1. HABERLER

  2. YÖREDEN HABER

  3. TRABZON

  4. Trabzon'da derin devlet vurgusu
Trabzon'da derin devlet vurgusu

Trabzon'da derin devlet vurgusu

Erdoğan Trabzon'da konuştu: "Hiçbir illegal oluşumun kamu düzenini hedef alarak ülkedeki birlik ve beraberliği bozmasına müsaade edilmeyecektir!"

A+A-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin önünü kesmek için türlü türlü oyunlar çevrildiğini belirterek, bunlara karşı uyanık olunmasını istedi ve hiçbir illegal oluşumun kamu düzenini hedef alarak ülkedeki birlik ve beraberliği bozmasına müsaade edilmeyeceğini söyledi.
Bir dizi açılış ve temel atma törenlerine katılmak için önceki gün memleketi Rize'ye gelen Başbakan Recep Tayip Erdoğan, gezisinin son gününde Hrant Dink cinayeti sonrasında kamuoyunda çeşitli tartışmalara konu olan Trabzon'u ziyaret etti. Rize'nin Ardeşen İlçesi'nde katıldığı açılışlar sonrasında helikopterle Trabzon'a gelen Başbakan Erdoğan, ildeki çeşitli sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle Zorlu Grand Otel'de biraraya geldi. Erdoğan'a, buradaki toplantı öncesinde IQ'su yüksek öğrenciler tarafından çiçek verildi, Erdoğan da onlarla hatıra fotoğraf çektirdi.
 
Daha sonra toplantıya katılan Başbakan Erdoğan, kendisinden önce Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, Trabzon Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu ve Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı Şadan Eren'in yaptığı konuşmaları ve kendisinden bulunulan talepleri dinledi. Kürsüye gelen Başbakan Erdoğan, konuşmasına, Trabzon'la ilgili yapılan tartışmaları kastederek, "Aslında niye bunu konuşuyoruz, ben bunu merak ediyorum. Bunu konuşmamıza gerek var mı? Her ilin içerisinde bu tür insanlar çıkar. Bu işin doğasında, yapısında var. 81 vilayeti yatırın masaya, hepsinde bunun olduğunu göreceksiniz. Yani şimdi bu var diye çıkıp kimse Trabzon'u ve Trabzonlular'ı bir kenara itebilir mi, bir kenara koyabilir mi? Böyle bir şey var mı? Biz tam aksine Trabzon'da 'müşterek olarak bundan sonra ne yapabiliriz'i konuşmalıyız" diye başladı. Konuşmasını Rize'de yapılan açılış ve temel atma törenleri hakkında bilgi vererek sürdüren Başbakan Erdoğan, her hafta ilgili bakanlarla birlikte ülkenin değişik şehirlerinde incelemelerde bulunduklarını, toplu açılış ve temel atma törenleri gerçekleştirdiklerini belirterek bu konudaki temel anlayışlarının her kesimden vatandaşla direkt temas kurmayı ve sorunlarını dinlemeyi, işbirliğini hedeflediğini söyledi. Çalışmaları ve sorunları yerinde görerek politika oluşturduklarını kaydeden Erdoğan, Ankara'dan bu işin olmayacağını belirterek, "Kim bunu söylerse fena halde yanılmış olur" dedi.
Kendilerine iktidarları döneminde Türkiye'de suyu ve yolu olmayan köy kalmayacağı şeklinde bir hedef koyduklarını vurgulayan Erdoğan, "Son 3 yılda sadece su ve yollar için ayırdığımız para 4.2 katrilyondur. Bu yıl 2 katrilyon ayırdık yine bunun için. İnşallah yıl sonuna kadar suyu ve yolu olmayan köyümüz kalmayacak" diye konuştu.
Kendi partilerinde de bazı kötü niyetli kimselerin olabileceğini ve bunu önlemek için böyle durumların kendilerine bildirilmesini ve sivil toplum örgütlerinden yapılan çalışmaları denetlemesini isteyen Erdoğan, "Bu tür olayları bize bildirin, gereğini yapalım. 10 liralık işi 20 liraya yaparlarsa tüyü bitmemiş yetimin hakkını kaybetmiş olmaz mıyız? Kılı kırk yaracağız ve bu işleri düzelteceğiz" şeklinde konuştu.
Karadeniz Sahil Yolu'nun 19 yıllık bir geçmişi olduğunu belirten Erdoğan, yapılan yanlışlıklar sebebiyle 6-7 yılda tamamlanabilecek bu yolun çok daha uzun sürede ve yüksek maliyetli olarak tamamlandığını söyledi. Yolun medeniyet olduğunu belirten Erdoğan, "Yolunuz yoksa, suyunuz yoksa medeniyetten bahsedemezsiniz. Yıkanacak suyunuz yok, medeniyetten bahsediyorsunuz. Olmaz böyle" şeklinde konuştu.
Trabzon İli'nde yapılan ve yapımı devam eden yatırımlardan da bahseden Erdoğan, bunların medyada yeteri kadar yer almadığından şikayet ederek, ilginç bir benzetmede bulundu. Erdoğan, "Çünkü biz kuyu kazıyoruz, minare dikmiyoruz. Farkımız bu. Bazıları minare dikerler çünkü kuyu yapsan görünmez, ama minare diktiğinde görünür. Biz bu ilkeden hareket ediyoruz ve hizmetlerimizi en kısa sürede tamamlayacağız" dedi.
"Türkiye'yi en kısa zamanda çağdaş hukuk devleti normlarına ulaştırmak için yoğun gayret gösteriyoruz" diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Cumhuriyeti ve demokrasiyi birarada yaşatmanın yolu, bu anlayıştan geçer ve bunu koruyamazsak ne hukuku ne adaleti ve toplumsal birlik ve bütünlüğümüzü koruyabiliriz. Bunu başarmalıyız. Kendilerini kanunlardan azade, hukuktan bağımsız görenler, hukuk kurallarına karşı imtiyaz ve kayırma bekleyenler varsa, bunlar kesinlikle büyük bir yanılgı içindedirler. Böyle bir şeyi kimse bizden beklemesin. Buna kesinlikle göz yummadık bundan sonra da yummayacağız. Hiçbir gerekçe hukuku çiğnemeyi masum gösteremez. Kimse yanlış yapan birkaç kişi üzerinden ne devletimizi ne devletin kurumlarını birbiriyle çatıştırmasın. Kim olursa olsun, kimsenin buna hakkı yok. Son zamanlarda bakıyorum bazı liderler bazı açıklamalar yapıyorlar. Birisi emniyeti överken, öbür tarafta bir başka güvenlik kurumumuzu jandarmayı yeriyor. Biri jandarmayı överken, diğeri emniyeti yeriyor. Böyle şey olmaz. Bizim bu güvenlik güçlerimizin hepsi el ele omuz omuza ülkemizin güvenliğini temin için ellerinde geleni yapıyor. Bunlar üzerinden kimse kalkıp da polemik içerisine girmesin. Hataları, yanlışları, eksikleri olabilir. Bu ayrı mesele. Ama kalkıp da bunlar üzerinden bu kurumları çatıştırma gayretine girmeye kimsenin hakkı yoktur. Biz Türkiye'yi çağdaş hukuk devleti normlarına kavuşturmak için yoğun bir gayret gösterdik. Bunu korumanın, yaşatmanın yolu da buradan geçmektedir."
"TÜRKİYE'NİN ÖNÜNÜ KESMEK İÇİN ÇEŞİTLİ OYUNLAR OYNANIYOR"
Türkiye'nin önünü kesmek için türlü türlü oyunlar çevrildiğini ifade eden ve bunlara karşı uyanık olunması gerektiğine dikkat çeken Başbakan Erdoğan, hiçbir illegal oluşumun kamu düzenini hedef alarak ülkedeki birlik ve beraberliği bozmasına müsaade edilmeyeceğinibçin ayırdığımız söyledi.
Güven ve istikrar sayesinde ülkeye yabancı sermaye girişinin arttığını ve bu rakamın 2006 yılında 19 milyar dolara ulaştığını belirten Erdoğan, artık yabancı yatırımcıların Çin gibi ülkelerin yanında Türkiye'yi de karlı yatırım alanlarından biri olarak görmeye başladığını dile getirdi. Ancak bu güven ve istikrara rağmen içerdeki siyaset anlayışını 'çirkin' olarak nitelendiren Başbakan Erdoğan, muhalefeti sürekli erken seçim istemekle suçlayarak "Bunların dertleri başka, alışkanlıkları var. 1946 yılından 2006 yılı sonuna kadar 60 senede kurulan hükümetlerin ortalama ömrü 16 ay. Bir hükümet 16 aylık ömürle bu ülkeye bir şey verebilir mi Allah aşkına" dedi. Erdoğan gülerek, "16 ayda ancak ısınırsınız. Isınma turlarını bitirdikten sonra da eyvallah der gidersiniz" dedi.
Dış politikada kendilerini eleştirenlere cevap veren Erdoğan, "Bunlar bize 'Kıbrıs'ı verdiniz' diyorlar. Ben de diyorum ki 'Ula neyi verduk bi de da.' Söyleyecek bir şeyleri yok. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bizim dönemimizde uluslararası alanda itibar kazanmıştır" diye konuştu.
Erdoğan, kendilerini milliyetçilik üzerinden eleştirenlere de Mehmet Akif Ersoy'un dizeleriyle karşılık verdi:
"Biz Akif merhumun ifade ettiği ruhtan geliyoruz. Nedir o ruh? 'Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyada millet, milliyet nedir öğretmişiz'. Bizim anlayışımız işte bu. Biz Kıbrıs'ı da böyle görüyoruz. Çünkü biz Türkiye'yi böyle görüyoruz. Bu iş lafla olmaz."
Konuşmasının sonunda yine Trabzon'la ilgili konuşan Erdoğan, "Biz elinde silah, şehir eşkıyalığına özenen gençler değil, elinde kalem tutan bilgisayar tuşları ile geleceği yön veren gençler istiyoruz. Az evvel IQ'su yüksek Trabzonlu gençleri gördük. Bunları istiyoruz biz. Siz niye öyle başkalarını konuşuyorsunuz. Bunları gösterin Türkiye'ye, dünyaya. Diğerlerinin söylediklerine kulak asmayın. Onlara gereken cevapları biz veriyoruz. Siz de duruşunuzla vereceksiniz. Mesele budur. Biz Türkiye'nin kalkınmasına hizmet eden, temel değerlerimize bağlı gönlünde insan sevgisi olan bir gençlik hep beraber meydana getireceğiz" dedi.
Konuşmasının sonunda anne-babalara seslenen Erdoğan, herkesten çocuklarıyla yakından ilgilenmesini isteyerek, "Hiçbir genç oyunlara, tahriklere, provokasyonlara alet olmasın istiyoruz. Yavrularımızın o temiz ruhlarını, temiz dimağlarını kirletmek isteyen çocuklarımızı istismar ederek karanlık emellerini gerçekleştirmeye çalışanlar bilmelidir ki, yavrularımızı onlara istismar ettirmeyeceğiz. Çocuklarımızı onların o habis, kirli emellerine kurban vermeyeceğiz" açıklamasını yaptı.
Başbakan Erdoğan, toplantının ardından Başbakanlık'a ait uçakla beraberinde Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'le birlikte kurtuluş törenlerine katılmak üzere Kahramanmaraş'a hareket etti.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız