1. HABERLER

  2. YÖREDEN HABER

  3. RİZE

  4. Ergüven'den, o böcek zararsız diyenlere sitem
Ergüven'den, o böcek zararsız diyenlere sitem

Ergüven'den, o böcek zararsız diyenlere sitem

Çaykur eski genel müdürü Tuncer Ergüven, yeni genel müdürün 'çaya zararı yok' dediği kanatlı böcek hakkında açıklamalarda bulundu.

A+A-

Çay bahçelerinde, tarlalarda konduğu bitkilerin suyunu emen ve son 5 yıldır üreticilerin adeta kabusu haline gelen kanatlı böcekle ilgili tartışmalara Çaykur eski genel müdürü Tuncer Ergüven de katıldı.

Geçtiğimiz günlerde yeni genel müdür İmdat Sütlüoğlu’nun, kanatlı hakkında ‘Çaya verdiği bir zarar yok' şeklindeki açıklamalarından sonra, eski Çaykur Genel Müdürü Tuncer Ergüven de köşe yazısıyla, kanatlının çaya zararları ve mücadele şekli hakkında açıklamalarda bulundu.

Ergüven yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Çaykur yetkilileri veya kim ise ‘Bu zararlının çaya zararı yoktur. Lokal olarak kalır. Sakın sentetik insektisit (zirai kimyasal İlaç ) kullanmayalım, çayımızda kirlilik olur’ şeklindeki politikası bilimsel ve ekonomik olarak doğru değildir.  Sarp-Kemalpaşa bölgesinde görüldüğünde tehlikenin boyutu bellidir. Çünkü zararlı bitki özsuyu ile beslenmekte, yumurtalarını yumuşak uç sürgünü dokulara bırakmaktadır ve hızla çoğalmaktadır. Bunu Çaykur da entomolog mühendisler bilir. Bu durumda o küçük bölgeden zararlının yayılmasını önlemek için o alan karantinaya alınıp orada mücadele edilmeliydi. O noktada mücadelenizde kimyasal sentetik ilaç kullanacaksanız, oradaki ürün kaybını tazminat olarak öderdiniz. Fakat yayılmayı önleyeceğiniz için bugünkü zarar ve önlenemez sorunların önünü keserdiniz. Bir başka seçenek, organik ilaçlarla çözüm yöntemi uygulanabilirdi. Her ikisi de yapılmamıştır. Bu tedbiri önermeyen ve hatta yaptırtmayan görevliler yanlış yapmıştır. Halen ısrar eden var ise yıllar önce yapılan yanlışı üstleniyor demektir. Çay bahçelerinde sentetik zehirli kimyasal kullanamazsın diyerek tüm organik ve zehir ihtiva etmeyen ilaçların da kullanımını yasaklayarak, bölgede ekonomik değeri olan, tarım bakanlığınca özel olarak desteklenen üzüm, hurma, kivi, sebze ve diğer meyve üretimlerinde de kullanımın yasaklanması hatadır, yanlıştır. Zehirli kimyasalları yapabiliyorsak tüm ülkede yasaklayalım. Fakat bölge insanına ‘’sen üzüm, fasulye, domates, kivi, mavi üzüm yetiştirmesen de olur‘’ deme hakkımız yoktur. Önemli olan bölgede kıt tarım arazisi koşullarında maksimum çeşitlikte ihtiyaçları karşılayacak, hatta pazara girebilecek kivi-üzüm-hurma-mavi yemiş ve diğer meyveleri de yetiştirip işlenmesini ve pazara akışını sağlayıp gelirini artırmaktır. Çünkü kimse ‘siz sadece çay yetiştirin, diğerlerini boş geçin’ kararı alma hakkına sahip değildir. O halde organik –fiziki-biyolojik mücadeleyi öğretmedik diye yasak koymamalıyız.  Son günlerde çay bahçelerinde zararlı kelebeğin yaşadığını ancak zarar vermediğini açıklayan yetkililer, bahçelerde akarların zarar verdiğini ve izlendiğini belirtmektedirler. Peki, akarlara karşı verilmesi gereken mücadeleye neden hemen başlamamaktadırlar? Onu da 5 yıl sonraya mı bırakıyoruz? Akarlarla mücadele yöntemleri bellidir. Neyi bekliyoruz?”

İLGİLİ HABER:
Sütlüoğlu: "O böcek çaya zarar vermiyor!"

HABERE YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
7 Yorum