Türkiye derin ve karmaşık bir dönemeçten geçiyor.

Bugün yaşananları 5 veya 10 yıl sonra tarih çok daha net ve anlaşılır şekilde yazacaktır mutlaka.

Bugün zihinlerimizde bulanık gözüken tüm detaylar gelecekte daha çıplak ve net olacaktır.
Tıpkı Susurluk’ta olduğu gibi…
Tıpkı 12 Eylül öncesinde ve sonrasında yaşananlar gibi…
Tıpkı karanlık ve korkunç cinayetlerde olduğu gibi…

‘Cambaza bak!’ denilen günlerdeyiz…
Bugünlerde millet olarak ne kadar sabırlı davranırsak, o kadar devletimize ve milletimize faydamız dokunur.
Gün birlik ve beraberlik günüdür.
Hem de şartsız, koşulsuz…

Bu memleketin değişik fikirli insanları, toplumun huzur ve mutluluğu için birbirlerine tahammül etmek durumundadır.

Farklılıklar, mutluluğu arayanlar için kimi zaman renk katar hayata.
O nedenle, az sayıda olan ama sesleri çok çıkan ülke düşmanlarına, görüşümüz ne olursa olsun ancak birlik ve beraberlik silahıyla karşı durabiliriz.

Kapalısından açığına, inanından inanmayanına, sağında soluna bu ülkenin kimliğini taşıyan herkesin gerilimden nemalananlara karşı tek vücut olma zorunluluğu vardır.

Geçmişte yaşananlara baktığımızda bu milletin fikirlerinden dolayı birbirlerine kırdırıldığını acı hatıralar olarak bir yanımızda saklamıyor muyuz?

Nedir birbirimizden gayrımız?

Dün aynı ana babanın çocukları birbirine düşman edilmedi mi?

Nedir ki birbirimizden farkımız?

Hepimiz 2 kuşak geriye gidince ya aynı evden ayrılmayız ya da hısımlık vardır.

‘At ile katır tepişirse tekmeyi eşek yer’ derler.
Kimse millet adına birbiriyle tepişmesin ve lütfen milleti de eşek yerine koymasın!

Bu ülke vatandaşlarının 'Eğitim, sağlık ve huzur' gibi insanca yaşamanın temel ilkeleri dışında ekstra bir talebi de olmamıştır hiç.

'Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek' amacındaki kargaşa ve korku tüccarlığı yapanlara karşı milletin tek silahı birlik ve beraberliktir.

Hepimiz gerektiğinde bu ülke için cephede tek yürek olacak insanlarız.

En zor günümüzde kim kimin fraksiyonunu tartışır, kılığını kıyafetini konuşur ki?

Biz, dar zamanda birlik ve beraberlikle aştık tüm engelleri.

Dünyanın bir yanında dalga dalga ekonomik kriz yayılırken, diğer yanındaysa bombaların altında kan gövdeyi götürüyor.

Bu coğrafyada, içinde bulunduğumuz tüm sıkıntılara rağmen hiç olmazsa huzur içinde yaşama şansımız var.

Huzurumuzu bozmaya çalışanlara karşı birlik ve beraberliğimizi şartsız, koşulsuz devam ettirmek zorundayız.

Vatandaşın sabrı, metaneti ve her şeye rağmen vakur duruşunun karşısında ülkenin idaresinde bulunan herkesin de aynı sorumlulukla hareket etmeleri gerekmektedir.

Zaman kuvvet gösterisi yapma vakti değildir.
Gücü olanlar bunu; ülkenin bölünmesi, parçalanması ve yok edilmesi için her türlü entrikayı çeviren düşmanlara saklasınlar.

Uzatmaya gerek yok.
Gün birlik ve beraberlik vaktidir.

Hiç kimse 'Ben kazandım', 'Sana bunu yaptırmayız' ya da 'Ben bu işi yaptım artık kral benim' havasında olmasın.

Sen, ben, o diye bir şey yok.
Bu ülkede yaşayan 70 milyon insan var.

Sorumluluk sahipleri, lütfen bu insanları gerecek her türlü girişimden uzak durmaya çalışın.

İpin ucu bir kaçarsa kimin tutacağı belli olmaz.

Milletin gündemi farklı.
Siz de lütfen biraz daha millete yaklaşın.
Bakın o zaman nasıl işler kendiliğinden düzeliyor…