PAZARSPOR'A VEDA
Futbol sevgimizin pik yaptığı dönemlerde gençlik yıllarımızda yani 1970’li yıllarda Pazar’da mahalle maçları ve kendi aramızda yapılan maçlarla futbol sevgimizi gidermeye çalışırdık.
Pazar’da o yıllarda top oynayabileceğimiz sahalar Hamidiye bugünkü Adliye binasının olduğu yer. Bodaçarı deresi yanı, Temuri çay, yeni yapılan çay fabrikası yeri, Radar ve bugünkü stadın olduğu derenin karataşlarla bent yapıldığı yerde taşlı çakıllı sahalardır. Bunların içinde Radar ve Hamidiye sahaları direkleri olan profesyonel sahalara benzer sahalardı. Radar sahasında köyler arasında maçlar olurdu, zevkli ve heyecanlı geçerdi.
Daha sonraki yıllarda Üniversite hayatı derken pazardaki futboldan uzaklaştık. Ancak o yıllarda ilçemizin futbolseverleri büyüklerimiz tarafından Pazar Doğuşspor kuruldu. Rize amatör liglerindeki başarıları unutulmaz akabinde dönemin Başbakanı rahmetli Mesut Yılmaz’ın sayesinde 3. Lige alınarak profesyonel kulüp olarak yoluna devam etti.
Geçmişte birlikte futbol oynadığımız Pazarlı arkadaşlarla 2000’li yıllarda yönetici olarak buluştuk. Mahmut Naiboğlu kardeşimin sayesinde Pazar spor yönetimine girmiş olduk. O günden bugüne kadar Pazarsporda hizmete katkıya devam ettim. 3 defa şampiyonluk, 3 defa da küme düşme üzüntüsünü yaşadım. Bugüne kadar Pazarsporda görev almış fedakâr cefakâr Başkan ve yöneticilere kalben teşekkür ediyorum. İyi ki Pazarsporu yaşattılar.
Yine bu süre zarfında Ankara’dan her türlü katkı yapmaya çalıştım. Kesilen faturaları erkenden genel müdürlüğe ulaştırmak için Pazar’dan otobüse verilen zarfı Ankara’nın soğuk sabahlarında elden alıp, genel müdürlüğe defalarca götürdüm ki kulübe erken para gelsin diye. Daha sonraki yıllarda bu uygulamayı kaldırmaları ile bu vazifemiz de sona erdi. Yine bu süre içerisinde kulüp müdürümüz Ahmet Topaloğlu ile bayan hentbol takımını kurduk, birinci lige çıktık. Ama her zamanki maddi zorluklar nedeniyle ligden çekilmek zorunda kaldık. Ligden çekilmemizin nedeni oyuncularımızın havaalanından gelirken kaza yapmaları, kazayı hafif atlattık ama kulüp olarak yıllarca tazminat ödedik. Hentbol takımını kapatma konusunda polemik yapıldı. Kulüp dışından ayrı bir takım kuruldu o da bütçe nedeniyle 2 yıl devam etti.
25 yıllık dönemde Pazarspor’un Ankara’daki maçlarının organizasyonlarını yaptım, hemen hemen her deplasmanlarda yemek konularında katkım oldu. Bu süre içerisinde yakın dostlarımdan ufak da olsa maddi katkı sağladım. Öyle ki bayramlarda bu arkadaşları ararken içimde yine Pazarspor’a para mı isteyecek diye arayıp aramama konusunda tereddüt ettiklerim oldu. Pazarspor geceleri için bilet satmalar, stadın zemini için uzaktan da olsa her türlü malzeme teminleri sayamayacağım birçok maddi ve manevi desteklerde bulundum.
Tüm bunların dışında Pazarspor’a en önemli iki katkım oldu. Bunlardan biri ilk defa büyük bir sponsor olarak holdingi dahil etmem. Son 3 yılda bu holding olmasaydı kulübümüz maddi konularda çok zorlanacaktı. Bu konuda Tevfik ve Müşfik Yamantürk kardeşlerden Allah razı olsun. Ankara ve İstanbul’daki dostlara da ayrı teşekkür ederim. Son yıllarda onursal başkanımızın gayretleri ile Sayın Bakanımız Osman Aşkın Bak’ın da desteğini unutmamak gerekir. Ancak 2024-2025 sezonunda hiçbir destekte bulunmayışı bizleri üzmüştür. Bu konuda bana göre siyasi olarak kendisini haklı buluyorum ama Pazarspor siyaset dışıdır.
Kulübe diğer önemli bir katkım yıllarca her kongrelerde kulübe kim başkan olur bu kulübü kim sırtlar tartışmalarını yaşadık. Sonuçta kulübe Ankara’dan iş insanımız kendi evladımız Uğur Arslan gibi yeni bir yüzü kazandırarak Pazarspor’a kulüp başkanı yaptık. Ancak bu dönemde sayın başkanın yalnız bırakılması ayrıca düşünülmesi gereken bir konu.
Uğur Arslan başkanın yönetim döneminde kulübün aylık gelir gider ve borçlar konusunda şeffaf bir yönetim tarzı göstererek kulübün gerçek bilançosunu göstermiş oldu. Geçmiş yıllarda yöneticilik yaptığım yıllarda yönetim kurulu üyesi olarak futbolcuya ilgili hocaya ne kadar ödeme yapıldığını ne kadar borcumuzun olduğunu bilmiyordum. Bu konuyu sorgulamadım da belki de Ankara’da olmam Pazar’dan uzak olmam nedeni ile bilgi sahibi olamadım. El betteki sorgulasa idim cevabını da alırdım. Ancak bu konuda Uğur Beyin şeffaf tarzı kulübün gelir gider ve borçlarını açık bir şekilde kamuoyu ve bizlerle paylaşması takdir edilecek bir konudur.
Spor kulüpleri dernek statüsünde olduklarından mali bilançoları denk göstermek zorundadırlar. Resmi bilançolar dışında kulübü çok detaylı bilançoları da yayınlanmalıdır. Çünkü gelecek yönetimler ne ile karşılaşabileceklerini bilmeleri açısından önemlidir. Değerli Pazarsporlular ilçemizin en kötü alışkanlıklarından birisi de fazla tezvirat yaparak Pazar kamuoyunda bilgi kirliliği yaratmaktır. Bu tip davranışlar hem dostluğumuza hem de birlikteliğimize ve de ilçemizin gelişip kalkınmasına zarar vermektedir. Daima varlıktan ve gelişmekte fayda vardır.
Geçmiş genel kurulda Pazarspor tarihinde ilk defa 2 adaylı bir kongre yaşadı. Bu kongreden sonra aramızda kırılma ve dargınlıklar yaşandı. Bunun maddi ve manevi zararını Pazarspor gördü. Devlet kimleri affetti biz birbirimizi bir türlü affedemedik. Şahsım adına bu konuda kimseye küskünlüğüm yoktur. Umarım bu kabil olumsuzluklarla bir daha karşılaşmayız.
Pazarspor bu sezon son 2 lig maçı yaparak kendisini Türkiye’ye bir daha tanıtı. Ancak Pazar kamuoyuna bir türlü tanıtamadık. Bu konu ayrı bir sosyolojik konu olarak yeni yönetimlerce irdelenmelidir.
Sevgili Pazarsporlular bunları niye yazıyorsun diyebilirsiniz. Ben 25 yıl boyunca yöneticilik yaptığım ve yapmadığım dönemlerde kulüp adına yaptığım işlerde memnunum ve isteyerek zevkle yaptım. Gurbette olmamız nedeniyle ilçemize ve kulübümüze olan sevgimizdendi. Yaptıklarımdan ve hizmetlerimden hiç pişman değilim. Bu dönemde tanıştıklarım ve birlikte olduğum yeni dostlardan memnunum. İyi ki birlikte bu heyecanı yaşamışız Ancak gençlerimizin de bu konularda bilgi sahibi olmaları ve kulübümüze karşılıksız destek vermelerini beklerim.
Bundan böyle 2000 yılından itibaren iki dönem hariç yöneticilik yaptığım yönetime önümüzdeki genel kurulda aday olmayacağımı ancak iyi bir Pazarspor izleyicisi olacağımı bildiririm.
Ülke çapında marka değere kavuşan kulübümüzün yaşaması için mutlak surette çok iyi bir sponsor bulunması elzemdir. Sadece yönetim kurulunun ve yıllarca aynı yüzler olarak destek veren birkaç pazarlı iş adamlarımızın destekleri ile sürdürülebilir bir konu değildir. Pazarspor’u yaşatmak istiyorsak herkesin fedakârlık yapması yaparken birlik ve beraberlik içinde olmamız şarttır. Futbolda maliyetler artmış, önümüzdeki yıllarda bütçeler aşırı yükselmiştir. Başarı ve profesyonel olarak mücadeleye devam etmek istiyorsak destek şarttır ve elzemdir. Diyebilirsiniz ki “Yönetimi bırakıyorsun. Size ne? Gelecekler düşünsün!” İşte bu zihniyet, bizi geriye götürür. Gerçek Pazarsporluluk hiçbir menfaat ve karşılık beklemeden gönülden yapılan iştir.
Gelecek yönetime bu mevcut durumu dikkate alarak yönetim oluşturmalarını dilerim. Sonuçta kim bu zorlu ve kutsal görevi üstlenirse üstlensin herkesin yönetim etrafında kenetlenmesi dileklerimle selam ve saygılarımla.
YAZIYA YORUM KAT