1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Rize'de sağlık alanında yapılanlar
Rize'de sağlık alanında yapılanlar

Rize'de sağlık alanında yapılanlar

Rize Sağlık İl Müdürü Dr. Hakan Diren, 13 yıldan beri sürdürdüğü görevinden ayrılarak aile hekimliğine geçme kararı aldı. Diren'den ilginç açıklamalar:

A+A-

"Yakın gelecekte en büyük ölümleri Çinliler yaşayacak.
Çünkü kimyasal atıklardan yaptıkları imalatı artırıyorlar"


En masumu ÇERNOBİL

Gelişmişlik ve teknoloji ile Kanser'in kardeş olduğunu belirten Dr. Hakan Diren, “Bizi Kanser'den öldüren Çernobil değil, endüstridir. Bu konuda Türkiye Avrupa'dan, Karadeniz Batı bölgelerinden çok daha şanslı” dedi

Kolaycılık mı?
13 YIL devam ettiği Rize Sağlık İl Müdürlüğü görevinden yarın gönüllü olarak ayrılacak olan Dr. Hakan Diren, geride kalan hizmet dönemini ve Doğu Karadeniz'in sağlıkta yaptığı atılımları özetlerken ilginç değerlendirmelerde bulundu.

Trabzon'daki hekim arkadaşlarını ziyaret eden Diren, "Karadeniz'de en fazla rastlanan hastalık Kanser değil. Fakat Rize'nin de, Trabzon'un da, bütün bölgenin ortak yarası Kanser. Herşeyi Çernobil'e bağlamak kolaycılık oluyor" dedi.

Batı'dan iyiyiz
DR. Hakan Diren, "Yediklerimiz, giydiklerimiz, eşyalarımız ve sigara, Çernobil'den hepimize çok daha büyük zarar veriyor. Çernobil, Kanser etkileri içinde en masum olan unsurdur. Teknolojinin yaşadığı her yerde Kansere bağlı ölümler artacak. İnsanımız yanlış biliyor; Ege, İç Batı Anadolu ve Marmara'da bizden çok daha fazla Kanser kurbanı var! Sanayi Kanser getirir! Dengesiz büyüyen Çin yakında Kanser'le kırılacak!” dedi.


Röportaj:
Hakan DEĞİRMENCİ

Ya Kanser'e alışacağız ya da ilkel yaşayacağız

Dr. Hakan Diren, 13 yıldan beri sürdürdüğü Rize İl Sağlık Müdürlüğü görevinden ayrılarak aile hekimliğine geçme kararı aldı.

Trabzon'da kendisi gibi iyi yerlere gelmiş sınıf arkadaşlarını ziyaretinde çarpıcı açıklamalar yapan Diren, "Bu bölgenin Kanser'le ilgili farklı bir duyarlılığı var. Ancak teknolojiye mecbursak, Kanser'in de artacağını bilmemiz lazım. Bununla birlikte, önlem de şarttır. Karadeniz'in acil ihtiyacı Onkoloji Merkezi" dedi...

ŞAVŞAT'TAN İSPİR'E SERVİS
Rize'de sağlıkta ciddi sıkıntı olmadığını belirten Dr. Hakan Diren "Bu nedenle fazla birimlerimiz konuşulmuyor olabilir. Geçmişe göre değerlendirip karar veriyor insanlar. Son 6-7 yıldır sağlık alanında çok hızlı bir gelişim ve değişim var. Rize'de bir özel hastane, bir özel tıp merkezi var. Fakat bizde kamunun sağlık gücü çok yüksek. Trabzon'da şu anda yapılan hastane, Rize'deki kamu hastanesi konseptindedir. Bizdeki hastaneler daha modern. Vatandaşın beklentisi bu nedenle yüksek. Beklentisine cevap alabilirse arayış olmuyor. O zaman da yeni özel hastaneye ihtiyaç duyulmuyor" dedi.

                Bitmeyen zıtlaşma
TBMM SAĞLIK KOMİSYONU BAŞKANI, MESLEKTAŞLARI İLE NEDEN TARTIŞTI?

- Türkiye'de belli bir Çernobil'ciler grubu var. Bunun karşısında bir de Çernobil'i savunup farklı amil faktörleri öne çıkarma uğraşında bulunanlar var. Çernobil etkisi tespit edilmemiştir diyenlerin başında Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ geliyor. Hükümet kanadı genel olarak bu yönde bir tasarruf gösteriyor. Hatta bunda ısrar ediyor. Çernobil, Kiev'de bir kasaba. 26 Nisan 1986'da burada kurulu bulunan nükleer santralin 4. reaktörü infilak etti. Patlamayla birlikte reaktör bir anda alevler içinde kaldı. Büyük miktarda radyoaktif element atmosfere dağıldı. Çernobil'de o gece, ABD tarafından Hiroşima'ya atılan gibi yüzlerce atom bombası patlamıştı. Patlama önce Ukrayna, Belarus ve Rusya'yı vurdu.

- “Uluslararası resmi verilere göre” kaza sırasında yayılan radyasyondan ilk olarak 31 kişi öldü. Daha sonra 50 bin kişinin felaketten direkt etkilendiğini ortaya çıktı. En az 50 milyon kişi çeşitli oranda radyasyona maruz kaldı. Türkiye de etkilenen ülkeler arasında yer aldı. Bugünlerde Ankara'da devam eden Trabzon Günleri'nde geçen yıl gündeme getirilen Çernobil gerçeği çok ateşli tartışmalara yol açmıştı. Konu üzerinde araştırmalarda bulunan Prof. İnci Gökmen-Prof. Dr. Ali Gökmen çifti ile TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl münakaşa etmişti. Gökmen çifti panelde “Çernobil toplu ölümlere, Kanser'e ve anomalilere yol açmıştır” deyip gösterim yaparken Erdöl, Çernobil'in bölgedeki Kanser vakalarının artışında bilim insanlarının ısrar ettiği gibi etkili olmadığını savunmuştu.

 Diren, hizmet alanlarını açarken, "İlimizde nüfus 300 bin. Fakat kurulu sağlık gücü 1 milyonluk illerin statüsünde. Rize'yi sadece Rize ili itibari ile düşünürseniz, coğrafi konumu itibariyle Artvin Şavşat'tan Erzurum İspir'e kadar sürekli nüfusu 700 bin kişi olan bir coğrafyaya hizmet veriyor. Kurulu gücü de buna göre düzenlenmiştir. Rize'deki tıp fakültesi henüz kuruluş ve gelişme aşamasında. Devlet hastanesi ölçeğinde herşey yapılabiliyor. Ancak araştırma, pediatri ve dahili yoğun bakımlar ilimizde sorun olma özelliğini koruyor. Yanık merkezimiz yok. Pediatri bölümü az, dahili yoğun bakım az. Trabzon'a gelen hastaların birçoğu bu açılımdadır" diye konuştu.

BÖLGEDE YAYGIN HASTALIK NE?
Fındıklı'da tartışılan Bölge Guatr Hastanesi'nin faaliyetleri ile ilgili değerlendirmede de bulunan Diren, "Geçmişte yapılmış bir yatırım. Bugün guatrın teşhisi, tedavisi düşünüldüğünde bunun için özel bir hastane gerekmiyor. Endokrinoloji kliniklerinde bu yapılabilir. Fındıklı Guatr Hastanesinin en büyük özelliği burada bir Sintigrafi cihazı bulunmasıdır. Bu cihazla birçok görüntüleme yapılabiliyor. Türkiye genelinden farklı olarak bölgemizde Guatr ve Raşitizm hastalıkları fazla. Ancak Karadenizli her ne kadar hekim tavsiyelerine uymasa da sağlığına düşkündür. Bunun için sonuna kadar ve harcar. Tedavisi için gider. Böyle olunca Karadeniz'in yapısal nitelikleri, beslenme özellikleri itibariyle kalp hastalıkları yüksek. Geçen yıl Rize'de açtığımız ve halen süren bir By-Pass Kliniği var. Bugüne kadar 2 binin üzerinde anjiyo, PBCA ve 500 by-pass gerçekleştirildi. Bunların birçoğu Trabzon'da yeni yeni gerçekleştirilmeye başlanan vakalardır. Birçoğu Ankara ve İstanbul'a giden hastalardı. Kalp Damar Cerrahi Kliniğimiz bu alanda, Rize Eğitim Araştırma Hastanesi bünyesinde özel bir poliklinik" şeklinde konuştu.

126 UZMAN YETERLİ GELMİYOR
"Rize'de tıbbi cihaz olarak ciddi bir eksikliğimiz yok" diyen Sağlık Müdürü Dr. Hakan Diren, personel ve kurumlarla ilgili şu bilgileri verdi:
"Bizim tedavi edebildiğimiz her alanda yeterince cihazımız var. Bir MR ve tomografiyi aynı gün çektirebiliyorsunuz. Tüm Karadeniz'de eksik olan bir Kanser Erken Teşhis Merkezleri dışında Kanser Tanı Merkezleri ihtiyacı oluyor. Karadeniz Bölgesi'nde Kanser ile ilgili gerçek anlamda bir Onkoloji Merkezimiz yok. Bunlar Özel sektör gibi personel seçip alma şansımız olmuyor. Ancak sağlıkta gelişim arttıkça, birşeyler ortaya koydukça ihtiyacınız artar. Son yıllarda Rize sağlıkta yaptıklarını artırdığı için personel sayımız son 10 yılda iki katının üzerine çıkmasına rağmen özellikle hekim sayısında ciddi bir eksiklik yaşıyoruz. Hastanelerde yapılan birimler arttığı için personel ihtiyacı azalmıyor. Daha önce çeşitli operasyonel müdahalelerde belli sayıda personele sahiptik. Ancak şimdi çok daha fazla alanda ameliyatlar gerçekleştirebiliyoruz. Yine de her branştan hekim ihtiyacımız var. 10 yıl önce 55 uzmanımız varken bugün 126 uzmana sahibiz”

CEPTE VE EVDEKİ ÇERNOBİL
Kanser'in yakın çevrede en tehlikeli hastalık olarak görülmesinin nedenlerine değinen Diren, "Karadenizli'nin sağlığına verdiği önemden kaynaklanıyor. Oysa, Ege ve Marmara'da bizden daha fazla Kanser'den ölüm vakası var. Teknoloji ne kadar ilerler ve yaygınlaşırsa, Kanser o ölçüde artar. Teknolojinin daha yüksek olduğu Kuzey Asya ve Avrupa ülkelerinde bizden daha fazla Kanser'e bağlı ölümler yaşanıyor. Bizde de geliştikçe aynı olacak. Bu kadar üzerinde durulmasının nedeni, Türkiye'nin gittikçe gelişmesidir. Ciddi risklerle karşı karşıyayız. Bundan vazgeçme şansımız da yok. Teknoloji olmadan yaşayamayız. Biz Karadeniz olarak Marmara'dan gerideyiz, bu sorunu yoksayalım deme lüksümüz yok. Teknolojik olarak da çağa ve daha gelişmiş bölgelere bir an önce yetişmemiz lazım. Fakat bununla birlikte insan sağlığını asla yoksaymadan ve ikincil bir konu gibi algılamadan teknolojiyi sağlık alanında da en öne koyarak, ileri Kanser Tanı Merkezleri'ni bölgemize kazandırmamız lazım. Kanser konusunda korkuları değiştirmek durumundayız. Hayatla ilgili, bağlantılı birşey. Her zaman Çernobil'le bağdaşlaştırılıyor. Oysa yediğimiz hormon, tohumlar, sigara, giydiklerimiz, kullandıklarımız, yattığımız yer, eşyalarımız çok daha önemli. Hatta Çernobil, Kanser etkileri içinde en masum olan unsurdur. Atık maddelerle sanayi ürünlerini yoğunlaştıran Çin, yakında Kanser'den en büyük ölümleri yaşayacak" dedi.

BAŞBAKAN BİZDEN OLUNCA
Bakanlıkla münasebetlerinde bir sorun yaşamadıklarını dile getiren Diren sözlerini şöyle tamamladı:
"Özellikle Bakanımız Prof. Dr. Recep Akdağ ve eski müsteşar Orhan Bey'le (Gümrükçüoğlu) diyalogumuz iyiydi. Başbakan bizden olunca işler daha rahat yürüdü. Başbakanımızın diyaliz hastalarına bilhassa ilgisi ve merakı var. Geçmişte görev yaptığı İstanbul'da diyaliz hastaları sıkıntılıydı. Ama onlara karşı özellikle duyarlı. Bu konuda bize sürekli sorular yöneltiyor, cihazlar ve servisler hakkında özellikle bilgi alıyordu. Her açılışta diyşaliz hususunu özellikle soruyordu. Diyaliz hizmetlerinde fazlasına ulaşacak kadar hassasiyet sağlanmasında da bunun etkisi vardır. Bakış açısında da önemli değişiklik oldu. Çünkü bu hastalar aynı zamanda hayatın içinde olan insanlar. Medya bize çok yardımcı oldu. Bizim Ankara'da ulaştırdığımız raporlar bazen geç değerlendirilirken gazeteler yazınca hemen önlem alındı. Cuma günü görevden ayrılacağım. Kafama koyduğum işlerin birçoğunu gerçekleştirdim. 13 yıl aralıksız görev yaptım. Defalarca ödüller aldım. Bir dolap kadar ödül aldım. 42 yaşındayım. 1989'da KTÜ Tıp Fakültesini bitirdim. Ahmet Çubukçu, Ahmet Kalaycıoğlu, Hakan Usta, Atilla Yılmaz, Osman Aynacı, Köksal Güney ve Sinan Ekim gibi arkadaşlarla aynı dönem mezunuyuz. 13 yılda insan yoruluyor. Artık biraz da hekimlik yapmak istiyorum. Pratisyen hekimim. Aile hekimliği yapmayı planlıyorum. Aslen Rizeliyim. Memleketimin insanına aile hekimliği çatısı altında merkezde hizmet vermeyi düşünüyorum." 

Trabzon'un özelleri ile eşit kaliteye sahip devlet hastanelerine sahibiz
HAKAN DİREN:
“Rize'de bir özel hastane, bir özel tıp merkezi var. Fakat bizde kamunun sağlık gücü çok yüksek. Başbakanımızın bizden olması, büyük avantaj. Trabzon'da şu anda yapılan yeni hastaneler, Rize'deki kamu hastanesi konseptindedir. Bizdeki hastaneler daha modern
 
Bebek dostu Rize
Dr. Hakan Diren "Bebek dostu altın ödüllü illerden biriyiz. Anne ölümlerinin olmadığı bir şehiriz. Batı Avrupa seviyesinde bebek ölümü rakamlarına sahip bir il'iz. Türkiye'nin birinci basamak hizmet sunumunda ilk İSO belgeli şehri konumundayız. Bebek dostu altın il olarak ödül alan ilk 17 il içinde biz de yer aldık" dedi.

Eskiden eser yok
Rize Devlet Hastanesi'nin 2005'teki fotoğraflarını görenler, çok şaşırıyor. Bugün son derece modern bir hastane görünümündeki kurum, içiyle-dışıyla, hizmet kalitesi ve teknolojik donanımıyla bugün örnek gösteriliyor.

İSO 9001'lik müdür
Geride kalan 13 yıllık görev süresini değerlendiren Dr. Hakan Diren, çalışmalarını, "Birçok alanda atılım yaptık. Yeni birimlerimizle hizmet kalitemizi yükselttik. Personel sayımızı iki katına çıkardık. Rize'de devlet hastanelerini özel hastane yeterliliğine ulaştırdık. Koruyucu Sağlık Hizmetlerinin saha uygulanması noktasında İSO 9001 alan ilk bölgeyiz” diye özetliyor...

HABERE YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
11 Yorum