1. HABERLER

  2. BİLİM - TEKNOLOJİ

  3. Görünmeyen Tehlike!
Görünmeyen Tehlike!

Görünmeyen Tehlike!

Elektro Magnetik Alanlar insan sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturuyor.

A+A-

- OMÜ ÖĞRETİM ÜYESİ DOÇ. DR. ÇETİN ÇELENK:
- "DÜNYADA ELEKTRO MAGNETİK KİRLENME SÖZKONUSU"
- "CEP TELEFONLARIYLA UZUN SÜRE KONUŞULMAMALI"
- "CEPLE FAZLA KONUŞANLARDA KONUŞMAYANLARA GÖRE 6 KAT FAZLA BAŞAĞRISI OLABİLİYOR"
- "ELEKTRİKLİ BATTANİYE YATAK ISINDIKTAN SONRA KAPATILMALI"
- "ENERJİ İLETİM HATLARININ ÇEVRESİNDE VE BAZ İSTASYONU YAKININDAKİ EVLERDE OTURULMAMALI"
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çetin Çelenk, elektro magnetik alanların görünmeyen tehlike olduğunu belirterek, bu alanlara maruz kalanlarda baş ağrısı gibi değişik etkilerin ortaya çıkabileceğini söyledi.
Bütün elektrikli cihazların güçleri oranında elektro magnetik alan meydana getirdiğini, endüstrileşme ve teknolojinin gelişimine bağlı olarak giderek artan elektrik enerjisinin kullanımı ve ihtiyacıyla "Elektro Magnetik Kirlenme" olarak tanımlanabilecek yeni bir çevre sorununun ortaya çıktığını dile getiren Doç. Dr. Çetin Çelenk, "Elektro magnetik kirlilik görülmemesi ve etkilerinin hemen ortaya çıkmamasından dolayı yok sayılmaktadır" dedi. Çelenk, elektro magnetik alanlarını etrafımızdaki tüm akım taşıyan kablolar, elektrikli aletler, yüksek gerilim hatları, TV ve bilgisayarlar, FM ve TV vericileri, mikrodalga fırınlar, mobil telefonlar, uydu antenleri ve verici antenlerin oluşturduğunu kaydetti.
Evlerde kullanılan çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, buzdolapları, mikrodalga fırınlar, saç kurutma makinesi, elektrikli tıraş makinesi, elektrikli ısıtıcılar vb. her birinin etrafında elektro magnetik alan bulunduğuna işaret eden Çelenk, "Dış elektrik alanların aksine magnetik alanlar, insan vücudu tarafından bozulmazlar ve herhangi bir zayıflamaya uğramadan vücuda nüfuz ederler" diye konuştu.
"BAZI KİMSELER DAHA HASSAS"
Elektro magnetik çevre kirlenmesinin artan radyo, TV kanalları ve özellikle cep telefonları nedeniyle gündeme geldiğini hatırlatan Çelenk, elektro magnetik alanlara maruz kalan insanlarda geri döndürülemez sorunlar yaşanabileceğini söyledi. Cep telefonlarının dikkatli kullanıldığında, elektro magnetik alanlar açısından kısa vadede çok ciddi bir tehlike taşımadığını, ancak tehlikeli periyodun özellikle arama esnasında ve biraz da konuşma anında olduğunu ifade eden Çelenk, "Tehlikeyi artıran diğer bir unsur da konuşma süresidir. Telefon vücuttan özellikle hassas organlardan mümkün olduğunca uzakta taşınmalı, uzun süreli oturmalarda cihaz vücuttan en az bir metre uzakta kalmalı, telefon konuşmaları mümkün olduğu kadar kısa olmalı, bebeklerin cep telefonundan ortalama bir metre uzakta olmalarına dikkat edilmeli, kalp pili veya işitme cihazı kullananların cep telefonu kullanmamalarına özen gösterilmesi sağlık açısından faydamızadır. Cep telefonları elektro magnetik alan yaydıkları için buna duyarlı cihazları da etkilemektedir. Kalp pili, işitme cihazı en önemlilerindendir. Cep telefonlarını 2-15 dakika arasında kullananlarda kullanmayanlara göre 2 kat, 15-60 dakika arasında kullananlarda 3 kat ve 60 dakikadan fazla kullananlarda ise kullanmayanlara göre 6 kat oranda baş ağrısı olduğu ortaya çıkmıştır. Bazı kimseler elektro magnetik alanlara diğerlerinden daha hassastır. Bu kimselerde bilgisayar monitörlerine ve diğer elektrikle çalışan aletlere karşı aşırı hassasiyet oluşabilir ve reaksiyonlar açığa çıkabilir. Bu reaksiyonlar; boğazda kuruluk hissi, gözde problemler (ağrı ve görme bozukluğu), baş ağrısı, alerji, uykusuzluk, seslere karşı hassasiyet, işitme zorluğu, yorgunluk şeklinde kendini gösterir" uyarısında bulundu.
"ELEKTRİKLİ ALETLERİ KENDİNİZDEN UZAK TUTUN"
Doç. Dr. Çetin Çelenk, elektro magnetik alanların zararından kurtulmak için yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
"Elektrikli aletleri kendimizden mümkün olduğunca uzakta çalıştırmalıyız. Bu sayede elektro magnetik etki mesafeyle hızla azalacaktır. Kullanmadığınız aletleri ya kapalı tutmalı ya da fişten çıkarmalıyız. 'Stand by' konumunda kaldığı sürece elektromanyetik kirlilik oluşacaktır. Düşük radyasyonlu bilgisayar ekranı kullanmaya özen göstermeliyiz ya da ekran filtresi kullanmalıyız, mümkünse plazma ekran tercih etmeliyiz. Ekonomi (halojen ve floresan) lambaları mümkünse kullanmamalıyız. Kullanıyorsak kendimizden uzakta tutmalıyız. Gece lambası ve okuma lambası olarak da kullanmamalıyız. Dinlendirici bir uykuya geçmek için en ideal koşul yatak odasında TV ve radyo bulunmamasıdır. Cep telefonunu kullanmadığımız sürece kapalı tutmalıyız. Gerekmedikçe cep telefonlarını kullanmamalıyız. Açıkken üzerimizde bulundurmamalıyız. Özellikle kalp üstünde, bel ve göğüste bulundurmamalıyız. Günlük konuşma süremiz 10 dakikayı geçmemeli. 16 yaş altındaki çocukların cep telefonu kullanmamaları da önerilmemektedir. Yüksek gerilim ve akımdan dolayı enerji iletim hatlarının çevresinde ve baz istasyonu yakınında olmayan evleri seçmeliyiz. Yatağımızı elektro magnetik alanlardan olabildiğince uzağa koymalıyız. Elektrikli battaniye kullanmamalı ya da yatmadan önce battaniyeyi ısıtıp, sonra fişten çekerek kullanmalıyız. Fotokopi makinelerinden (yüksek manyetik alan) en az 50 santim uzakta durmalıyız. Elektrikli saat, radyo, alarmı ve elektrikli tıraş makinesini şarjlı veya pilli kullanmayı tercih etmeliyiz. TV ekranlarından (ön ve arkasından) en az 2 metre uzakta bulunmalıyız. Çamaşır, bulaşık vb. makineler çalışırken yakınında durmamalıyız.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız