Bengü BİTİŞ - Şehit Aileleri Derneği Rize Şube Başkanı Kemal Aksu, teöre bulaşıp memleket evlatlarını şehit edenlerin hiç bir şartta affedilemeyeceğini söyledi. Gönüllerinin kırgın olduğunu ancak bu zamana kadar içlerinde taşıdıkları gurur sebebiyle hep sessiz kaldıklarını vurgulayan Aksu, “Şehit aileleri olarak, bu zamana kadar hep sessiz kaldık. Günümüzde gündem yaratan pek çok şey, olmadık hallerde TV’lerin önüne geçerek, kendilerini rezil etmelerle kazanıldığı için, şehit ailelerinin sıkıntıları ne yazık ki, hiç gündeme gelemiyor. Oysa bizlerinde paylaşılmayı bekleyen pek çok sıkıntısı var. Ancak bunları basın aracılığıyla duyurmayı acizlik sayıyoruz.”diye konuştu.
Şehit Aileleri Derneği Rize Şube başkanı Kemal Aksu, Apo’nun İmralı’dan örgütüne cüretkâr talimatlar verebilmesine ve bunun hala engellenemiyor oluşuna bir anlam veremediklerini söyledi. Türkiye’de artık bazı şeyleri anlamakta ve algılamakta sıkıntı yaşadıklarını vurgulan Aksu, “Türkiye’nin içinde bulunduğu acı tablo, şehit aileleri olarak, bizi derinden etkiliyor. Binlerce askerimizin, şehidimizin katili hala bu ülkede, tutuklu bulunmasına karşın cüretkâr açıklamalar yapıyor. Bizim cezaevimizde, bizim bölmenin planlarını hazırlıyor ve buna kimse engel olamıyor. Bunu anlamakta ve algılamakta sıkıntı yaşıyoruz. Türkiye bütün bu anlam verilmez çıkmazın içinden çıkmasını bilebilmelidir. Değer halkın en büyük gücüdür. Şehit olan çocuklarının mezarı başında anaların gözyaşı durmazken, bizim hala terör konusunda aktif bir politikamızın olmuyor oluşu, bu konudaki zaafın en büyük göstergesidir sanırım. Birileri bu ülkede terör suçlularına a getirdi. Sonra ne oldu, sakat, hasta diyerek af getirdikleri teröristler, çıktıklarının ikinci ayında yine suç işlemeye koyuldular. Bizimkiler af ediyor, adamlar inadına suç işliyor. Peki, bu süreç bu şekilde sürekli devam mı edecek ?” diye konuştu.
Askere giden çocukların, nüfus cüzdanlarının alındığına dikkat çeken Aksu, şehitlik kavramının değişik kategorilere bölünmesinden de rahatsızlık duyduklarını ifade etti. Aksu konu ile ilgili olarak şunları söyledi: “Askere giden yiğidin nüfus cüzdanı teslim alınır. Bu ne demektir? Bu ölüme hazırım demektir? Devletime, milletime kurban olayım demektir. Devletim ve milletim için, bende varım demektir. Bu baştan, bütün bunları kabul etmek demektir. Ancak, bütün bunları kabul eden yiğide devlet, şehitlik rütbesini verirken, kategoriler oluşturuyor. Örneğin diyor ki, kaza da ölürsen şehit değilsin, ancak çatışmada kurşun yersen şehitsin diyor? 3713 sayılı yasa bu yönüyle, pek çok şehit ailesinin içini yaralamaktadır. Çatışmaya giderken, yolda kaza geçirip ölen asker, şehittir ve devletimiz tarafından da şehit ilan edilmelidir. Şehitliği bu şekilde kategorilere ayırmak, şehitlik kavramına getirilecek en büyük yaradır, O sebeple bu yasanın yeniden düzenlenmesini istiyoruz”