Hürriyet yazarı Melis Alpman bugün kaleme aldığı yazısında 2020'de kullanıma sunulacak elektrikli araçlarla ilgili çarpıcı detaylara yer verdi. Elektrikli araçların ekonomik olarak detaylarına yer veren Alpman, elektrikli araçla 100 kilometrelik yolun 2 TL olacağını belirtti.

İşte elektrikli araçlarla ilgili detaylar;

Portekiz elektrikli otomobil konusunda epey destekçi bir ülke olduğu için Renault logolu elektrikli otomobiller Fluence Z.E. ve Kangoo'nun lansmanı Lizbon'da yapıldı. Deniz kıyısından vurup Lizbon-Cascais arası 1,5 saat Fluence Z.E. ile seyahat ettik. Deneyimimiz: Sıfır gürültü ve temiz bir vicdan.Otomotiv endüstrisi dünyada yayılan karbondioksidin yüzde 13'ünün müsebbibi.

2020'YE DİKKAT

Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, "Şimdi biz bu sorunun kesin çözümünün arayışındayız. Geleceğin insanlarına dünyayı temiz bırakmak zorundayız. Onun için otomotiv sektöründe sıfır karbondioksit salınımlı bir teknolojiyi vücuda getirip yaygınlaştırmak gerekiyor" diyor.

2020'de dünyada satılacak otomobillerin yüzde 10'unun elektrik motorlu olacağı tahmin ediliyor.

Bu noktada Renault dünyada öncü sayılabilir. Elektrik motorlu otomobilin ilk kez seri üretimini yapan ve ulaşılabilir fiyat etiketi koyan marka.
Herkesin alabileceği, rakamsal anlamda yetişebileceği fiyatlarda elektrikli arabaları yaygınlaştıracak, iddiası bu.

FİYATLAR NASIL OLACAK?

Türkiye'de devletin de elektrikli araca desteği var. 1600 cc altındaki normal otomobillerde ÖTV yüzde 37 iken, elektrikli araçların ÖTV'si yüzde 3'e indirildi.
Dolayısıyla Fluence Z.E.'de mesela Türkiye'deki dizel motorlu Fluence'ınkine eşdeğer bir fiyat yakalandı.

Avrupa'da Fluence Z.E.'nin fiyatı ile de Türkiye'dekinin fiyatı da aynı olacak.
Şimdiye kadar Türkiye'de vergilerin yüksekliği nedeniyle Türkiye'de üretilen araçlar Avrupa'daki fiyatına satılamıyordu. Hep daha pahalıydı. Ama elektrikli araçlarda bu imkan sağlandı.

İşin çevreci boyutu zaten bu eğilimi desteklemeye yeter. Ama cüzdanları ilgilendiren kısmı da unutulmamalı.

100 KİLOMETRE 2 TL OLACAK

Benzin parası açısından acayip kâra geçiyorsunuz. 100 kilometrelik bir yol için 2 TL'lik bir elektriğe ihtiyacınız var. Halbuki aynı mesafede cebinizden benzine 35 TL, dizele 21 TL çıkıyor.

Çevreye maliyeti de az değil. "Bir dizel ya da benzinli otomobil, hayatı boyunca ne kadarlık bir temizleme ihtiyacı çıkarıyor" diye sorarsanız cevap 20 bin lira. Yani, şehirdeki tek bir otomobil 20 bin liralık bir kirlilik yaratıyor.
Pili 10 bin euro gibi bir fiyata sahip olduğu için genelde araç sahiplerine kiralanıyor. Bu ücret Avrupa'da 80 euro civarında.

YEPYENİ BİR DÜŞÜNCE VE SÜRÜŞ TARZI

Kiralanmadığında aracın fiyatını da yükseltiyor. Portekiz'de mesela elektrik motorlu Nissan Leaf 36 bin euro'ya satılıyor. Halbuki benzinli olanının fiyatı 25 bin euro. Uzun lafın kısası, artık yepyeni bir alışkanlığa, yepyeni bir düşünce ve sürüş tarzına geçiş yapıyoruz. Bizi daha iyi hissettirecek ve cüzdanımızı yakmayacak bir kültüre...

Belediyeler neyi bekliyor?

Elektrikli otomobil konusunda Türkiye'nin en önemli eksiği elektrik şarj üniteleri. Bu noktada belediyelere iş düşüyor.

Alışveriş merkezleri, hastaneler ve üniversiteler gibi kalabalıkları ağırlayan yerlerin otoparklarının bu tür şarj istasyonlarıyla donatılması lazım. Yeni yapılacak tüm binalarda elektrik hatları buna uygun şekilde çekilmeli. Mevcutların ise belli sürede bu teknolojiye sahip olmaları için gerekli imar planı değişiklikleri yapılmalı.

Bunlar belediyeler için yeni imar değişikliği demek, ruhsatlama demek, dolayısıyla gelir konuları. Renault geçtiğimiz yıldan bu yana İstanbul, Ankara, Gaziantep ve Kocaeli Büyükşehir Belediyeleri ile sıfır karbon salınımlı araçlar konusunda işbirliği anlaşması imzaladı. Aralıktan itibaren elektrikli araçlar satın alacaklar. Ama bu yetmez. Gerekli altyapıyı da kurmak mecburiyetindeler.