi yolsuzluk yapan çevrelerin üzerine gidince kıyametler kopmuş ve söz konusu savcılar paralel devlet denen örgütün savcıları olarak hedefe oturtulmuşlardır.

           On bir yıldan beri iktidarda bulunan AKP hükümeti, soruşturmalar kendi yandaşlarına dayanınca mı uyandı? Bu ne derin bir uyku idi ki, bu memlekette bu kadar operasyonlar düzenlenirken, devletin mahremi olan kozmik odalara girilirken sesi soluğu çıkmayanlar; şimdi devlete kumpas kuruldu, iktidarımız bir komplo ile karşı karşıya diye yakınmaya başladılar.

               Edep ve hayâ denilen bir şey var! Daha düne kadar bizi postal yalayıcısı olarak etiketleyenler son günler de bizden çok asker sever oldular. Bu mu onurlu insan olmak veya demokrasinin onuruna saygı duymak? Bu mudur hukuk devleti olmak veya hukuka saygılı olmak? Üstün demokrasi denen şey bu mu yoksa? İktidar çevreleri yolsuzluk yapmaz diye bir garanti belgeniz mi var?
               Genelkurmay başkanları terörist oluyor da her hangi bir siyası neden hırsız, arsız olmasın? Sizler gökten yıkanmış olarak mı geldiniz? Bu nasıl bir yönetim anlayışı, bu nasıl bir demokratlık? El insaf! Savcılara değnek göstermekle, polise korku salmakla, vatandaşa yalan demekle nereye kadar örteceksiniz bunca rezaleti?
                   Biz asla kimseyi suçlamıyoruz. Biz hukuk işlesin diyoruz. Sayın Başbakanın bu konularda olan hassasiyetini de yakından biliyoruz. Ancak bu konularda yine yanlış yapmışlardır. Yürütmenin müdahalesi yerine yargının gerçekleri ortaya çıkarması iftiraya uğrayanları daha da saygın hale getirecekti. Durum maalesef böyle olmamıştır. Haklarında doğru veya yanlış isnatlar buluna kişiler esas bu pozisyonda kamuoyu nezdinde çeşitli soru işaretlerinin hedefi olmuşlardır. Bu ülkede kendisini bir şebekenin emrine veren savcılar varsa, yine bu ülkede bir üst mahkemeler ve nihai kararı verecek merciler de vardır. Yok, eğer bunların hepsi de bu komplonun bir parçası ise, o zaman siz 11 sene bu millete resmen ihanet etmiş olmaz mısınız? Lütfen yargıyı serbest bırakalım. Suçlu ile masum olanı, yargı ortaya koysun.