1. YAZARLAR

  2. Seyfullah FIRAT

  3. UTANMAZ VE ARLANMAZLAR
Seyfullah FIRAT

Seyfullah FIRAT

Yazarın Tüm Yazıları >

UTANMAZ VE ARLANMAZLAR

A+A-

Dünyanın hiçbir yerinde ve hiçbir başka ülkesinde benim ülkemde olduğu kadar millet ve devlet düşmanlarına eyvallah denmez veya millet düşmanlarına bizde olduğu kadar toleransta gösterilmez.

Düşmanın rengi veya türü her ne olursa olsun o düşmandır. Sana el kaldıran, sana efelenen, senin huzurunu kaçırmak için her gün senin askerine pusu kuran hainlere sen merhametle yaklaşmayı barışa giden bir yol olarak algılayamazsın.

Sen birilerinin dolduruşuna gelerek, yıllarca sana kan kusmuş olan teröristlere merhametle yaklaşmaya kalkarsan işin sonunda geleceğin durak bugünkü geldiğimiz durak olur.

Siz eğer insanlıktan zerre kadar nasiplenememiş veya düşmanın en kancık türü olarak bilinen teröristle el sıkışırsanız, eli kanlı teröristin kötü niyetinden vazgeçeceği saflığını yaşarsanız çok ciddi bir yanlış yapmış olursunuz.

Unutmayalım ki, düşmanın kancık olanına merhametle yaklaşan herkes geçmişte kaybetmiştir ve bizde bugün aynı bakış açısı yüzünden kaybediyoruz.

Ülkeyi kan denizine çevirmeyi amaçlayan, hiçbir insanı erdemden zerre kadar nasiplenmeyen, hayvandan da aşağı mahlûklar olarak bilinen teröristlerin önünde bu devleti diz çöktürenler şimdi ellerine kına yaksınlar.

Analar daha fazla ağlamasın ninnileriyle milleti avutmaya kalkanlar, Tokattan yükselen ağıtlara lütfen kulaklarını açsınlar ve yürekleri yırtan acı dolu yakarışları duysunlar.

Duysunlar ki belki vicdanları titrer de bu olup bitenlere karşı takınmış oldukları sakat bakış tarzlarını belki yeniden değerlendirirler.

Yedi tane tığ gibi ana kuzusu kahpe kurşunlara hedef oldular. Menfur olayın hemen akabinde bu ülkenin en zirve noktalarında gezinen sözde gazeteci, siyasetçi kumpası adeta ağız birliği etmişçesine yuvarlak ve imalı cümlelerle PKK terör örgütünü aklamaya ve olayı başka zeminlere çekmeye çalıştılar.

Utanmasalardı bu menfur olayı Asker yaptı diyeceklerdi. Allah aşkına bu ne anlaşılmaz bir kin ve kahraman Ordumuza karşı ne anlaşılmaz bir saldırganlıktır. Bu insanlar bu illete nasıl yakalanmışlar Allah aşkına. Kim zehirlemiş bu zavallıları, kim Asker kiniyle doldurmuş bu soysuzları?

Türkiye adım adım bölünmeye doğru giderken, davul ve zurnasını hazırlamış dost görüntülü nice satılmışlar vardır aramızda. İçimizdeki satılmışların hepsi bu devleti çökertmenin, bu milleti bölüp parçalamanın bayramını yapmaya hazırlanıyorlar.

Durum öyle gösteriyor ki, biz bu toprakları yeniden vatanlaştırabilmek için yeni bir istiklal harbi vereceğimiz günlere doğru hızla gidiyoruz. Artık herkes safını ve duruşunu belirlemek zorundadır. İktidarda bulunanlar da hatalarını görüp yanlış politikalardan bir an önce vazgeçmelidirler.

Çok yakın bir gelecekte teslimiyetçi ve liboş takımını bölücülerin saflarında görürsek şaşkınlık yaşamayalım. Onlar zaten ta ezelden beridir bölücülerle hep aynı çanaktan beslendiler.

Kendisini Türk hisseden, kendisini Müslüman olarak bilen, köleliğe karşı onurlu yaşamayı kendisine hayat misyonu olarak seçen herkes artık buluşacağı adresi bilmek zorundadır.

Kirli yüzlerdeki bütün maskelerin düşeceği, kirli yüzlerin teker teker ortaya çıkacağı hesaplaşma gününe doğru giderken her türlü tahriklerden uzak durmak her vatandaşımızın başlıca görevidir.

Bugün Ordu evlerimiz taşlanmakta, polisimize saldırılmakta ve etrafa korku saçılmak istenmektedir.

Hiçbir kimsenin zerre kadar korkusu olmasın veya hiçbir kimse en ufak bir endişe duymasın. Bu milletin Ordusu var ve bu milletin devleti var. Bir gün bize eğer görev düşerse elbette hiç tereddüt etmeden şeyhlerin değil bu devletin çağrısına uyacağız.

Çağrı olmadan bireysel tavırlara girmek veya vatan kurtarıcılığına soyunmak bugünlerde en büyük düşmanımız ve gafletimiz olur. Her Türk bu gerçeği çok iyi kavramak zorundadır.

Bu millet uzun zamandan beridir olup bitenlerin, soyluyla soysuzun resmini çekmektedir. Yalanlarla, dolanlarla ve çirkin iftiralarla bu milletin hafıza kayıtlarını değiştirmeye çalışan sahtekarlara bu milletin vereceği dersler olacak elbette.

Diyarbakır’da kaza kurşunuyla ölen kız çocuğu için ekranların karşısına geçip ağlama nöbetleri geçirenlerin İstanbul da yakılan belediye otobüsünde can veren üniversiteli yavrumuz için ağlamamalarının arka planındaki vicdan ve izan kirliliğini artık bu millet fark edebiliyor.

Nasıl bir ciddi tehditle karşı karşıya getirildiğimizi bugün daha net olarak görüyor ve ikiyüzlü birtakım insanların bu millete kurdukları akıl oyunlarını bugün her zamandan daha çok idrak edebiliyoruz.

Bütün temennimiz ve duamız bu insanlara akliselimin hakim olmasıdır. Bütün dualarımız Türkiye Otobüsünün kaza yapmaması istikametindedir.

İnşallah dualarımız kabul görür ve laik olanlar dualarımızın muhatabı olurlar. Dualarımızı hak etmeyenleri Allah bildiği gibi eyler inşallah.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
6 Yorum