GÖKTÜRK FIRAT
Rize'de yaban hayatına hazırlanması için Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından belgeselci Cemal Gülas'a verilen ayı yavrusu, Karacabey Ayı Rehabilitasyon Merkezi'ne götürülmek üzere Gülas'tan geri alındı.
Rize'de 5 ay önce ormanda bulunan ve Rize Valiliği tarafından koruma altına alınan, bu nedenle 'devletin ayısı' ismi takılan 3 aylık ayı yavrusu, Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından yaban hayatına hazırlanması için belgeselci Cemal Gülas'a verilmişti.
Gülas, "Datvi" ismini verdiği yavruyu Rize'nin Hemşin ilçesi sınırları içerisindeki ormanlık alanda köpeğiyle birlikte yaban hayatına hazırlamaya başladı. Ancak Milli Parklar Genel Müdürlüğü kararını değiştirerek, Datvi'nin Gülas'tan geri alınmasına karar verdi. Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından görevlendirilen Prof. Dr. Nilüfer Ertuğrul nezaretindeki ekip, dün Datvi'yi almak için Rize'nin Hemşin ilçesine gitti. Ayı yavrusunu yaklaşık 5 aydır yaban hayatına hazırlayan Cemal Gülas ile Prof. Dr. Ertuğrul arasında tartışma yaşandı.
Gülas, Datvi'nin götürülmek istendiği Karacabey Ayı Rehabilitasyon Merkezi'nde tecrit edileceğini ileri sürerek, uygulamadan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Yavru ayı daha sonra uyuşturucu iğneyle bayıltılarak kafese konuldu. Bir hayli üzgün olduğu gözlenen Gülas, olup bitenleri evinin içinden seyretmekle yetindi.
Yetkililer, "Ayı bu, ne yapacağı belli olmaz" diyerek, Datvi’nin kamyon kasasındaki kafese konulması için yardım talep etti. Ancak "Esas insanların ne yapacağı belli olmaz, ayıların ne yapacağı bellidir" diyerek yardım talebini geri çeviren Cemal Gülas, Datvi’nin uyuşturucu iğne atan silahla etkisiz hale getirilmesine tanıklık etmemek için eve girdi.
ÖLÜMÜ BEKLEYECEK
Datvi’nin "götürüldüğü hapishanede ölümü bekleyeceğini" savunan Cemal Gülas, şunları söyledi: "Bu hayvanı doğal yaşam alanına kazandırmak gerekiyordu. O, benim süs hayvanım değildi. Bu hayvan arazide yaşıyordu. Bizim arkamızda 30 bin dönüm arazi var, şimdi bu hayvanı götürdüler. 50 ayıyla 5 dönüm bir arazide yaşatacaklar. O zaman uyutsunlar bu hayvanları. Uyutmak işlerine gelmiyor, çünkü o zaman dünya kadar fondan gelen destekler kesilecek. Bu hayvanlar üzerinden birileri rant sağlıyor."
SEVGİDEN KORKTULAR
Datvi sayesinde insanların kapanları söktüğünü, ayı avlamadığını, sağa sola silahla ateş etmediğini de belirten Gülas, sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada üç tane daha ayı var. Eğer birilerinin gitmesi gerekiyorsa ormanın içinde yaşayan biziz, biz insanların gitmesi lazım. Ya da ayılarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz lazım. Datvi sevginin kurbanı oldu. Küçükken Datvi’yi sevenler hayvan büyüyünce korkup şikáyet ettiler."
KARACABEY YETERLİ Mİ?
Datvi'nin doğal hayattan kopartılarak rehabilitasyon merkezine götürülmesine bir hayli üzülen Gülas "Bu hayvan götürüldü. Bir tür hapishanede ölümü bekleyecek. Bence Karacabey'in mali yapısına da bakmak lazım. Yıllık aldıkları bağışlar ve yurtdışından aldıkları yardımlarla Türkiye'de yabani hayvanları yaban hayatına hazırlayacak rehabilitasyon merkezlerinin kurulması yeterli mi değil mi? Buna bakmak lazım. Bu benim süs hayvanım değildi. Bu hayvanın yaban hayatına hazırlanması gerekiyordu. Datvi kendi yaşam alanında geziyordu. Ama ben de buraya gelince kalkıp yanıma geliyordu. İnsana olan yakınlığını bir türlü engelleyemedik" şeklinde konuştu.