Sayın Cumhurbaşkanım, artık Ömerler yerinde duramıyor
Adam kazandı, hayırlı olsun.
Allah ömür verirse 2028’e kadar 26 yıl iktidarda olmuş olacak. Bu bir rekordur, Sayın Erdoğan’ı tebrik ediyorum.
Sayın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olarak bu son dönemidir. Çok şeyler yaptı, yaptıklarını saymak zor, çünkü çok zihinleri kamçıladı ve başarılı oldu.
Benin asıl değineceğim nokta biraz farklı olacak.
Bu millet, Sayın Erdoğan’ı ta başından beri iktidara getirmesi ve 21 yıl onu başında tutması ve bir beş yıl daha vermesi tesadüfle izah edilemez. Bu millet, yüz yıldır kendisini yöneten hiç kimseden memnun olmadı ki, Erdoğan’a “aşk” derecesinde sarılmış ve onu başında tutmuştur. Kimseye yapmadığını ona yapmıştır.
Bugüne kadar iktidarı paylaşanlar (istisnalar hariç) halkın değer yargılarını, inançlarını küçük gördüler. Kurdukları eğitim sistemiyle halkın çocuklarını onların ellerinden almaya çalıştılar, çoğunlukla da başarılı oldular.
Demek istediklerimi açmalıyım.
Zihin ve zihniyet meselesi. Zihni oluşturan şey genellikle fen bilimleridir. Zihniyet ise sosyal bilimlerin konusudur. Yani, atomu fen bilimlerine dayanarak, zihninizi ortaya çıkararak yaparsınız; fakat onu insanlık yararına veya zararına kullanmak ise bir zihniyet meselesidir. İnsanı, yaratılış gerçeğine göre eğitmek veya eğitmemek bir zihniyet meselesidir.
Cumhuriyet dönemi eğitim sistemi, maalesef çocuklarımızın zihniyetini yoğururken, onların yaradılış kodlarını, fıtratlarını kaale alarak işe girişmedi. Hatta fıtrata aykırı davranmayı maharet sandı. Oysa eğitim, fıtratın gelişim süreciydi; bu süreci ters akıtmaya çalıştı ve bugüne gelmiş olduk.
Şimdi, Sayın Cumhurbaşkanımızın bu son döneminde “maarif meselesi”ni çok köklü değerlendireceğine inanıyorum. Onun bunca engellere rağmen hâlâ halkın güvenine mazhar olmasının temel sebebi, zihniyetinin, fıtratına uygun gelişmiş ve yetişmiş olmasıdır. Kim, hangi “zihinsel” yapılanmayı öne çıkarırsa çıkarsın, Sayın Erdoğan’ın “zihniyeti”nin berraklığıdır, onu halkın gönlüne yerleştiren güven duygusu. Çünkü bu halk, kadim zihniyetini ve değer yargılarını kendi mahremi sayarak hep gizli tutmuştur. Sayın Erdoğan’ın maddi ve manevi yapısı, halka güven verdiğinden, halk bu kadim zihniyetini, değer yargısını, Sayın Tayyip Erdoğan’ın şahsında bütünleştirmiştir ve rahat bir nefes almıştır.
Öyleyse, bugüne kadar belki ortam müsait değildi, konjonktür elvermiyordu; ama bu son dönem heba edilirse, bu millet -Allah korusun- savrulur! “Ömer”lerden söz edilmiş, Ömerler aranmıştı. Arayan bulur; bu iktidar dönemi, bu halkın kadim değerleriyle tanışma ve helalleşme dönemi olmalıdır.
Eğitim ıslah edilmeden yapılan hiçbir şey kimsenin menfaatine olmaz. Zor olan bu inkılâbı başarmak, tarihin de seyrini değiştirecektir.
Seçim akşamı bu yazıyı alelacele yazıyorum. Bu konuyla ilgili geniş yazılarım devam edecektir, inşallah; çünkü ülkemizin birinci meselesi “eğitim – zihniyet” meselesidir.
D. Ali TAŞÇI (dalitasci@hotmail.com) Twitter:@DAliTasci
YAZIYA YORUM KAT